Bugünkü dersimize kur'an ayetlerinin nüzul sırasının 4. grubundaki Zariyat suresinin 4. ayetinin izahı ve açıklaması ile devam edeceğiz.
Cenabı hak Zariyat suresinin 4. Ayetinde euzubillah Bismillah Fel mukassimati, emran. Sonra işi paylaştıranlara ant olsun ki, buyurur.
Sahabe efendilerimiz konumuzun da ana temasını oluşturan mukassimat kelimesinin anlamını ilk 3 ayette olduğu gibi Hazreti Ömer Efendimize sorduklarında işi bölüştüren ve taksim eden kişi demektir buyurdular. Bunun üzerine tekrar Ya Halifeyi Resulallah bu işi bölüştüren Taksim eden kimdir, dediler. Hazreti Ömer Efendimiz de cevaben meleklerdir, buyurdu. Mukassimat, işi bölüştüren, bölüşen, taksim eden ve dağıtan anlamlarına gelir.
Ayetin ikinci kelimesi olan emren ise Cenab-ı hakkın emirlerinden biri anlamına gelir.
Cenabı hak günlük olarak emirlerini özel kulları arasında iş bölümü yapıyor. Cenabı hakkın bu taksimata yemin etmesi bu işin ne kadar zor ne kadar büyük olduğunun delilidir. Kainatta yer alan melekler, cinler insanlar hayvanların bir düzende yaşam sürmeleri için taksimat yapılıyor. İnsanların ve cinlerin sayısını aşağı yukarı hesaplayabilirken diğer canlıların ve meleklerin sayısını bilemiyoruz. Bu kadar fazla olan bu canlıları bir düzende tutabilmek bir kudretullah ile oluyor. Fahrettin Razi Hazretlerinin verdiği sayıya göre bir hesaplama yaptığımız zaman aşağı yukarı 80 katrilyon melaikenin olduğu ortaya çıkıyor.
Cenabı hak Naziat suresinin 5. ayetinde Bismillah Fel mudebbirati emra, Kullara ait işleri tedbirli şekilde yapanlara kasem olsun, buyurur.
Cenabı hak burada yaptığı bu iş bölümüne yemin ederek tekrar önümüze koyuyor. Yani kader programına göre hem tedbir alacak hem yürütecek hem de düzene koyacaklar. Bunların başındakiler ise sanki devletin bakanları gibi Hazreti Cebrail, Hazreti Mikail, Hazreti İsrafil ve Hazreti Azrail’dir. Devlet kurumlarının işleyişi gibi bu melaikelere bağlı kolluk kuvvetleri, memurlar işçiler bölüm bölüm görevlendirilmiş şekilde çalışmaktadır. Mesela Azrail Aleyhisselam Salih insanların ruhlarını kabzederken bir gurup melekle, küfür üzere ölecek olan insanların ruhlarını kabzederken de başka meleklerle icra eder. Bunların her birisi özenle yerleştirilmiş kelimelerle ifade edemeyeceğimiz bir sistemdir.
Rabbimiz Naziat suresinin birinci ayetinde Bismillah Ven naziati garka, Ant olsun şiddetle çekip alanlara, buyurmaktadır. Ayette geçen garka kelimenin okunuşundaki tınısa dikkat edersek insanın ölüm anındaki hırıltısına benzemektedir. Cenabı hak şiddetle çekip alan melaikeler üzerine tam 5 surede yemin eder.
Burada onların bu küfür hallerinin bedelini en ağır şekilde ölüm esnasında ödemeye başladıklarını görüyoruz. Cenabı hak asıl adı kıtal olan Muhammed suresinde melaikeler o kâfirlerin ruhlarını kabzederken iki organına şiddetli vurduklarını bundan dolayı küfür halinde ölen insanın yüzünün simsiyah olduğu ve çenesinin altından itibaren bütün bedeni su dökmüş gibi ıslanacağını bildirir. Biz müslümanlar olarak öyle ölmemek için her gün; Rabbim hayırlı vakitte hayırlı şekilde hayırlı halde ruhunu kabzeyle diye dua etmeliyiz.
