top of page

KUDRETULLAH KALEMLERİ


Kader Planlaması ve Programı

Cenabı hak Alak suresinin 4. Ayetinde Euzubillah bismillah Ellezi alleme bil kalem, O öyle bir Rab ki kalemle kalem ile öğretmiştir, buyuruyor. Cenab-ı Hakkın yaratılmışların ne yapacaklarını önceden kaydettirdiği kalemlere kudretullah kalemleri denir.

Rabbimiz kalem suresinin 1. Ayetinde Bismillah Nun vel kalemi ve ma yesturun, Kaleme and olsun, satır halinde yazıyorlar, buyurarak bize kalemi tanıtmaktadır.

Bu ayet-i celilenin başındaki Nun harfi huruf-u mukatta harflerindendir bu harflere heca harfleri de denir. Hace harfleri Cenab-ı Hak ile Peygamberimiz arasındaki ilahi şifredir. 29 suremizin başında mukatta harfleri geçer. Bu harfler Elif Lam, Mim, Ra, Sad, Kaf, Ta, Ha, Ya, Sin, Ayn ve Nun olmak üzere toplam 12 adettir. Kur'an'ımızda 77.000 kez geçen Nun harfi kelime anlamıyla mürekkep hokkası anlamına gelir.

İkinci kelime ‘’vel’’ ise yemin anlamındadır. Vel kasemindeki vav harfi Cenab-ı Hakk'ın zatına dönük yeminini ifade eder. Kuranımızda and olsun, kasem, yemin olmak üzere üç değişik şekilde 71 kez geçiyor. Rabbimiz 8 kez kasem ederim ki diyerek açıkça yemin etmiştir. 10 kez de Vav harfi ile and olsun diye yaratıkları üzerine yemin etmiştir.

Yemin 4 gurupta tahakkuk eder.

1-Cenab-ı Hakk'ın ismi ve sıfatı üzerine Vallahi, billahi, tallahi demek yemindir. Bu kelimeler kuranımızın ayetlerindendir.

2- Kabe hakkı için, Kur'an çarpsın, ekmek çarpsın diye ifade etmek yemindir.

3-Kişinin yenilip içilmesi helal olan bir şeyi kendi nefsine haram kılması yemindir.

4-Şunu yaparsam ya da yapmazsam Yahudi olayım, Hristiyan olayım gibi yemin kastında bulunmak yemindir.

Rabbimiz Nahil suresinin 91. Ayetinde euzubillah bismillah Ve evfu bi ahdillahi iza ahedtum ve la tenkudul eymane ba'de tevkidiha ve kad cealtumullahe aleykum kefila… Söz verdiğiniz zaman, verdiğiniz sözü Allah için tutun. Allah'ı kendinize kefil kılarak, pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın, buyuruyor. Yani kendi açığınızı kapatmak, hilenizi, hurdanızı, niyetinizi örtmek için yemin etmeyin. Bunu alışkanlık haline getirmek kişinin ayağını kaydırır. O zaman kendi çocuklarımıza, ev halkımıza kötü örnek olmamak ve ayaklarının kaymasına sebep olmamak için aileye yemini sokmamalıyız.

1-Kader Kalemi

Cenabı hak kalem suresinin 1. Ayetinde euzubillah bismillah Nun vel kalemi ve ma yesturun. Kaleme and olsun satırlar halinde yazıyorlar, buyuruyor.

Ayette geçen 3. Kelime ‘’kalem’’ isimdir. 4. Kelime ‘’Ve ma’’ ise ismi mevsul veya bağlaçtır. Kur'an'ımızda 2124 kez geçer. Şeye, şeylere anlamına gelir. 5. kelime ‘’yestrune’’ de satır satır yazıyorlar demektir.

Ayeti celileyi tefsir niteliğindeki üç hadis-i şerifi dinleyelim;

Hazreti Abdullah bin Amr radiyallahu anh aktarırlar; Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu işittim. Allah Her şeyi ve herkesin kaderini gökler ve yeryüzü yaratılmadan 50.000 sene önce yazıp takdir etmiştir. Buradaki 50.000 sene günümüz seneleriyle aynı değildir. Ne kadar çokluğu ifade ettiğini bilemiyoruz. Ama aynen kabul ediyoruz. Yani Cenab-ı Hak kaderi daha hiçbir şey yaratılmadan 50 bin sene evvel satır satır yazdırıyor.

