Bir müslüman ana ocağının yani ümmetin bir evladı olarak Habibullah Efendimizden in’ikas alamıyorsa O’nun şevkat kucağı, istiğfar dili ve dua eli bizlerde meyveye dönüşmez. İn’ikas ile nasiplenmek için salavat ile insibağ oluşturarak sıbğa ile lütuflandırılmamız gerekir.
Hazreti Abdullah Bin Abbas (ra.) o günün, bu günün ve yarının hıristiyanları hakkında; Yeni doğan çocuklarını mahmudiye diye adlandırdıkları sarı renkli vaftiz suyuna baba, oğul ve ruhul kudüs adına 3 kere batırıp tahkir oldu, telvine boyandı, hitan sünnetine gerek kalmadı derler, buyuruyor.
İşte bu dersimizde dinmizde Tahkir nedir? Telvine boyanmak nasıl olur? Hitan sünneti nedir? Bu soruların cevabını arayacağız.
Kuranımız fıtrat kelimesini 4 surede 3 değişik şekilde ifade eder. Cenabı hak Rum ve Taha surelerinde fıtratallah buyurarak fıtratımızı, İsra suresinde şakiletihi buyurarak karakterimizi ve insan suresinde es sebile buyurarak doğru yolu verdiğini ifade ediyor.
Peygamber efendimiz (sav); Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar, sonra anne ve babası onu ya yahudi, ya hıristiyan, ya mecusi yapar, buyuruyor.
Cenabı hak bir şeyi yaratırken önce zatı ilahisi irade eder. Sonra ismi azam devreye girer. Üçüncü olarak rabbimiz kün emrini verir. Dördüncüde Cenabı hakkın sıfatları devreye girer. Beşincide kuranımızdaki esması devreye girer. Altıncıda fiilleri devreye girer. Yedinci evrede o varlık yaratılır.
DÖRT FITRAT ÜZERE NEDİR?
1.Fıtrat; Ruhumuz bedenimize gönderildiğinde verilmiş olan aklımızdır. Bu fıtratın ilkidir. Akıl dine meyillidir. Dinini kendi başına bulabilme kabiliyeti verilmiş olup buna hanif denir. Hazreti İbrahim buna örnek verilebilir.
2- Fıtrat; Kalptir. Her yaratılanın kalbi imana meyillidir. Rad suresinin 28. ayetinde Euzubillah bismillah …bi zikrillahi tatmeinnul kulub. Kalpler ancak Allahın zikriyle mutmain olur, buyuruyor. Kimin kalbi olursa olsun dünyanın tamamını da verseniz mutlu olmaz mutluluğu geçici olur. Kalbin mutluluk reçetesini yüce yaradanımız vermiştir.
Hazreti peygamber efendimiz (sav.) bir hadisi şeriflerinde; Hayır nefsin kendisine ısındığı, kalbin rahatladığı, yüreğin oturduğu şeydir. Şer ise nefsin kendisine ısınmadığı, kalbin mutmain olmadığı ve içinde tereddüt olan şeylerdir. Her ne kadar müftüler hilafına fetva verseler de, buyuruyor.
3. Fıtrat; simamız, cemalimiz, vechimizdir. Sima her insana en güzel olarak verilmiştir. Çirkinlik insanın kalbinin bozulması ve o çirkinliğin yüzüne vurulmasıyla sonradan olur. Çünkü insanın yüzü ile kalbi direk irtibatlıdır.
4. Fıtrat; Bedenimizdir. Bedenimiz tahir olarak doğar. Hayatı boyunca da taharete meyillidir. Taharet etmeyenlerin bedenleri bundan rahatsız olur. Onlar bunu çeşitli kokular kullanarak yok etmeye çalışsalar da yok edemezler.
Peygamber efendimiz (sav); Beş şey fıtrattandır. Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, koltuk altlarını tıraş etmek, bıyıkları kısaltmak ve tırnakları kesmek, buyuruyor. Bu temizlik yapılmadığında o bedenden bereket ve rahmet kaldırılır.
Ruhumuz cünüplükten, cenabetlikten, hadesi kübradan gusletmeye iştiyaklıdır. Yapılmadığı zaman rahatsız olur. Takhir olmaya, Tahir olmaya, tahur olmaya ve taharet yapmaya meyillidir. Allahın boyası cünüplükten kurtulmaya niyet ettiğimiz andan itibaren bedenin bütün hücresine sirayet eder ve ihya gerçekleşir. Gusül temizliğin anası, hadisi kübradır. Abdest ve gusül vücudu nurlandırır. Guslü reddeden kimse temizlenebilir ama nurlanamaz.
