top of page

LAFZATULLAH-I ÖĞRENELİM


Lafzatullah zikri neden hem kalpten hem gizli olarak yapılmalıdır?

Araf suresinin 207. Ayeti celilesinde Euzubillah bismillah, vezkur rabbeke fi nefsike tederruan ve hifaten ve dunel cehri minel kavli….Rabbini içinden ve yüksek olmayan bir sesle zikret, buyuruyor

Yine Araf suresinde Euzubillah bismillah …ve hufyeten innahu la yuhibbul mu’tedin, gizlice için için zikredin çünkü o, haddi aşanları sevmez, buyuruyor. Cenabı hak bu iki ayeti celile ile içinizden ve gizli olarak zikredin emrini veriyor.

Zikri Hafi

Cenabı hak tüm insanları iki melaike ile yer yüzündeki cinnilerden korur. Hesap gününde ‘’ben onlarla uğraşmaktan sana ibadet edemedim, beni korumadın’’ demesin diye en şeytani insanları dahi hafaza melekleriyle korumaktadır.

Bir de ketebe melekleri de vardır ki, onlar da yapılan her ameli kayda alan, yazan meleklerdir. Bu melekler ancak gördüklerini yazarlar. Kalpten yapılan hafi zikrini göremiyorlarsa nasıl yazacaklar derseniz. El cevap; Şiraf’ul İslam adlı eserde Ulemamız buyuruyor ki; kişi hafi zikir yaptığında dışına güzel kokular yayılır. Melekler bu kokudan kişinin zikrettiğini bilirler. Ancak miktarını bilemedikleri için miktar olarak değil süre olarak yazarlar.

Kelime-i tevhit zikri yaparken kişi diğer tesbihatlardan farklı olarak oturuşunu düzeltmeli, biraz daha dikkatli ve itinalı olmalıdır. En azından abdestli olmalıdır. İşte bu kurallara uyduğu zaman nefesi mis gibi koku yayar.

İsra suresi 110. ayetinde Euzubillah bismillah,… bisalatike ve la tuhafit biha vebtegi beyne zalike sebila, namazında sesini yükseltme çok da kısma ikisinin ortasında bir yol tut, buyuruyor.

Bu ayeti tevil eden Hasan Basri Hazretlerinin teviline geçmeden önce onun hayatına kısaca göz atarsak; Hasan Basri Hazretlerinin annesi Hazreti Hayra Hanım, Hazreti Peygamberimizin (sav.) eşlerinden Ümmü Seleme (ra.) annemizin hizmetinde bulunurdu. Bu esnada Hasan Basri Hasretleri ağladığında Ümmü Seleme (ra.) annemizin onu emzirdiği zamanlar olmuştu. Hazreti Hayra Hanım onu devrin devlet başka Hazreti Ömer Efendimize götürerek dua etmesini söyledi. Hazreti Ömer Efendimiz de ‘’Ya Rabbi onu dinde fakih kıl ve insanlara sevdir’’ diye dua etti.

Bu zat bu ayeti tevil sadedinde Kimseye hissettirmeden Allahı anmanın sevabının çok büyük olacağını söylemiştir. Çünkü başkaları bize övgü dolu sözler vs. söylerse kalbimizde ucb oluşur. Zikrimiz şirke kadar gider kazancımızın hepsini kaybederiz.

Buradan fıkhi bir hüküm çıkar ki; Kişi namaz kılarken kendi okuduğunu kendi duyup takip etmelidir. Aksi taktirde kıraat olmaz. Namazın bir farzı yerine gelmemiş olacağından o namaz, namaz olmaz.

Yapılan lafzatullah zikri kalbi etkilememiş ise zikir olmamıştır.

Euzubillah bismillah, …Ellezine iza zikirallahu vecilet kulubuhum… Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir buyurur. Bu ayeti celile 7 surede 9 defa geçer.

Zümer Suresi 22-23. Ayeti celilelerinde böyle bir zikirden hem derinin hem de kalbin etkileneceğini açıklar.

Maide suresinde de bu şekilde Allahı zikredenlerin ağladığını ifade eder.

Bu kişiler vecilet sıfatını kazanırsa huşu ehlinden olur. Bu makama ulaşanlar yalnız başına kaldıklarında dahi Cenabı haktan korkup günah işlemezler.