Abdullah İbni Abbas radiyallahu anha Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle nakleder; Allah her şeyden önce kalemi yarattı. Ve emri üzerine dünyada iyi, kötü, yaş, kuru ne varsa olacak ve yapılacak tüm şeyleri yazdı. Ve bunları adına zikir denilen bir kitapta sakladı. Sonra da kalem için nunu yani mürekkep hokkasını yarattı, buyuruyor. Bu hadis-i şeriften yazılıp bitirilmiş bir nüsha ve ilim sıfatı ile bilinenlerin zikir kitabına kopyalandığını öğreniyoruz.

Peygamber Efendimiz bir başka hadisi şeriflerinde de; Miraçta öyle bir makama çıkarıldım ki orada kalemlerin gıcırtılarını, hışırtılarını, cızırtılarını işitiyordum, buyurdular. Ademoğullarının kaderlerini yazan bu kalemle ilgili Peygamberimizin üç tane hadis-i şerifi dinleyelim.

Hazreti Eba Hureyre radiyallahu anh aktarıyorlar; Resulullah Efendimiz buyurdular ki, Hazreti Adem ve Hazreti Musa'nın ruhları karşılıklı münakaşa ettiler. Hazreti Musa dedi ki, Ey Adem! Allah seni kudret eliyle yaratıp ruhundan üfürerek can verdi. Sen de yasak meyveden yemek suretiyle insanların cennetten çıkarılmasına sebep oldun. Hazreti Adem Aleyhisselam da dedi ki, Sen de Allah'ın konuşmak için seçtiği Musa'sın. Gökleri ve yeri yaratmadan 40 yıl önce Allah'ın benim hakkımda yazdığı bir işi işledim diye beni niçin kınıyorsun? Artık senin karşılaşacağın şey hakkında kalemler kurumuştur. Rasulullah böylece Hazreti Adem, Hazreti Musa’ya sağlam delillerle galip geldi, buyuruyor.

Hazreti Abdullah bin Amr As (ra) ve Abdullah ibni Mesud (ra) aktarıyor. Hazreti Peygamberimiz bir gün elinde iki kitap olduğu halde çıka geldi. Bu iki kitabın ne olduğunu biliyor musunuz, dedi. Bizde hayır ey Allah'ın Rasûlü sen bize bildirirsen biliriz dedik. Bunun üzerine sağ elindeki kitap için bu kitap alemlerin Rabbinden bir kitap olup, kıyamete kadar cennetlik kimselerin isimleri, babalarının, kabilelerinin isimleri yazılıdır. Bunların sayısı arttırılıp eksiltilmeyecektir. Sonra sol elindeki kitap için, bu kitap da âlemlerin Rabbinden bir kitaptır. Burada da cehennemlik kimselerin isimleri, babalarının ve kabilelerinin isimleri yazılıdır. Bunların sayısı da arttırılıp eksiltilmeyecektir, buyurdu. Bunun üzerine ashab-ı kiram büyük bir şaşkınlık geçirerek, Ey Allah'ın Resulü! Durum önceden tamamlanmış ve bitirilmiş ise çalışıp çabalamamız ne işe yarar, dediler. Resulullah Efendimiz buyurdu ki, Dost doğru olun ve hayırlı amellerinizi artırın. Çünkü cennetlik kişi hangi ameli işlerse işlesin, cennetlik kişilerin amelleriyle son nefesini verecektir. Cehenneme girecek kimsede hangi ameli işlemiş olursa olsun cehennemlik kişilerin amelleriyle son nefesini verecektir, buyurdular. Sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem o iki kitabı elinden bıraktı. O andan sonra bu iki kitabı ne gören ne duyan olmadı.

Hazreti Ubade İbn-i Samit ölüm esnasında oğlunu yanına çağırıp Oğulcuğum, başına gelecek olan şeyin asla atlatılamayacağını, kaçırdıklarını da yakalayamayacağını bilmedikçe iman hakikatinin tadını asla bulamazsın. Zira ben Resulullah Efendimizin şöyle dediğini bu iki kulağımla işittim. Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. Kalemi yarattı ve o kaleme emretti. Ve onların nasıl vuku'a geleceklerini yaz buyurdu. Kim bu inanç dışında ölürse benden değildir. Kaderi yalanlayanların yüzünde şekil değişim belaları meydana gelecektir, buyurdu. Hazreti Peygamberimiz; Kaderi yalanlayanları lanetlemiştir.