TELVİNE BOYANMA
Rum suresinin 22. ayetinde Euzubillah Bismillah…Vahtilafu Elsinetikum ve elvenihum,inne fi zalike le ayatin lil alemin. Sizin dillerinizin ve renklerinizin farklı olması onun kudretinin delillerindendir, buyurmaktadır.
Bir kişi farklı olduğu için bir başkasını beğenmez aşağılarsa bu ayetin gereği olarak yargılanacaktır.
Kuranımız renkleri lev, el lun, lev ruha, evlanuh olarak isimlendirir. Cenabı hak renkleri sun esmasının tecellisi ile yaratır. Yukarıdaki ayette dilleri de farklı yarattım buyurdu ki; Yeryüzünde 3500 çeşit dil vardır.
Hazreti Musa (as) Rabbimizle mukabele edip tekrar döndüğünde yüzünü maskeyle örtmüştü. Çünkü yüzündeki nurdan dolayı kimse yüzüne bakamıyor, bakan da bayılıyordu.
Hazreti Yusuf’un yüzünü ilk gez gören kadınlar ellerini kestikleri halde bunu fark edememişlerdi.
Hazreti Peygamberimiz (sav) miraçtan döndüğünde sahabe efendilerimiz bu nuraniyetten etkilenmediler. Çünkü cenabı hak onu temkin makamında tutmuştu.
Muhaddis İbn Hacer el Askalani hazretlerine Seyyid Ahmed Bedevi hakkında ne dersiniz diye soruldu. O çok heybetli bir zattı. Kimse yüzüne bakmaya cesaret edemezdi. Bakanların yüzün deki nurdan etkilenmemesi için yüzüne perde örttüğü için bedevi denilmişti, buyurdu.
İNSANIN VİCDANINA EMANET EDİLMİŞ DÖRT BÜYÜK EMANET
1-Cenabı hak Tarık suresinin 9. ayetinde Euzubillah bismillah, Yevme tubles serairu. O gün sırlar meydana çıkarılacak, buyurur.
Rasulullah Efendimiz (sav.) Yüce Allah dört hususta kullarına güveni esas kılmıştır. Bunlar namaz, oruç, zekat ve gusüldür, buyurdular.
Burada ilginç olan gusüldür ki şuan guslü hafife alma ve yapmama yaygınlaşmış durumdadır. İşte bu emanetler sınanacak sırlardandır.
Başka bir hadisi şerifte de; Üç husus vardır ki kim onları gereği gibi korursa O gerçek anlamıyla Allah dostudur. Kim bunlara ihanet eder de yapmaz ise o da Allah düşmanıdır. Bunlar namaz, oruç ve cünüplükten gusletmektir, buyuruyor.
Üçüncü bir hadisi şerifte de; Emanet üç husustur. Namaz, oruç ve cünüplükten gusüldür. Yüce Allah ademoğluna namazı emanet etmiş ve bu hususta ona güveni esas kılmıştır. O dilerse namaz kılmadığı halde kıldım diyebilir. Ve yüce Allah orucu ona emanet etmiş ve bu hususta ona güvenilmesini esas kılmıştır. O dilerse oruç tutmadığı halde tuttum diye bilir. Yine yüce Allah ademoğluna guslü emanet etmiştir ki o dilerse gusletmediği halde guslettim diyebilir, buyurmuştur.
Yukarda zikredilen ayeti celile ve hadisi şeriflere göre; Abdest, namaz, oruç zekat, cünüplük, eşya ve mal-mülk nefsimize emanet edilmiştir.
Hazreti Abdullah İbni Mesut (ra.); Bir kişi şehit olsa dahi yukarıdaki emanetlerden sorguya çekilecektir, buyuruyor.
Hazreti Ubeyde bin Kab (ra.) ise; Kadının ferci kendine emanettir. Adet halindeyken ben ay hali olmadım derse onun dediği geçerlidir. Gebelik halinde ben hamile değilim dese onun dediği geçerlidir, buyuruyor.
Yukarda geçen ‘’cünüplükten gusletmek emanettendir’’ hadisi şerifine Maide ve Nisa surelerinde iki nas vardır.
Meni insanın bedeninden bütün hücrelerinin katkısıyla çıkar. Bedenin tamamının yıkanmasının hikmeti budur.
SIBĞATULLAH
Hazreti Peygamber Efendimizin ruhaniyetinden in’ikas alamıyorsak onun şefkat kucağından, istiğfar dilinden ve dua elinden faydalanamayız. İmani görevlerimiz meyveye dönmez. İn’ikastan yararlanabilmek için salavat getirerek inzibağ kurmalıyız. Sonra Rabbimiz kalbimizi sıbğatullah nuruyla nurlandırır.
