top of page

RAMAZAN-I ŞERİF AYININ BEREKETLERİ VE ORUÇ İBADETİ-3


ORUÇ İBADETİ

Dünyamızın ömrünün devamı cazibe iledir. Şu içinde yaşadığımız dünyanın ömrünün uzaması. Cazibenin hikmetindendir. Bu cazibe; Cenabı hakkın murad ettiği nesillerin yeryüzüne gelip imtihanını tamamlayabilmesi için yani neslin devamı için zaruri olan Şehvet cazibesidir. Bundan dolayı bu imtihanın devamı için şehvet cazibesi dünya ömrünün uzamasının mihengi olmaktadır. Cenabı Hak bu cazibeyi yeryüzünde 2 kanunla sürdürmektedir. Yüzde 99 sünnetullah kanunu, yüzde birde kudretullah kanunu. Hazreti Adem Aleyhisselam, Hazreti Havva ve Hazreti İsâ Sleyhisselamı kudretullah ile yaratmıştır. Ama bu üçünün dışında yeryüzündeki bütün nesiller sünnetullah kanunu'na göre devam etmektedir. Sünnetullah kanuna göre insanlar cinler, hayvanat, böcekler ve meyvelerin neslinin devamı sağlanıyor. Bitkilerin neslinin devamı çok ilginç meyveler tozlaşma yoluyla meydana geliyorlar. Çiçekte bulunan erkek organdan çıkan polenler dişi organın yumurtalığına rüzgarlar veya çeşitli böceklerin ayaklarıyla götürülmesi Sünnetullah ile oluyor. O yumurtanın aşılanması sonucunda ilk aşamada zigot, sonra embriyo oluyor. Embriyo etleniyor gelecek yılın tohumu ve bu yılın meyvesi oluyor. Bu gelişmeyi Yâsin suresinin 36. ayeti celilesinde Cana bak Esteuzibillah; Halagal ez vache O meyvelerin bu şekilde oluşumuna ezvac diye tabir ediyor.

Bu neslin devamı cazibesi içerisinde insanlar arasında 3 çeşit kardeşlik meydana geliyor. 1-Anadan kardeşlik aynı ananın çocukları 2-Babadan kardeşlik. Her insan ister anadan kardeş olsun veya babadan kardeş olsun bedenen kardeştir. Bu ne demek? Her insanın ruhu tektir kimseyle kardeş değildir. Her insanın nefsi tektir, kimseyle kardeş değildir, hiçbir benzeri yoktur. Her insanın aklı tektir. Kimse ile kardeş değildir. Demek ki kardeşlerimizle ana olsun baba olsun insanlar olsun cinler olsun sadece bedenen kardeşiz, ruhen kimse kimseyle kardeş değil, her insanın ruhen tektir aklıyla tektir nefsiyle ile tektir. İnsan Allah katında böyle muhteremdir işte bunun için o tek olması hasebiyle imtihan olunmaktadır. Allahu teala buna üçüncü olarak iman kardeşliği, itaat kardeşliği ekliyor. Allah'a itaat eden müminler kardeş oluyor. Burada kısa bir örnek verirsek Hz. Nuh Aleyhisselam o büyük tufanda gemiye önce aile efradını davet ediyor. Bu aile efradı içerisinden Oğlu ben dağlara sığınırım diyerek isyan etti, itaat etmedi. Gemiye kendi iradesiyle binmedi. Ama bu baba olmasından dolayı Nuh Aleyhisselama çok acı geldi. Cenabı hak o üzüntüsüne binaen Nuh Aleyhisselamı teselli sadedinde bir âyet indirdi. Esteuzibillah, O yaptığı amel Salih amel değildi Senin ailenden değildi, ehlinden değildi diye geçen ayetin sonunda da buyurur ki cahil olma. (Hud Suresi 46.Ayet). Burada Nuh Aleyhisselam üzerinden bizlere 3 tane ciddi uyarı var. O benim ehlimdendi, benden bir parça idi yarabbi deyince cahil olma diyor Rabbimiz yani 1-asabiyetçi olma,2- kavmiyetçi olma 3 - Irkçı olma. Daha dini hakikati iblisçi olma. Bunlar bize uyarıdır. Irkçılığı yeryüzüne insan arasına ilk girdiren iblistir. Her ırkçılık kokan kişi asabiyetçilikten evlatlıktan başlasın, kavmiyetçilikten akrabalarla geçsin sonra o ırkçılık yapsın iblisin yolundadır, iblisçidir. İşte cahil olma budur. Eğer biz Rabbimize itaat etmeyeni evladımızdır, akrabamızdır veya ırktaşımızdır diyerek onun yanında yer alıyor. Onun haksızlıklarına göz yumarak onu illaki koruyor isek biz iblisçiyiz ve Allah'ın lanetine uğrayan cahillerdiniz. Biz peygamberimizin ümmetiyiz, Kur'ânı kerim'de 48 yerde peygamberimizin ümmeti olmamızdan dolayı Rabbimiz bizi över. Ümmet bir aile demektir, peygamberimizin ümmetiyiz dediğimiz zaman peygamberimizin ailesindeniz demek isteriz. Yani onun evlatlarıyız. Bu büyüyor öyle bir hal alıyor ki Ümmet kavramı Hz. Adem aleyselamdan kıyamete kadar her peygamber kendine itaat edenlerin hem anası hem babası olarak topladığında o ümmetler bu sefer islam milleti dediğimiz millete dönüyor. Yüce rabbimiz kuranı kerimde bize 8 yerde ibrahim milleti derken onun üzerine artı 7 yerde daha islam dinine inananlar bir millet kabul eder. Toplam 15 yerde bize millet olma vasfını Allah'a itaat edenlerin bir millet olduğunu ve bu uğurda hizmet etmemiz gerektiğini vurguluyor. Bütün bu gerçekler hayatımızın. Dünyanın devamının asli unsurudur.