Resul'e sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyorlar ki, Hz. Adem aleyhisselama kıyamete kadar gelecek zürriyetinin tamamı gösterildi. Her birinin gözlerinde ömürlerini gördü. Hazreti Davud Aleyhisselam'a kırk yıl ömür verildiğini görünce ona çok üzüldü. Kendine bin yıl ömür verildiği için ömründen 60 yıl hibe etti. Gün gelip ruhu kabzedileceği zaman Melaikeye benim daha 60 yıl ömrüm var niye geldin? Dedi. Melaike de sen evladın Davud'a 60 yılını hibe ettin diyerek sözünü hatırlattı.

Cenâb-ı Hak insanoğlunun unutma fıtratının bu ilk hengâmesinden sonra ağzından çıkacak sözlerin yazılması ve yanında iki tane şahit olarak melaikenin bulundurulması için emir verdi.

Şimdi konuyu kısaca pekiştirirsek;

1-Allah-u Teala'nın yazmasına, levhine, kalemine, sahifelere, satırlara iman etmemiz farz-ı ayındır.

2-İlim Rabbimizin zatî sıfatıdır. Fiîli sıfatı değildir. Bu itikadın neredeyse ana temelidir. Bazı insanlar -haşa- Madem Cenab-ı Hak her şeyi biliyor, benim hayatımı ona göre şekillendiriyor o zaman ben ne yapabilirim ki? Diye sorar. El cevap; Cenabı Hak sadece ilim sıfatıyla bilir. Onun bilmesi bizim kararlarımıza asla etki etmez.

Anne rahmindeki ceninin boyunun ve ağırlığının ne kadar olacağı uzman doktorlarca bilinebilmektedir. Bu aşağı yukarı tecrübe ile tespit edilmiştir. Bunun doğum uzmanlarınca bilinmesi o ceninin gelişimine asla etki etmeyecektir.

Cenabı hak Mülk Suresinin 14. ayetinde Bismillah Ela ya'lemu men halak… Yaratan yarattığını bilmez mi? Buyuruyor.

Sebe, Maide, Haşr ve Tevbe surelerinde de bismillah …Ente Allâmü'l-ğuyûb… bilen ancak sensin, buyurur.

2-Vahiy Kalemi

Mübarek kitaplardaki ilahi sayfaları kaydeden kalemdir. Kişi yaşadığı dönemde indirilen kitapların hükümleriyle sorumlu tutulacağı için o hükme uyup uymadığını yargılamak için tane tane yazılıp muhafaza edilmektedir.

3-Tevil kalemi

Tevil ayetlerin ve rüyaların, tevillerinin doğruya isabet edenlerini onaylayan kalemdir. Bu tevil isabet etmemiş de olabilir. Eğer isabet olmuşsa, ona tesyir kuvveti verilir. Yani kolaylaştırılır ve yaptığı tevilin tahakkuku vukua gelir.

4- Sağlık kalemi

Canlıların sağlığının korunmasını onaylayan kalemdir. Kişinin hastalandığı gün ve saat dahi yazılıdır. Hangi ilaçtan şifa bulacağına kadar kayıt edilmiştir.

5-İmza Kalemi

İnsanların iradesi ile aldığı kararları yerine getirmesi için bedenimizdeki organlarımıza gerekli olan kudreti, gücü, enerjiyi Rabbimiz yaratır. İmza kalemi o kararı onaylar, onayladıktan sonra gerekli enerji yaratılır. Cenâbı Hak bunu yaratmazsa biz kılımızı dahi kıpırdatamayız. Bazen Cenab-ı Hak onaylamaz, karar aldığımız halde yapamayız. Yani insanın her istediği olmaz.

6- Lügat kalemi

Yeryüzündeki insanların, cinlilerin konuştukları dillerini, lehçelerini onaylayan kalemdir. Bu dillerin tanzimi bu onaya göre tahakkuk eder. Yani o dil yayılır, diğer insanlar öğrenir ve çoğalmış olur.

