Allahın kuvvet ve kudretini tanıyabilmek için el kadir esma-i şerifesinin tecellisiyle gerçekleşen vakıaları bildiren 20 ayeti geçen hafta öğrenmiştik. Bu dersimizde kaldığımız yerden devam edeceğiz.
21- Cenabı hak Maide suresinde; Biz kıtal’ı (savaşı) zafere dönüştürmeye kadir olanız, buyuruyor. Rabbimiz her zaferi kendi katından lütfeder aksi halde zafer mümkün değildir. Bizim görevimiz tedbir almaktır. Her tedbiri alsak dahi Rabbimiz lütfetmezse zafer gerçekleşmez.
22-İbrahim ve Zümer suresinde; O İnkar eden nankörlerin amellerini yok etmeye ve yüzlerini küle benzetmeye kadir olandır, buyuruyor. Cenabı hak kalbinde iman olmayanların deri rengini kül rengine benzettiğini bildiriyor.
23-Zümer suresinin 67. Ayetinde; Bismillah ..kabdatuhu… kainatı kudret kabzasında tutmaya kadir olandır, buyuruyor. Dünya, insanoğlunun eriştiği kainatın büyüklüğü içerisinde ancak bir portakal kadardır. Kainatın tamamının ne kadar olduğunu ancak Rabbimiz bilir. Rabbimiz bütün kainatı mahiyetini bilmediğimiz sağ elinin avucunda tuttuğunu bildiriyor.
Allah nerede?
Bu sorunun cevabını şöyle bir örnekle açıklayalım. Bir karıncayı avucumuza alsak da karıncaya benim avucum nerende diye sorsak karıncanın cevabı her tarafımda olacaktır. Cenabı hak ile bizim durumumuz aynı böyledir.
Aynı karıncaya beni tarif et diye sorsak ne kadar tarif edebilir ki? Bizim Allahu tealayı tarif etmemiz de aynı karıncanın durumu gibidir. Cenabı hak bize zati olarak değil sıfat olarak yakındır. Her yarattığının her durumunu görmesi sıfat yakınlığındandır.
24-Bakara suresinde; Şimşeği yaratmaya göz ve kulağı etkilemesine kadir olandır, buyuruyor.
25- Bakara suresinin 259 ayetinde; Üzerinden 100 yıl geçtiği halde yiyeceğin ve içeceğin bozulmasına izin vermemeye kadir olandır, buyuruyor.
Burada rabbimizin Üzeyir (as.) 100 ölü bırakıp dirilttikten sonra merkebinden bir eser kalmadığı halde yiyecekleri korumasını anlatılır. İşte Rabbimiz buna kadir olandır.
26-Ali İmran suresinde; Mülk vermeye, mülki yöneticilik vermeye, insanları aziz kılmaya, aziz olanı da zelil kılmaya kadir olan O’dur, buyuruyor. Hazreti Yusuf’u kölelikten azizliğe götüren O‘dur. Firavunu, Nemrutu zelil eden de O’dur. Bütün bunlar Rabbimizin el kadir esmasının tecellisiyle olmaktadır.
27- Ali İmran suresinde; O musibetleri isabet ettirmeye veya ettirmemeye kadir olandır, buyuruyor. Musibet bir şeyin isabet etmesine denir. Bir belayı, hastalığı insanlara isabet ettirmek de ettirmemek de rabbimizin kudret dairesi içersindedir. Musibetler bedenimize geldiği gibi ruhumuza da gelir. Bize düşen Musibetler karşısında rabbimize sığınmaktır.
28-Tövbe, Enam ve Nisa suresinde; Milletlerin ömürlerini sona erdirmeye kadir olandır, buyuruyor. Cenabı hak Her millete kader planlanmasında ömür tayin etmiştir. O ömür bittiğinde o millet veya devlet yok olacaktır.
29- Enam suresinde; Cenabı hak malınıza, mülkünüze, canımıza gelen zararların ve hayırların dokunmasına veya dokundurulmamasına kadir olandır, buyuruyor.
30- Nahl suresinin 70. ayetinde; Bismillah…Erzelil umuri… Elzeli ömür vermeye kadirdir, buyurur. Erzeli ömür hem bedene hem akla verilen rezil, perişan ömürdür. Bazı kişilerin ömrünü uzatıp erzeli ömür veririz. Ona rezil, perişan bir dönem yaşatırız. Bunu vermeye de vermemeye de kadir olan biziz, buyuruyor.
31- Kıyamet suresinde; O kıyamet saatini uygulamaya kadir olandır, buyuruyor. Saat ve zaman kavramı kuranımızda 48 ayette geçer.
32- Hac suresinde; Nusrat Allahındır. Dilediğine vermeye veya vermemeye kadir olandır, buyurur. Nusrat, zaferden farklıdır. Nusrat yardım demektir. Rabbimizin melekleriyle, bir kuş ile, bir böcekle yardım etmesidir. Çanakkale savaşı sırasında arı burnunda milyonlarca arıyı yardıma göndermiştir. Peygamber Efendimize sevr mağrasında örümceği yardıma göndermiştir.