İmamı Azam Hazretleri bir kişiye sen Müslüman mısın denildiğinde büyük bir şerefle elhamdülillah demesini isterken İmamı Şafi Hazretleri de kendisine müslüman mısın denildiğinde ruh çıkarken nasıl çıkacağını bilmediğimiz için inşallah demiştir.
Cenabı hak Naziat suresinin 2. Ayetin de Bismillah Ven naşitati neşta İncitmeden çekip çıkaranlara andolsun, buyurur. Yani Rabbimiz hoşnut olduğu kulunun ruhu bedenden çıkarken incitmeden çekilip çıkardığını bildiriyor. Nahıl suresinde haber verildiğine göre Melaikeler mü’minin ruhunu alırlarken selamın aleykum diye hitap ederler. Ve ölen kişi ruhunun nasıl çıktığının farkına varmaz. Nadiren de olsa ölenlerden bazıları aleyküm selam der işte bu mümin kendisine verilen selama cevap vermiştir.
Naziat suresinin 3. Ayetinde de euzubillah bismillah Ves sabihati sebha, Ant olsun yüzdükçe yüzenlere, buyurarak müminlerin ruhlarını almak için gelen meliklerin gökyüzünde yüzer gibi hareket ettiklerini bu şekilde gelip nefislerimizi ve ruhlarımızı vücuttan çıkarttıklarını bildirir.
Aynı surenin 4.ayetinde bismillah Fes sabikati sebka, ve yarıştıkça yarışanlara buyurur. Kafirlerin de müminlerin de ruhlarını alan melekler cennete veya cehenneme götürmek için yarışırcasına ölen kişinin yanından uzaklaşırlar.
İnşallah bu surenin hürmetine ölürken canımızın mümin olarak ve kolay alınması için vesile edineceğiz. Bu sureyi bilinçli bir şekilde her gün okuyup aile efradımıza Hayırlı vakitte hayırlı şekilde hayırlı halde canımız al diye dua edeceğiz.
Kuranımızda mukassimatı yani taksimatı anlatan 1 ayet ve meleklerin sıfatlarını, vasıflarını, niteliklerini anlatan 88 ayeti celile vardır. Melek haberci, elçi demektir. Melaike ise meleğin çoğuludur. Kendi kültürümüzde kullandığımız meleke, mülk, emlak, malik, malikhane, melik, meleket, mülki, mülkiye, mülkiyet, istimlak, temellük, temlik gibi toplam 200 civarı kelime vardır.
Bu dersimizde melekleri anlatan 88 ayeti celileden 7 tanesini öğreneceğiz.
1-Bakara suresinin son iki ayeti olan amenerrasulü dediğimiz ayetlerle Nisa suresinin 136. Ayetine göre Meleklere iman etmek amentümüzün esasıdır. Eğer bir kişi meleklerin varlığını inkar ederse 89 ayetini inkar ettiği için küfre girer.
2-Hac suresinde bazı meleklerin Allah celle celaluhu’nun özel elçileri olduğu bildiriliyor. Bu melekler Cenabı hak ile kullar arasında aracı değildir. Bu ayet Ülkemizde de sürekli konuşulan Allah ile kul arası konusuna da açıklık getirilmiş oluyor ki; Kul ile cenabı hak arasında aracı yoktur. Rabbimiz hâşâ hiçbir kuluyla arasına aracı koymamıştır.
3- Hem Nisa suresinde hem de Enbiya suresinde geçen ayeti celile de meleklerin üçüncü bir sıfatını görüyoruz. Melekler mukarrebun yani Allah’a yani yaklaştırılmıştır. Enbiya suresinde de mukrabun yani ikram olunmuştur.