Bakara suresinin 67. âyetinde buyuruluyor ki, Esteuzibillah, Euzu billahi en ekune minel cahilin Cahil olmaktan Allah'a sığınır. Rabbimiz Nuh aleyhisselam kıssasında cahil olma diye ikaz etmişti. Demek ki Cenabı Hak cahil olmayalım diye sanki dua eder şekilde nefsimizi bize anlatıyor, cahil olmaktan Allah'a sığınır. Cenabı Hak kuranda tam 19 yerde bunu tekit eder. O zaman evlerimizde boş boş oturup ondan sonra da cennetten paye isteyip rabbimizin hoşnut ve rızasına talip olduğumuzu nasıl haklı olarak ifade edebiliriz? Hem cahil olacağız hem her yerde de en üstte olacağız. Allah Teâlâ bu uyarıyı Taha suresinin 114.âyetinde devam ettiriyor. Rabbi zibni ilme yani rabbim benim ilmimi artır buyuruyor. Bu ilim kendiliğinden artar mı? Biraz gayret olacak, bir çalışma olacak, bir yorulma olacak, terleme olacak ki ilmimiz artsın işte bu 2 âyette referans alarak konumuza geçiyoruz.

RAMAZAN AYI ORUÇ İBADETİ-3

Müslümanın kısaca bir tanımını yaparsak, müslüman hayalıdır, edeplidir utangaçtır. Ancak eksikliğini itiraf ve doğruyu öğrenmekte Hikmet içeren sorularıyla kusurlarını tamir edebilen vakuriyete sahiptir. Hayası, edebi ve utangaçlığı bu vakuriyetine de engel değildir. Yani biz dinimizin her alanını utanmadan öğreneceğiz. Bir eksik içinde kalıp sokak kültürüne teslim olmaktansa hakikati utanmadan öğreneceğiz. Asıl utanılacak şey aslında öğrenememek bilmemektir.

Cünüplük İhtilam Şeheviyet Ve Cinsellik

Bu konuyu şu ana kadarki anlatılanlar gibi açıkla ve serdedici olmaksızın sadece büyük fıkıh kitaplarımızdan bu fetvaları okuyarak geçeceğiz. Herkesin irdelemeden anlayabileceği netliğe getirdiğimizi zannediyorum inşallah yeterince anlaşılır. Çünkü daha öte açıklayacak kelimeler de o kadar zorlanıyoruz ki bazı kelimeleri kullanmamak için mecburen belli bir kalıpta gitmek zorunda kalıyoruz.

1-(En hafiften başlarsak) Karşı cinsi düşünmek ve bakmak. Aslında bakın peygamberimiz bunu bize kılavuzluyor. Buyruyorlar ki; Müslüman kişi oruçlu iken şu 3 hususa kendisini sunmasının yani teslim etmesin. 1.Hamama gitmesin 2. Kan aldırmasın. Zaruret yokken kan aldırdı, tansiyonu düştü, şekeri düştü, mecbur kaldı zaruret yokken oruç gitti. 3. Genç kadına bakmasın. Oruçlu iken insanın her tarafı melekiyet değil. İblis tam bu durumlarda daha yoğun saldırır. Mesela umre ve hacca gidenler bilir Mekkede, Medine'de iblis burada bir saldırıyorsa orda 1000 saldırır. Oruçsuzken 10 saldırıyorsa oruçlu iken 1000 saldırır. Onun için işte peygamberimiz genç kadına bakmasın diye buyarıyor. Kişiyi cünüp eden akıntının dini literatürümüze birçok adı var insan sülbü, insan nutfesi, insan menisi, insan ifrazatı, insan zürriyeti ama burda bunların içinden kuranı kerimin kullandığı nutfeyi kullanacağız. Bu akıntı kişiden inzalı neticesinde yani vücuttan inip dışarı çıktığında cünüb ediyor. Bir kişi oruçlu iken karşı cinse bakmakla tahrik olup nutfesi inzâl olduğunda kendi üreme organına kendi eline, başkasının eli veya vücudunun bir kısmına dokunmaksızın sadece düşünmek ve bakmakla inzâl vuku bulduysa kişi cünüp olur, yıkanması gerekir ama orucu bozulmaz.