33- Nur ve Furkan suresinde; Bütün canlılar sudan yaratılmıştır. Suya can vermeye vermemeye kadir olan O’ dur, buyuruyor. Hem suda hem toprakta vücuttaki hücreleri ihya etme gücü yaratmıştır. Suyun olmadığı yerde teyemmümle abdest almanın hikmeti bundandır.
34- Fussulet ve Rum suresinde; Suyun ihya gücünü teyit eder. Suyun hem temizlikte hem medenilikte hem de insan vücudunu ihya etmede kullanılır. Su insanın yaratıldığı ana maddedir. En güzel şifa kaynağıdır. Her abdest sonrası 5 yudum su içilmesi gerekir. Birinci yudumda Ya Rabbi hayırlı ömür eyle. İkinci yudumda Ya Rabbi faydalı ilim eyle. Üçüncü yudumda Ya Rabbi manevi şifa eyle. Dördüncü yudumda Ya Rabbi vücudumu ihya eyle. Beşinci yudumda da çok şükür Ya Rabbi diye dua edip bu bereketten yararlanmamız gerekir.
Abdesten artan suyu sağ avucumuza alıp tel avuçla içeriz. Bakara suresi 259. Ayette anlatılan Talut ve askerlerine birer avuç su için diye emredilmesi nedeniyle tek avuçla su içmek tahrimen mekruhtur.
Ayetin devamında Toprağın titreyip kabarmasına kudreti ile kadir olandır, buyuruyor. Toprak bahar geldiğinde titreyerek kabarır ve tohum atılma kıvamına gelir. Toprak sudan sonra insanın ikinci mayasıdır.
35-Rum suresinde; Cenini yaratmaya, cenine gençliğini vermeye ve ardından da yaşlandırmaya kadir olandır, buyuruyor. Kuranımızda yaşlanmış kişiler için ihtiyar değil kiberu ve şeybeten tabiri kullanılır.
36-Ahzap suresinde; Her çeşit dünyalık malı ve toprağı vermeye kadir olandır. Demek ki bir yeri bir şeyi biz aldık demiyoruz rabbimiz alıyor veriyor.
37- Fatır suresinde; Kün (ol) emri ile melekleri yaratmaya kadir olandır. Rabbimizin tek bir sözü vardır o da kün’dür. Rabbimizin sözü gibi geçen diğer ayetleri Rabbimizin adına Cibril (as.) söyler. Kün emri 329 ayette geçer. 9 yerde de kün’den sonra fe yekün geçer ki oluverir anlamına gelir.
38- Şura suresinde; Canlı olan her şeyi yaratmaya kadir olandır, buyurur.
39- Şura ve Rad suresinde; İnsanlara haassaten dişilere kısırlık veya erkek, dişi, ikiz, üçüz, dördüz vermeye kadir olandır. ‘’Çocuk yapın. Çocuk yapmaya düşünmüyoruz. Bu sefer erkek yapın…’’ gibi cümleler tamamı sapıklıktır. Cehaletin zirvesidir. Aciz insanın duadan başka yapabileceği hiç bir şey yoktur.
40- Haşr suresinde; O kıtal’a (savaşa) izin vermeye veya vermemeye kadir olandır. Demek ki dünyadaki savaşların olmasına veya olmamasına Rabbimiz müsade eder.
41- Mümtehine suresi 7. ayetnde; O kalplare meveddet yerleştirmeye kadir olandır, buyurur. 10 ay önce Ya Rabbi! Eşimle aramıza, aile efradımın aralarına meveddet ülfet ve ünsiyetini ilka eyle diye dua edip rabbimize sığınmamız gerektiğini söylemiştik. Bu ayetin özü budur. Çünkü eşler arasındaki sevgiyi rabbimiz koyar. Sevgiden sonra da meyve olarak ülfet ve ünsiyet olur. El vedut esma-i şerifin tecellisi ile sevmediğini sever, var olan sevgiyi de artırır.
Peygamber Efendimiz de ‘’Ya Rabbi! Zatının muhabbeti ile ve zatına yaklaştırdıklarının muhabbetleriyle rızıklandır.’’ diye dua ederlerdi.
42- Taha suresinde; Rabbimiz kalplerdeki gamı, kederi, tasayı gidermeye kadir olandır, buyuruyor. Kişi gamlanıp kederlendiğinde inşirah suresini 33 kere okuyup kendi sadrına uflamalıdır. Bunu bir başkası için de yapabiliriz.
43- Secde ve Talak suresinde; Cenabı hak meleklerinin emrini ikame etmek için hıza güce ve her ortamdan geçmeye malik kılıp onları indiren ve geri yükselteme gücüne kadir olandır, buyuruyor.
Bu dersimizin asıl konusu olan
Tedbir Tavsiye Değil Emirdir; başlığını bu ayete dayanarak işleyelim.
44- Secde suresi 5. Ayetinde; Bismillah yüdebbirul emre mines semai ilel ardı summe ye’rucu ileyhi fi yevminkane mikdaruhu elfe senetin mimma teuddun, Gökten yeryüzüne kadar işleri düzenler. Sonra miktarı sizin hesabınıza göre bin yıl süren bir gün içinde işler O’na yükselir, buyuruyor.