7- Rızık kalemi

İnsanların, cinnilerin ve diğer canlıların yiyeceklerini, içeceklerini, kıyafetlerini, faydalanacakları kısmetlerini ve nasiplerini onaylayan kalemdir. Her şeyin tanzimi bu onaya göre tahakkuk eder.

8- Erzak Kalemi

Erzak kalemi canlıların yiyeceklerini ve içeceklerini onaylayan kalemdir. Bu onaya göre o erzaklar yaratılır ve dağıtımı yapılır. Rızık ile erzak aynı değildir. Rızık, vücudumuza giren, erzak ise ambarımızda bekleyen gıdadır. Bir de nasip var ki O da faydalanılan demektir. Yani giydiğimiz elbise nasip, içtiğimiz su rızıktır.

9- Tarih Kalemi

Geçmiş ve gelecek nesillerin irtibatını ve yeni neslin coğrafya dediğimiz ülkeye ikame olunmasını onaylayan kalemdir. Cenab-ı Hak bu kalemi onaylamadan biz bir yerden daire dahi alamayız.

10-Fetih kalemi

Ülkelerin, beldelerin, karyelerin el değiştirmesini onaylayan kalemdir. Cenabı Hak onaylamadan bir toprak parçasının diğer insanların eline geçmesi mümkün değildir.

11-Ferman Kalemi

İnsanların ve devletlerin riyasetini ve yönetim sürelerini onaylayan kalemdir. Cumhurbaşkanı ne kadar süre görev yapacağı, Bir bakanın ne kadar görevde kalacağı saniyesine kadar Cenab-ı Hakk'ın onayı ile olur. O saniye geldiği zaman ya istifa eder ya ölür ya da başka yolla görevden alınır.

12-Şehadet Kalemi

Kişilerin iftiralardan aklanmalarını mahkemeler, davalar ve yargılanmalar kanalıyla onaylayan kalemdir.

Amel kitabımız ve Melaike Kalemleri

Cenâb-ı Hak Casiye suresinin 29. ayetinde Bismillah, …inna kunna nestensihu…işte bu bütün hayatınızı kayda aldığımız kitabınızdır, buyuruyor.

Hazreti Peygamberimiz Abdullah ibn-i Mesud'dan rivayet olan bir hadisi şeriflerinde; Şâki, annesinin karnında iken şaki olandır. Said de başkasından ibret alandır, buyurdular. Bunu duyan Amr ibn-i Vasıla (ra.) Anne karnındayken kişi nasıl şaki olur, diye hayrete düşer. Hz. Huzeyfe’yi (ra.) bulur. Ben Abdullah ibn-i Mesud'dan işittim kişi annesinin karnında nasıl şaki olur? dedi. Hazreti Huzeyfe(ra) Amr ibn-i Vasıla'nın bu kadar tedirgin görünce; Buna hayret mi ediyorsun? Ben peygamberimizden işittim ki, Nutfe, Anne rahminde 42 günlük iken bir melaike onun bedenini, vücut organlarının mütenasipliğini, kaşını, gözünü, ten rengini, boyunu, posunu şekillendirir. Bu işi bitirince Rabbim bu erkek mi, dişi mi? diye sorar; Rabbin dilediğini hükmeder, buyrulur. Melaike yazar. Sonra Ey Rabbim eceli nedir? Diye sorar. Rabbin dilediğini hükmeder, buyurulur. Melek yine yazar. Ve tekrar sorar; Rabbim rızkı nedir? Rabbin dilediğini hükmeder, denir. Melek eksiksizce yazar. Sonra elindeki o sahife olduğu halde çıkar. Bunun üzerine ne bir harf ilave edilir, ne eksiltilir.

Azrail Aleyhisselam Cenab-ı Hakkın izni ile her gün öleceklerin listesini levh-i mahfuzdan kendi sayfasına kaydeder. Bunu o gün uygular. O günden öte kimin vefat edeceğini Azrail Aleyhisselam dahi bilmez.

Peygamber Efendimiz (sav.) Miraç'ta kalemin cızırtısını işittim buyurdu. Kader programı ve planlaması yazılıp mürekkep kurduğu halde kalemler ne yazıyor da bu cızırtı sesi yapıyor? İşte bu cızırtı Meleklerin levhi mahfuzdan kendi görevlerini kopya ederken çıkan sesler oluyor.