2-Şehevi arzu duyduğu karşı cinsi öpmek veya tükürüğünü yutmak. Tabiinin en büyüklerinden İmam Zühri (ra.), Hz.Ayşe annemizi anlatıyor, bu konuların hemen hemen yüzde doksanını biz o annemizden öğrendik. İmam Zühri (ra.) Peygamberimizin (sav.) diğer hanımları da dahil bu ümmetin kadınlarının tümünün ilmi bir araya gelse Hazreti Ayşe annemizin ilmine ulaşamaz. Bize peygamber efendimizin hadisi şeflerini aktaran 7 büyük zattan biri ve tek kadın olanıdır. 2210 tane hadisi şerifi bize aktarmıştır. Hazreti Ömer (ra.) efendimiz dahi birçok fetvayı Ayşe annemize sorardı. Çünkü peygamber efendimiz onu özel yetiştirmişti. Hazreti Ayşe annemiz buyururlar ki, ikimiz de oruçlu iken Peygamberimiz beni öperdi. Demek ki tükürüğünü yutmaksızın eşini öpmek orucu bozmuyor. Ancak eşinin, küçük süt çocuğunun, çok sevdiği karşı cins arkadaşının tükürüğünü yutarsa orucu bozulur. Bir şey olmayacağını zannederek hatasına devam ederse 60 artı bir keffâret cezası vardır. Mesela bir oruçluya bir avuç tuz yedirsen orucu bozulur ve bir günlük kaza gerekir ama parmak ucuyla azıcık tuz yedirsen veya yerse 60 artı bir oruç tutması gerekir. Oruçlu iken hanımını öptükten sonra nutfesi inzal oldu orucunu bozar ama sadece kaza gerektirir.

3-Mesh yani elin dokunması. Mesh deyince iki kelime zamanla önümüze çıkabilir. Burada hemen bir başka alana sıçrayarak bu iki kelimeyi açıklayalım. Hz. İsa (as.) Mesihi İsa denmesini nedeni Hz. İsanın Hazreti Meryeme erkek eli mesh olmaksızın dokunmaksızın, rabbimizin kudretullah ile yaratmasından dolayıdır. Bunun tam zıttı mesihi deccal var Deccala da Mesih deniyor onun sebebi ise Hazreti peygamberimizden sonra kıyamete kadar 20 tane deccal gelecek. Bunun bir tanesi peygamberimizin sağlığında geldi. Müsellemmetül kezzap adıyla bilinen yalancı peygamber Peygamberim gel seninle anlaşalım demeye cüret edecek kadar ukala. O kâfir sonunda Ebubekir sıdık efendimiz döneminde yapılan büyük savaşta Hazreti Vahşi tarafından öldürüldü. Hazreti Hamza'ya adeta mukabele olarak onunda vicdanı rahatladı. Bundan sonra 18 daha çıkacak ama asıl bütün peygamberlerin ümitlerini deccal'ın fitnesinden korunmak için uyardıkları. Her cuma fetih suresinin ya başından bir sayfaya da sonunda bir sayfa okumaya dair peygamberimizin ikazı da yirminci en tehlikeli olan deccal içindir. Bunun sol gözü silik yani hiç göz çukuru bile yok düpedüz o silik haline mesih denir. Gözü silinmiş mesh olunmuş anlamında Allah göz çukuru bile nasip etmemiş. Ondan dolayı Mesihi deccal sol gözü olmayan kör deccal denir. Peki sağ gözü daha mı sıcak O daha tehlikeli adeta yuvasından çıkmış bir göz aynı zamanda şaşı ilginç olan yeşil cam gibi. Böyle birisi çıkacak ben ilahım diyecek Allahım diyecek. Onun Allah teâlâ'nın müsadesi ile harikaları vardır ki o harikalar karşısında insanların çoğu tereddütte kalıp neredeyse dünya nüfusunun yüzde 70-80 i onun ilah olduğunu kabul edecek. Tekrar konumuza dönersek,1- Oruçlu kişi kendi şehvetini kendi eliyle tahrik ve tatmin etse dini kültürümüz istimna denir. Ve bu esnada da nutfe inzal olmuşsa orucu bozulur ve kaza gerekir. Kefaret olmaktan kurtardı. 2. Bir kadına dokundu o esnada da şehveti arttı. O elin dokunması meshetmesi esnasında kadının vücut sıcaklığını hissetti nutfe inzal oldu yine kaza gerekir, burada da kurtardı. 3. Oruçlu iken eşler birbirleriyle oynaşmaya yaptılar bu sırada erkeğin nutfesi inzal oldu orucu bozuldu yine kaza gerekir. Şafilerde bu konuda daha sert bir fetva var. Diyelim hanımın saçına dokundu meşhetti. Burada hemen şöyle bir parantez açalım saç belki şehevi durumu en az tahrik edecek organdır. Şeheviyeti yok denecek kadar az tahrik eden saçın örtülmesi farz ise vücudun diğer taraflarının örtülmesinin emniyetini buradan anlayın. Saçın örtmüş diğer asıl tahrik eden organları daha tahrik edici giysiler altında ise bu kişi tesettürlü değildir. Sadece baş örtülüdür, tesettür bir bütündür. Tesettür dediğimiz zaman yüzü ve elleri hariç vücudunu tamamı ince olmayan, dar olmayan, şeffaf olmayan, tahrik edici olmayan giysilerle örtülmesidir. Biz bugün tesettürü kaybettik. Evet, başörtüsü şükür yerinde ama tesettürü kaybettik. Demek ki Şafi Müslüman hanımın saçına dokundu saçını meshetti ve o anda nutfesi ve inzal oldu. Orucu bozulur ve kaza gerektirir. Vücut sıcaklığını hissetmediği halde dokunmadığı halde İnzalın vukundan dolayı orucu bozuluyor.