Bu ayeti celilede El müdebbir fili esmasını görüyoruz. Müdebbir esması her işi tasarlama yönetme idare etme ve dikkat göstererek yapma anlamına gelir.
Allah daha kainat yokken her şeyin nasıl olacağını bildiği için ona göre planlamıştır. Kazalardan, belalardan, haşaratlardan bazen korur bazen yarım korur bazen de korumaz.
El müdebbir fiili el mukip ve el vali esma-i şeriflerle iç içe girmiş gibidir. El mukip esması; ruhumuza ait rızıkları yaratan, El vali esması da; kainatın tek elden idare edeni, hakimi ve yaratanı anlamına gelir.
1-Yunus suresinin 31. Ayetinde; Rızıklarınızı, görmenizi, işitmenizi, diriden ölüyü, ölüden diriyi çıkaran onları koruyan tedbirine kadir olan O’dur, buyuruyor.
2- Naziat suresinde; Bazılarınızın ruhlarını bedeninden şiddetle çekildiğini, bazılarının kolaylıkla çekildiğini ve ruhların uzayda kolayca yüzdürüldüğünü bildiriyor. Ruhun uzayda uzun ve çok hızlı bir yolculuk yapmasına rağmen zarar görmemesi için gerekli tedbiri alan O’dur, buyuruyor.
3- Rad suresinde; Meleklerin insanı önden ve arkadan korumasına veya korumamasına kadir olan O’dur, buyuruyor.
4- Secde suresinde; Size göre bin yılda çıkabileceğiniz 1. Kat semaya melekler ile bir anda inmesini ve yükselmesini sağlarız, buyuruyor.
İşte bu 4 ayette geçen Rabbimizin tedbirleridir.
Tedbirin emrolunduğuna dair ayetler;
1-Nisa suresi 102 ayettte Ve eslihatehum diye dört defa tekrar ederek silahlanın, buyuruyor. Sadece bu ayete baktığımızda bile günümüz müslümanlarının kendi silahını yapmaması ancak kendi cehalet ve tembelliklerinden, kuranımızı anlamaktan aciz olmalarındandır.
2- Şuara suresi 56. ayetinde; Bismillah Ve inna lecemiun Hazurine, Biz tedbir alan cematız, buyuruyor. Siz cemat olarak bir arada olduğunuzda zarar görmemek için tedbir alınız buyuruyor. Cemaat en az 3 kişiden oluşur.
3- Bakara suresinin 195. Ayetinde; Bismillah … ve la tulku bi eydikum ilet tehlukati… kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın, buyuruyor.
Yukarda örnek verdiğimiz bu 3 ayete göre Tedbir tavsiye değil emir olduğunu görüyoruz.
Cenabı Hakkın biz kullar üzerindeki 5. Hakkı olan Onu Mutlak Kuvvet Ve Mutlak Kudret Sahibi Olarak Tanımak olduğunu bunu anlamak için 3 esma-i şerifi tanıyarak mümkün olacağını iki hafta önceki dersimizde öğrenmiştik. İşte bu üç esma-i şeriften el kavi ve el kadir esmai şerifi öğrenmiş olduk.
3. Esmai celile el Muktedir (cc) dur;
1- Cenabı hak Zuhruf, Kamer ve Kehf suresinde; Bismillah …illa muktedirun… biz muktediriz, buyuruyor. Bazı kimseler -haşa- Madem Cenabı hak muktedirse ‘’Müslümanlara zulmeden zalimleri neden ceza vermez? Derler. Çünkü bu bir imtihandır. Kimi şehit olur. Kimi yardım eder. Kimi düşmana yardım eder. Cenabı hak herkese hak ettiğini bu dünyada veya ahirette verecektir.
2- Hac suresinin 41. Ayetinde; Bismillah …mekkennahum… geçer ki makamı ve makamdaki iktidarın otoritesini biz veririz, buyuruyor.
3- Yukarıdaki ayeti celile de dolaylı olarak yeryüzünde makam verilenlere gereği sorulacağı uyarısı veriliyor. O kişi salatı ikame etmiyorsa, varlıklı olduğu halde zekatını vermiyorsa, iyiliği emredip kötülükten nehyetmiyorsa o makamın hesabını ağır şekilde verecektir.
4- Kehf suresinin 45. Ayetinde; Bismillah …nabatul ardı… rüzgar ile tozlaştırmaya muktedir olandır, buyurur. Tabiattaki erkek çiçeklerde üretilen polen taneciklerinin dişi çiçeklerin tepesine ulaşması rüzgarla, böcekle olur. Bu döllenmeden sonra meyve oluşuyor. Ve canlılara rızık oluyor. İşte bunlara ancak el muktedir olan Rabbimiz’dir.
Ey Yüce Rabbimiz! El muktedir esma-i şerifin hürmetine dünyadaki bütün Müslüman kardeşlerimize mülkü iktidarı nasip eyle! Sadh-ı arza muktedir eyle!
Amin, amin, amin… el Fatiha…
Comments