Bismillah, …ve enzele cunuden lem terev ha… ayeti celilesini cünudullah başlığı altında geçen haftaki dersimizde öğrenmiştik. Şimdi aynı konunun devamı olarak kuranımızda yer alan 6 azap çeşidini öğreneceğiz.
1.Rics Azabı; Hastalıklar, mikroplar, veba, taun vs. bu guruba girer. Rics azabını Cündullah dersimizde detaylıca işlemiştik.
2. Be’sa Azabı: Kuranımızda be’sana olarak geçer. İlahi hışıma muhatap kalanların yaşadığı azaptır. Ölüm, felaket ve ileri derece korku hallerinde yaşanır.
Eğer bir kişi ölüm anına kadar iman etmemişse kuranımızda geçen 7 ayete göre ölümün emarelerini gördükten sonra korku ile iman etmesi geçerli değildir.
Cenabı hak imanımızın taklit değil, tahkik olmasını istiyor. Tahkiki iman imanın tüm hücrelerimize kudretullah tarafından yazılmasıdır.
İmanın geçerli olması için serbest irade gerekir. Ölüm anındaki korku ile yapılan iman kişinin kendi iradesi ile yaptığı iman değildir. Firavun ve avanesi bu şekilde iman etmiş ve geçersiz sayılmıştır.
Yunus suresinin 90. Ayetinde bismillah …el gareku kale amentu ennehu la ilahe illellezi amenet bihi benu israile ve ene minel muslimin. Su boğazına girip boğulurken İsrail oğullarının inandıklarına, Allahtan başka ilah olmadığına inandım diye bağırdı. Ben de müslümanlardanım dedi, buyurarak. Firavunun imanı hakkında bilgi verilmektedir. İşte bu iman be’sa imanıdır. Ölümün korkusunu görünce kendi iradesi dışında iman etmiştir. Ayette geçen gareku kelimesinin tınısına dikkat ettiğimizde ilginç şekilde boğulan kişinin çıkarttığı sese benzediğini görürüz.
İman’ul Yeis Nedir?
Ölüm anında iblis dahil herkese ahiret hayatının perdesi aralanır. O anda kafirler dahi iman eder. Ancak imanları asla geçerli değildir. Çünkü serbest iradesiyle değil korku ile iman etmiştir. İmanın hakikatı gaybilik temeli üzerine kuruludur. Sadece peygamberlere iman o devirde yaşayanlar için gaybi değildir.
Meryem suresinde bismillah Cennati adninilleti vaader rahmanu ibadehu bil gayb, innehu kane va'duhu me'tiyya. Cennet, görmedikleri halde inandıkları için gaybe inanan kullarına vaad edilmiştir, buyuruyor.
Bakara suresinin 3. Ayetin de de bismillah Ellezine yu'minune bil gaybi…. Müminler Görmedikleri halde şüphe etmeden gayba iman ederler, buyuruyor. Bir şeyi gördüğü halde inkar eden inadi takıntı etmiştir. Müminler bu takıntıda olmadıkları için cenabı hak katında üstündürler.
3-Gazabı ikab veya Gazabı ukubet
İlahi emirlere uymayan kimselere verilen azabın adıdır. Kuranımızda şedidül ikab ve seriul ikab olarak geçer. Şedidül ikap verilen cezanın şiddetine işaret eder. Seriül ikab ise cenabı hakkın hızlıca verdiği cezadır.
Şu üç sebepten dolayı ikaba uğrarız;
1-Peygamberlere diklenmek ve onların herhangi birine olumsuz tavır takınmak. 2-Allahın koyduğu dini sembollere karşı direnmek. 3-Allahın şiarlarina aleni olarak saldırmak. Bu üç davranıştan birini veya bir kaçını yapan kişiler ikaba uğratılır.
Peygamber Efendimiz (Sav); Korkulu rüya gören bir kimse uyandığında ilahi gazap ve ilahi ikaptan, insanların şerrinden ve şeytanın tahriklerinden Cenabı hakka sığınsın, buyuruyor.