Vecilet makamına ulaşınca vecd olur. Zikirlerle kişinin kalbi etkilendiği zaman cenabı hak esmasıyla o kalbe tecelli eder ve feyiz akar. Bu feyizler aktığında kalp pırıl pırıl olur. Sonra müşahade dediğimiz durum olur yani kişinin kalp gözü açılır.

Cenabı hak bir hadisi kutside; Ancak haramlardan sakınan ve kalbi temiz olanların zikrini kabul ederim, buyuruyor. Demek ki her zikir ona ulaşmıyor.

Hazreti Ömer Efendimiz, ‘’Tesbih sadece mümin kişinin kalbine yerleşir Mümin olmayanların zikri dilde kalır kalbe yerleşmez, buyuruyor.

Hepimiz Mü’min Değimliyiz?

Hepimiz müslümanız ama her müslüman mü’min değildir.Mümin kimdir? sorusuna kuranımız 3 ayetle cevap veriyor.

Hucurat suresi 14. Ayetinde Euzubillah bismillah …yedhulil imanu fi kulubikum… iman henüz kalbinize yerleşmedi, buyuruyor. Demek ki zikir imanın kalbe yerleşmesi için bir araçtır.

Mücadele suresi 22. Ayetinde Euzubillah bismillah, …ketebe fi kulubihimul imane Allah (cc.) kalplerinize imanı yazdı, buyuruyor. Yani Cenabı hak kişinin kalbine mümin olduğunu yazar. Ancak o zaman kalp gözünün açılması mümkün olur.

Nahl suresi 106. Ayetinde Cenabı hak, Euzubillah bismillah …Ve kalbuhu mutmainnun bil imani…buyuruyor artık kalbe iman yazılıp müminlik sıfatını kazandıktan sonra kalp mutmain olup kemale eriyor.

Müminin dili değil kalbi zikreder. Dil ilk başta kalbi alıştırmak için kullandığımız bir araçtır.

Cenabı hak kuranımızda insan kalplerini 6 guruba ayırıyor.

Kalbi Mefta; Cenabı hak 3 surede 4 yerde bazı kulların kalbinin ölü olduğunu bildiriyor. Kalp ancak rabbimizin tecellisiyle dirilir.

Kalbi Hicarat; Bakara suresinde geçer ki taşlaşmış kalp demektir. Bu kalp ölü kalbe göre biraz daha üstün olup düzelmesi daha kolaydır.

Kalbi Maraz; Hastalıklı kalp anlamına gelir. Bakara suresinde geçer.

Kalbi kasvet; Hasta olmamış ama yaşadıklarından dolayı rikkatini yani özelliğini kaybetmiş kalptir. Zümer suresinde geçer.

Kalbi Gafil; Araf ve kehf suresinde geçer. Biz gibilerin bu düzeye çıkmamız çok zordur. Hiç emek harcamadan, tükürüğümüz kuruyuncaya dek zikretmeden, dizlerimiz nasırlaşıncaya kadar diz çökmeden ve uykusuz kalmadan bu düzeye çıkmamız mümkün olmaz.

Kalbi Zakir; Rad suresinde geçer ki, içinde kinden, kıskançlıktan, hasetten eser kalmamış kalptir. Bu kişiler 3-5 defa Allah dediğinde zikir kendiliğinden devam eder. Kişi öyle zevk alır ki saatlerce zikretmek ister.

Zakir Kalple ilgili olarak Rasulullah efendimizin (sav); Kişinin kalbi yüce Allahı zikrettiği sürece…diye başlayıp devam eden bir hadisi şerifi var ki peygamberimiz burada dili yerine kalbi buyurdu. Kalbi zikreden bu zatlar herkese nimet olur. Kendinden çok başkasını düşünür olur.

İbni Abbas çocuk yaştayken bir gece peygamberimizin evinde misafir kalmıştı. Seher vakti peygamberimizin ‘’ Allahım kalbimi nurlandır. Kulağımı nurlandır. Gözümü nurlandır. Sağımı nurlu kıl. Solumu nurlu kıl. Üstümde bir nur, altımda bir nur yarat. Önümde bir nur, arkamda bir nur kıl. Ve benim için büyük bir nur kıl’’ diye dua ettiğini rivayet ediyor.

Bu hadisi şerifi daha iyi anlayabilmemiz için Necmettini Kübra Hazretleri buyuryor ki; Zikrin nuru kalbin tamamını kaplayıp kalbi hakimiyeti altına aldığı zaman kişinin kalp gözleri açılır. Bununla en zifiri karanlık da dahi bütün eşyayı gündüzden daha net görür, buyuruyor.