İnsanoğlunun Kalemleri

Cenabı hak Ali İmran suresi 44. Ayetinde Euzubillah bismillah Zalike min enbail gaybi. Ey Muhammed bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryemi kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini kur'a için atarlarken sen yanlarında değildin. Bu konuda tartışırlarken de yanlarında değildin, buyuruyor.

Hazreti Meryem dünyaya geldikten sonra annesi Mescidi Aksa'ya götürüp vakfettiği zaman ona kimin bakacağını belirlemek için 29 tane görevli kendi aralarında kura çekmeye karar verdiler. Mübarek bir ailenin çocuğu olması ve ilk defa bir kız çocuğunun vakfedilmesi nedeniyle herkes onun bakımını üstlenmek istiyordu.

Kendi aralarında dediler ki; Tevratı yazdığımız özel kalemleri götürüp nehire atalım. Kimin kalemi o suyun üzerinde kalmaya devam ederse Meryemin bakımını o yapsın dediler. Zekeriya aleyhisselâmın kaleminin dışında hepsini su götürdü. Bu sonuç hoşlarına gitmedi ve dediler ki; Belki istediğimiz işaret bu olmayabilir başka bir yola daha başvuralım dediler. Kalemlerimizi bir örtünün altına koyalım, bunları karıştıralım. Halktan bir sabi çocuğu çağıralım. O çocuk gelsin çekim yapsın. Kimin kalemini çekerse Meryem'i o terbiye etsin dediler. Bir kere çektiler Zekeriya (as.) çıktı. Yine kabul etmediler, ikinci kez çektirdiler. Yine Zekeriya aleyhisselam çıktı. Yine kabul etmediler. Üçüncü kez çekim yapıldı. Yine Zekeriyya aleyhisselamın kalemi çıktı. Artık hiç kimsenin itiraz etmeye mecali kalmadı. Zekeriya (as.) Hz. Meryem’i terbiye etmekle görevlendirilmiş oldu.

O örtünün altından çekme fiilini yaparken o fiili yaratan rabbimizdir. Kader planlamasında Hz. Meryem'i Zekeriya aleyhisselâmın uhdesine vermeyi planladığı için kalem dönüp dolaşıp Zekeriya aleyhisselâma geliyor.

Günlük hayatımızda kura işi zaman zaman önümüze çıkmaktadır. Onun için kurayı bu ayetin de ışığı altında fıkhi olarak incelememiz gerekiyor. Kura bir topluluk içinden birini seçip belirlemektir. İmamı Şafii, İmamı Hanbeli kuraya sünnet hükmünü koymuşlardır. İmamı Malik ve İmamı Azam ise kurayla iş yapmak kumarı çağrıştırabileceği için yanlıştır, buyuruyor. Ancak iki yerde yapılabileceğini uygun görüyor.

2 veya 3 evli olan kişi bir yolculuğa giderken bir eşini belirleyecek ise kalpleri hoş olsun diye peygamberimizin yaptığı gibi kura yapılabilir.

Bir de ortak malların hisse paylaşımı sırasında aralarında iyi oldu, kötü oldu demesinler diye kura çekilebileceğini makul görüyorlar.

Cenabı hak Alak suresinin 5. Ayetinde euzubillah bismillah Allemel insane ma lem ya'lem, insana bilmediği şeyleri öğretti, buyuruyor.

Peki Bildiklerimiz ne ki bilmediklerimizi öğretti. Lokman, Kehf, ve Kamer suresinde euzubillah bismillah … fil ardı min şeceretin aklamun vel bahru yemudduhu min ba'dihi seb'atu ebhurin ma nefidet kelimatullah … Yer yüzündeki tüm ağaçlar kalem olsa, denizler de mürekkep olsa sonra buna yedi kat daha deniz eklense bunlar tükenir ama Allahın ilmini, kudretini, kelamını, mimetlerini, merhametlerini ifade eden kelimeleri yazmak tükenmez, buyuruyor.

Rabbimizin kudretullahı karşısında kamaşmayan göz kör, secdeye kapanmayan kalp ölü, kıyama kalkmayan akıl dubur demektir.

El fatiha

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

תגובות


bottom of page