Yukardaki üç suçtan birini veya bir kaçını farkına varmadan işlemişiz ki ikaba muhatap olmuşuz. Rabbimiz merhameti gereği rüya yolu ile bizi son bir defa daha uyarmaktadır. Şeytanın tahrikinden veya insanın şerrinden gelen korkulu rüyalar vardır. Ama bir de ikabtan dolayı gösterilen korkulu rüyalar vardır. Biz gördüğümüz rüyanın hangi sebepten olduğunu bilemeyiz ama Peygamber efendimizin hadisi şeriflerinde ikaba dikkat çektiğini görüyoruz.
Rüya gören kişi asla kimseye anlatmamalıdır. Korkulu rüya gördüğünde ayakta kıbleye dönerek; Ya Rabbi gördüğüm rüyadan sana sığınırım. Hakkımızda hayır eyle. Şerrinden bizi muhafaza eyle, diye dua etmelidir. Ve kendi kendine acaba nerede hata yaptım da bu ikaz geldi diye tefekkür etmelidir.
Hazreti peygamberimiz (sav.); İyiliği emredip kötülükten sakındırma uyarısı ihmal edilmesi halinde o toplumun hepsine ilahi ikab vuku bulur. Bu ikab tecelli ettikten sonra duanız da kabul olmaz, buyuruyor.
Mekarimül ahlak mektebinin hadimleri olarak şu derslerimizde ilahi ikaba muhatap olmamak için çalışıyoruz. Bu sohbetlerimiz ilahi ikapa karşı manevi bir zırh oluşturmaktadır.
Kabir Azabı
Günümüz Müslümanlarının bir kısmı kabir azabı konusunda şüpheye düşmekte hatta inkar etmektedir. Özellikle dinden ekmek yiyen adının başında profesör ünvanı olan bazı şarlatanlar hem ayeti tefsir etmekte hem de ettiği tefsiri kendi inkar etmektedir. İşte onlar Peygamber efendimizin kabir azabı ile ilgili hadisi şeriflerini dikkate almayarak ilahi ikaba muhatap olanlardır. Bir kısım Müslümanlar da onların ünvanlarına güvenerek arkalarından gitmektedir. Bunların çoğu dışardan aldıkları talimatlarla hareket eden sözde din adamlarıdır.
Kabir azabı ile ilgili olarak kuranımızda açık ve net 8 tane ayeti celile vardır. Onlar ne derse desinler, neye inanırlarsa inansınlar bizi ilgilendirmez.
Yunus suresinde lubs diye bir kelime geçer. Anlamı bir yerde uzun süre kalmak demektir. Salih ulemamız uzun süre kalmanın kabir azabı olduğu konusunda ittifak halindedirler.
Muminun suresinde Bismillah …ve min veraihim berzahun ila yevmi yub'asun, buyrulmaktadır. Cenabı hak Ayertte berzahun buyurarak bir şeyin geri dönüşünü engelleyen bir berzah aleminin varlığını bildiriyor.
İslam kültüründe tenasuh, yeni dünya litarütüründe de reankarnasyon olarak geçer. Ruh göçü tabiri de kullanılır. Bu inanca göre bir kişinin ölümünden sonra yeni bir bebek veya bir kedi köpek yavrusu dünyaya geldiğinde ölenin ruhunun yeniden geldiğine inanılırır.
Yukarda zikrettiğimiz berzahun kelimesi bu inançların gerçek olmadığının delilidir. Cenabı hak ruhun öldükten sonra geri gelmemesi için engel koyduklarını, sadece bazı ruhların müsade edildiği yere müsade edildiği kadar gönderildiğini bildirir. Reankarnasyon inancı aslında Cenabı hakkın gücünü inkar anlamına da gelir.
Kabire girip gözlerdeki perdeler kaldırıldığında oradaki hayatın varlığını gören inanan inanmayan herkes; Ya rabbi beni dünyaya tekrar gönder de hayırlı işler yapayım, der. Ancak kimsenin dönüşüne izin yoktur. Kuranımız 13 yerde kerrateyn buyurarak bunu haber vermiştir.
Kabir Azabının Varlığının Delilleri
1-Cenabı hak Ali imran suresinde bismillah …bel ahyaun inde rabbihim yurzekun. Şehitleri ölü sanma onlar diridir, hatta onlara rableri katında rızık verilir, buyurur. İşte bu ayeti celile kabir hayatının delilidir.