Bakara suresinin 138. ayetinde Bismillah Sıbgatallah ve men ahsenu minallahi sıbgaten… Allahın boyası en güzel boyadır, buyururken bu ayette sıbğat kelimesinin iki defa geçtiğini görürüz.
Ayrıca muminun suresinin 20. ayetinde bismillah, Ve şecereten tahrucu min turi seynae tenbutu bid duhni ve sıbgın lil akilin. Tur-i Sina'da, yetişen bir ağaç meydana getirdik ki bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık olan zeytini verir, buyurmaktadır. Burada geçen sıbğın boya demektir. O yağ Cenabı hakkın manevi boyasının tecellisiyle yaratılmasından dolayı zeytin de yağı da şifa ve ilaçtır.
Sıbğatallah; Allahın boyası demektir. Bu boyanın rengi beyaz olup kuranımızda beyza olarak geçer. İslam dininin boyasıdır. İslam milletinin yüzündeki boyanın rengidir. Ve Allaha yaklaştıran ibadetlerin manevi adıdır. Cenabı hakkın en-nur (cc) esmai şerifinin tecellisi ile önce aklımıza, sonra kalbimize ve en sonunda da yüzümüz dahil tüm bedenimize girer.
Kişi her abdest aldıktan sonra Ya Rabbi! Beni sıbgatullah nimetinle nasiplendir, diye dua ederse inşallah makbul olur.
Fetih suresinin son ayetinde Bismillah …simahum fi vucuhihim min eseris sucud… onların yüzünde secde eseri vardır, buyurur. Bu ayet bir müslümanın ibadetlerini ihlaslı yaptığında yüzünde nuraniyet oluşup sıbgatullah boyası oluşacağının delilidir.
Mutaffifin suresinin 24. Ayetinde Euzubillah bismillah, Ta'rifu fi vucuhihim nadraten naim. Onların yüzlerinde nimetlerin sevincini görürsün, buyurur. Kişiye verilen nuraniyet nimettir. Bunun sevinci kişinin yüzünde görülür.
Rahman suresinin 41. Ayetinde Euzubillah bismillah, Yu'reful mucrımune bi simahum. Onun yüzünde onun günahının eserini görürsünüz, buyuruyor.
Hazreti peygamberimiz (sav.) Kenzil ummalda geçen bir hadisi şerifte; Ümmetimden bir kişi rabbimizin bu nimetiyle rızıklandırılırsa Ona baktığınızda nuraniyeti Allahı zikretmenize sebep olur. Onun ilmi sizin ilminizi artırır. Sizi ahirete yönelik amellere sevk eder. Rabbimiz anıldığında onlar da anılır. Rabbimiz anıldığında da onlar hatırlanır, buyuruyor.
SIBGATULLAHA NASIL ULAŞACAĞIZ?
Ahzap suresinin 56. Ayetinde Euzubillah bismillah, İnnallahe ve melaiketehu yusallune alen nebiyyi, ya eyyuhellezine amenu sallu aleyhi ve sellimu teslima. Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere salat ediyorlar ey iman edenler siz de ona salat edin ve teslimiyetle selam verin, buyuruyor
İmam Maturidi hazretleri; Peygamber Efendimize salat etmemiz farzdır, buyuruyor.
Salat bir kere dua etmek, salavat çok çok dua etmektir. Peygamberimizin kalbinden kalbimize in’ikas olması için insibağ kurduğumuz bağ salavattır. Bu salavattan peygamberimize haberdar edildiğinde ona inen nur onun kalbinden bizim kalbimize in’ikas eder.
Makrimul ahlak mektebinin 9 maddelik tesbihatının 5. Maddesi Alahumme salli ala Muhammedin va ala ali Muhammed’tir. Bizler bunu Peygamber Efendimizin kendi ruhaniyetinden in’ikas almak, onun şefkat kucağından, istiğfar dilinden ve dua elinden faydalanmak böylece sıbgatullah nuru ile boyanmak için okuyoruz.
Ey Yüce Rabbimiz Halilullah efendimizin rahımallah ehlel mak berati tilke mak beratun tekunu bi askalan, 1300 yıl önce Yüce Allah o mezarlık ahalisine merhamet etsin bu mezarlık Askalan’dadır buyurarak mucizevi şekilde haber verdiği Askalan’da şehadete ermiş binlerce kardeşlerimiz hürmetine bizlere mü’min olarak ölebilmeyi nasip eyle…
Amin Amin Amin… el Fatiha
Comments