Rabbimiz meleklere de bizlere de mekan itibariyle yakın değildir. Sıfatlarıyla yakındır. Ayetlerini incelediğimizde melekler bu yakınlığını Rabbimizi sürekli tespih ederek kazanıyorlar. Melekler, Allahu tealaya itaat ederken kayıtsız şartsız ama fakat lakin çünkü demeden itaat ederler.
5- Cenabı hak Enbiya, Nahl, Sebe ve Rad suresinde bismillah …min haşyetihi muşfikun, Yani melekler huşu duyarlar, korkarlar ve titrerler buyuruyor. Onlar rablerini zikrederken ilahi korku duyarlar. Hiç günahları olmadığı halde bu korkularını bize duyurarak ikaz ediyor.
6- Tahrim, Nahl ve Enbiya surelerinde meleklerin günahsız oldukları bildiriliyor. Çünkü onların nefisleri yoktur. İblis onlara musallat olamaz. Ancak meleklerde de bizim gibi ruh vardır.
Ruh gözle görülen elle tutulan bir şey değildir. Ruh latiftir. İnsan bedenine girdiği zaman bir canlılık oluşur. Çıktığında da yarım saat içinde ağaç gibi bir hale dönüşüverir.
Gözleri uyumaz. Akılları ile üstünlükleri vardır. Akılları asla yanılmaz. Onlarda yorgunluk, uykusuzluk, bitkinlik diye bir şey yoktur. Meleklerde unutma, gaflet olmaz. İnsan ise unutandır. Çünkü zihin meşguliyeti unutmayı arttırır. Hazreti Âdem Efendimizin cennetteki hatası unutmasından olmuştur.
Hakiki suretlerinde asla görünmezler. Cenabı hak onların çeşitli şekillere girebilmesine izni vermiştir. Belki görmek bizlere de nasip olmuştur belki göreceğizdir ama bizler bunu anlayamayız. Melekler konuşurlar. Erkek ve dişilikleri olmadığı için şehvet yoktur. Yeme içme, evlenme, doğma ve doğurma bunlardan tamamen uzaktır. Kıyamete yakın zamana kadar yaşayacaklardır. İsrafil aleyhisselam hariç hepsinin ruhu kabzolunacaktır. O zamana kadar ölümlü değildirler.
7- Zümer suresi, Şura suresi, Mumin suresinde Bismillah Melekler arşın etrafını Hamd ederek, tesbih ederek yestağfiruna diye dua ederek tavaf ederler.
Ahzab suresi ve mümin suresinde Bismillah melekler mü’minlere Salat ederler, buyuruyor. Bu 5 sureye göre onların tespih ettiklerine şahit olmakla birlikte bizim için mağfiret diliyorlar, salat ediyorlar, korunmamız için özel dua ediyorlar. Meleklerin bu 3 alandaki duası gıyabidir. Bir müslümanın diğer Müslümana yaptığı dua gıyabi olduğu zaman müstecab olur. Çünkü ona ettiğimiz dua günahsız bir dille yapılmıştır. Meleklerin günahları zaten olmadığı için bu duaları müstecab duadır. Rabbimiz kesin icabet eder.
Resulullah (sav.) bir hadisi şeriflerinde; Melekler bana ve Ali’ye 7 sene salavat gönderdiler. Buyurunca Ashabı kiram Ya Resulullah Neden hem sana hem Ali’ye salavat gönderdiler diye sordular. Peygamber Efendimiz de; Allahu teâlâ'nın vahdaniyetini ilk kabul eden ben ve Ali'dir, buyurdular.
Bundan dolayıdır ki bizler bütün Sahabi efendilerimize radiyallahu anha derken Hazreti Ali efendimize keremallahu veçhe deriz.
Özetlediğimiz zaman;
Rabbimizin bizden hoşnut ve razı olacağı bir ibadet, salih bir amel işlemeyi başarabilirsek veya dinimizin ikamesi, müslümanların ezilmişlikten kurtulması için maddi manevi bir katkı yapar isek o zaman meleklerin duasına nail olabiliriz.
Buradan alacağımızı almış olabilme dileğiyle, gayretiyle
El Fatiha…
Comments