2-Bakara suresinde bismillah …bel ehyaun ve lakin la teş'urun. O şehitlerin diri oldukları ve rızıklandırıldıklarını ancak bizim bunun farkında olmadığımızı bildiriyor.
3-Peygamberimiz (sav); Siz benim kabirden duyduğum sesleri duysaydınız yemeyi içmeyi bırak eşlerinizin yanına dahi yaklaşamazdınız, buyuruyor.
4-Mu’min suresinde bismillah Kalu rabbena emettenesneteyni ve ahyeytenesneteyni fa'terefna bi zunubina fe hel ila hurucin min sebil. Rabbimiz bizi iki kere öldürdün iki kere de dirilttin buradan çıkıp dünyaya geri dönmek için bir yol yok mu? buyurur.
Bu ayette geçen birinci ölüm, dünyadaki tabi ölümdür. İkinci ölüm ise kabir hayatındaki sorgulamadan sonra belki binlerce yıl sürecek uyutulmadır. Mahşer yerine toplanmak için tekrar dirilme ise ikinci dirilmedir.
İmam Fahrettini Razi Hazretleri; Öldürmenin olması için öncesinde bir dirilmenin olması gerekir. Bu ayeti kerime kabirde bir hayat olduğunun delidir, buyurur.
5-Yine mu'min suresinde Cenabı hak En naru yu'radune aleyha guduvven ve aşiyya… Firavun ve avaneleri sabah akşam ateşin karşısına getirilip sunulurlar, buyurur. İşte bu yine kabir hayatı ve azabının olduğuna delildir. Ayetin sonunda da bismillah …ve yevme tekumus saah, edhılu ale firavne eşeddel azab, kıyametin koptuğu gün de azabın çetinine sokun, buyurulur. Burada sabah akşam ateşe sunulması kıyamet öncesi kabir azabına delildir. Burada yanma olmuyor ateşe sunulup korkutuluyor.
6-Rabbimiz Tevbe suresinde bismillah ...se nuazzibuhum merreteyni… Onları iki kere azablandıracağız, . Ahirette ise büyük bir azaba uğrayacaklar, buyuruyor.
7-Peygamber Efendimiz (sav ); Hicret edip de Medine’ye geldiklerinde Medine'nin Yesrib idi. Medine şehir anlamına gelir. Böylece Medine Peygamber Efendimizin hürmetine koca bir devletin merkezi oldu. Kafirler bir kişinin çıkıp koca devlet olmasını hazmedemediler. Bu inancın uzantıları da son bir kaç aydır Suriye'deki olayların durup inananların otorite olmasını hazmedememektedirler.
8-Peygamberimiz (sav) yukardaki tüm ayetlerin tevsiri niteliğinde buyurdu ki, Sizden biriniz öldüğü vakit kendisine sabah akşam gideceği yer gösterilir. İşte senin yerin burasıdır denir. Kabir azabını inkar edenler bu hadisi şerifi kabul etmezler. Bu inkarcılar yukardaki dediğimiz gibi ikab azabına ugrayacaklardır.
Teveffi Ölümü
Teveffi; Ruhun kabzedilerek bedenden ayrılması ile gerçekleşen bedenin rahatlatılmasıdır. Uykudaki kişinin ruhu teveffi olur yani rahatlar ama nefis yaşamaya devam eder.
Dünyada son nefesi verdiğimizde nefsimiz ölür. Bu kuranımızda imate olarak geçer. Ruh ise kabzolunur yani vucuttan çıkarılır. Buna da teveffi denir.
Ceset kabre girdiğinde kişinin burun deliklerinden iade edilir. Aklımız muhkem şekilde dünyadaki gibi şuurlu hale gelir. Her uyuyup uyanmamızda dahi ruh girer çıkar bunlar teveffidir.
Kabir sahibini ziyarete gitiğimizde Cenabı hak o kabir sahibinin ruhunu tekrar verir. İşte bu da teveffidir.
Şehitlerin dünyaya geliş gidişlerinde onlara ruhları verilip alınır. Onların dünyaya her gelişlerinde Cenabı hakkın ruhlarına verdiği izine teveffi denir.