Kehf suresi 28. ayetinde Euzubillah bismillah, …ve la tubi’men ağfelna kalbehu an zikrina vettebea hevahu ve kane emruhu furuta, Kalbini zikrimizden gafil kıldığımız kişilere itaat etme o kişi heveslerine uydu, buyuruyor. Demek ki Cenabı hak kalbi zakir olanlar dışında kimselere itaat etmememiz gerektiğini emrediyor.

Lafzatullah (Allah) kelimesi nedir?

Tirmizi Hazrteleri ve İbni Mace Hazretleri kuranımız incelemişler ve 125 tane esma-ul hüsna olduğunu tesbit etmişleridir. Lafzatullah (Allah) bunlar içinde en üstedir.

Cenabı hak 5 surede kendisinin faili mutlak olduğunu anlatır.

Hud ve Buruc surelerinde Euzubillah bismillah, Fa’alun lima yurud, dilediği her şeyi o gerçekleştirir, buyuruyor.

Ali İmran suresi 40. ayetinde Yef’alu ma yeşeu, geçer ve O dilediğini yapar anlamına gelir.

Bakara ve Hac suresinde Euzubillah bismillah, Allahe yef’alu ma yurud, geçer ki dilediğine istediği gibi yapan demektir.

Rahman suresi 29. Ayetinde Euzubillah bismillah, Kulle yevmin fi şe’nin, göklerde ve yerde olanların her şeyini her an yaratan anlamına gelir.

Enbiya suresinde aynı ayette 3 defa Failin geçer ki her şeyi hem yaratan hem yapan anlamına gelir.

Cenabı hakkın bu 5 özel yaratma kudretini 108 ayet içerisine serpiştirmiştir.

Lafzatullahın bir adı da ismi camiidir. Her esmayı içine toplamış Allah lafzıyla bütünleşmiştir.

Lafzatullah Lafza-ı celal diye de bilinir. Celal gayretullahın dile geldiği halidir. Her kelime bir kökten türerken Allah lafzı hiçbir kökten türememiştir. Lugat anlamın neyse sözlük anlamıda odur.

Lafzatullahın harfleri

Allahu 983 yerde geçer. 1. Harf olan elifi kaldırdığımızda lillahi olur ve 149 yerde geçer.

İlk lam’ı kaldırdığımızda lehu kalır bu da 959 defa geçer. ikinci lam’ı da kaldırdığımızda ‘’hu’’ kalır. İster insan olsun insan hayvan olsun herkesin ortak zikri ‘’hu’’ dur. Her nefeste ‘’hu’’ çıkar. ‘’Hu’’ zikri kesildiğinde o canlı ölür.

İnnehu ise 273 defa geçer. Allahe 591 defa, Allahi 576 defa, Billahi 1340 defa, Vallahu 239 defa geçer. Huve 461, vehuve 171 kere geçer. Lafzatullah böylece önceki kelimeyle de sonraki ile de birleşmeden müstakil olarak 10 değişik şekilde toplam 4962 kez geçer.

Taha Suresi 14. ayetinde Euzubillah bismillah, inneni enallahu, şüphe yok ki ben Allahım, buyuruyor.

Rabbimizin 9 Özel Sıfatı

Yaratandır, yoktan var eden, var olanı yok edendir, aziz ve zelil kılandır.

Rızıkları yaratandır, verendir, artırandır, kısandır.

İşitme ve görme yeteneğini verendir.

Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarandır. Dirilten ve öldürendir.

Kainattaki her şeyi evirip çevirindir.

Yağmur rahmetini indirendir. Bu sayede arzı yeniden ihya edendir.

Kabe’nin sahibidir.

İlk insandan kıyamete kadar yeminler onun adına yapılır.

Bu güne kadar hiç bir mahkukata Allah lafzatullahı ad olarak verilememiştir. Firavunlar, Nemrutlar dahi isim olarak kullanamamıştır.

Cenabı hak bu konuda Meryem suresinin 65. ayetinde Euzubillah bismillah, hel ta’lemu lehu semiyya, Sen onun için bir benzer, adaş onunla anılmaya değer başkasını bilir misin? diyerek zalimlere meydan okuyor.

Euzubillah bismillah …ve la tezidiz zalimine illa tebera, Ey rabbimiz zalimlerin de sadece ve ancak helaklarını artır. (Nuh suresi,28.Ayet)

Amin, Amin, Amin. el Fatiha

26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page