Kabir azabı ve tevkifi süresi bittikten sonra dünyaya rüyalar yoluyla veya canlı bir şeyin şekline girerek gelip gitmesi için izin verilmesine teveffi denir.
İsrafil (as) dirilme surunu çaldığında hem nefsimize hem ruhumuza tekrar hayat verilir ki bu da teveffidir.
Cenabı hak Fussulet suresinde hem nefsimize hem ruhumuza daimi olarak teveffi hayatı vereceğini bildirmektedir.
Teveffi ölümü ruhun bedenden çıkması girmesi ile gerçekleşir. Çıkınca ölüm olur, girince teveffi ölüm biter. Uyku teveffi ölü ölümünde acı ve ızdırap olmaz
Mevt Ölümü
Meft; Cenabı hakkın imate emri ile nefsin tek seferlik ölümüdür. Nefse ikinci kez ölüm yoktur. Nefis bir kere ölür. Nefsin ölümü acı ve ızdıraplıdır.
Cenabı hak Duahan suresinde bismillah La yezukune fihel mevte illel mevtetel ula... Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar, buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz bu ayeti celile için, Cenabı hak kıyamet günü cennettikleri cennete cehennemlikleri de cehenneme koyduktan sonra ölüm boynundan çekilerek getirilir. Cennetlikler ile cehennemliklerin ortasında bir sur üzerine oturtulur. Sonra Ey cennetlikler ve cehennemlikler hitap edilir. Cennetlikler acaba cennetten çıkarılacak mıyız diye korkar. Cehennemlikler de cehennemden çıkartılacakmıyız diye umutlanırlar. Sonra ölüm gösterilip bunu tanıyormusunuz denir. Onlar da evet o ölümdür derler. Çünkü ölüm müslümana sevimli, kafirlere celalli beyaz bir koç halinde gelir. Sonra ölüm herkesin gözü önünde boğazlanır. Ey cehennemlikler ebedilik var ölüm yok yani ebediyyen buradasınız denilir. Cennetliklere de Ey cennetlikler ölüm yok ebedilik var denilir, buyurmuştur.
Son zamanlarda cehennemliklerin ebediyyen cehennemde kalmayacakalarını iddia eden Cenabı haktan daha merhametliymiş gibi ebediyyen cehennemde kalmayı mantıga aykırı bulan şarlatanlar türedi. Arkadaşlar hadisi şerifte gördük ki cehennemlikler ebediyyen cehennemde kalacaktır. Bu cenabı hakkın adaletinin ve mazluma olan merhametinin gereğidir.
İmam Tirmizi bu hadisi şerifin geçtiği konunu başlığına Cennet ve Cehennem Ebedidir koyarak sanki bunlara ta o zamandan cevap vermiştir.
Ruhun berzah alemindeki yaşamında ölüm yoktur. Mahşer hayatı ise zaten ebedidir.
Yusuf, Araf ve Şuara surelerinde bismillah teveffeni muslimen ve elhıkni bis salihin, Ya Rabbi beni müslüman olarak al ve salihine kat onlara ilhak et, buyurur.
Bu ayete göre her gece yatmadan önce; Ya Rabbi uykumda ruhumu alacaksan müslüman olarak al, diye dua etmeliyiz.
Bu ayeti okuyarak Kabir azabı ve tevkif hali bitip oradaki müslümanlarla birliktelik olduğunda beni yanlız koyma, tevkif hayatımı bitir, beni salihlerin arasına kat, diye dua etmiş oluyoruz.
Hazreti peygamberimiz bu ayeti tefsiri niteliğinde; Allahım armızda yaşamasını istediklerini islam üzer yaşat, ölmesini istediğin kişiyi de imanla öldür, diye dua ederdi.
Ayrıca her gece yatağa girerken; Allahım senin isminle yaşar senin isminle ölürüm diye dua ederdi. Gece her uyandığında da Allahım elhamdulillah, derdi.
Bizi öldürdükten sonra dirilten Allahıma hamdolsun. Diriltmek sana mahsustur. Nefsimi sen yarattın, sen öldüreceksin. Nefsimi yasatacaksan onu koru, öldüreceksen de affet. Diriltmek sana mahsustır. Allahım ben senden afiyet dilerim.
El Fatiha...
Yorumlar