4-Uykuda boşalma, ihtilam olma, gece veya gündüz cünüp olduğunu fark etmek. Bunların hepsi ayrı ayrı şeyler ama birleştirerek konuyu bir grup niteliğinde anlatalım. Ayşe annemizden rivayet edilen bir hadisi şerifi dinleyecek olursak Resulullah (sav.) Ramazan ayında zaman zaman ailesi ile birlikte bulunup cünüp olarak sabahladığı olurdu. Sonra yıkanıp orucunu tutardı. Allahu teala Peygamberimize bu şekilde sabahlamasını ilka ediyor ki ümmet olarak bizim önümüz açılsın ve bunları bilelim. Şimdi mesela bugün Elazığ’a göre saat 03:05 te imsak bitiyor. İmsaktan yani 03:05 ten evvel Cünüp olduğu halde yıkanmadan uyudu ve uyanamadı. Kalktı zaman kısaydı ve sadece ağzını yıkayarak sahurunu yaptı. Ağız yıkamak hanefilerde farz, Şafiilerde sünnet ama şüphelilerden kaçıp daha çok hassasiyet göstereceğimizden ağzımızı yıkayarak oranın cünplüğünü almış olacağız. Belki bulunduğu şartlar, belki bulunduğu durumdan banyo yapacak yer bulamadı Sabah namazını da kılamadı cünüp olarak mecburen uyudu. Gündüz uyanınca gusül banyosunu yapıp orucuna devam edecek. Banyo yapacağı zaman ağıza buruna, kulağa ve hassaten makata hukneye ve ferce su kaçırmamaya ıslak parmağını girdirmemeye dikkat göstererek yıkanacak.

Gündüz veya başka bir vakit uyuduk, ihtilam olduk ihtilam orucu bozmaz. Sokak kültürünün etkisinde kalır gider orucum bozuldu zannederek yer içerse 60 artı bir keffâret suçu işlemiş olur. Bu kişi zaruretten veya keyfinden akşama kadar cünüp kalsa hem Hanefi hem şafiiye göre orucuna hiçbir şey olmaz. Biz bir an önce cünüplükten çıkarsa orucunun fazilet artar çıkmasa sadece fazileti azalır ama orucu olmuştur.

5- Ramazan ayında Oruçluyken ilişkide bulunma ve bunun cezası olan kefâret borcunun ifası, Önce Hanefilere göre inceleyelim, Ramazan ayında oruçlu iken bilerek isteyerek yemek içmek ve cinsel ilişki keffareti gerektirir. Eğer bu beraberliğe kadın da razı olmuşsa ona da keffaret gerekir. Kefâret, Ağızdan gıda ve tedavi niyetiyle bir şeyi mideye ulaşmasıyla oluşur. Ağızın dışından ulaşırsa bu keffaret olmaz. Hanefilerde geceden niyet etmemiş zeval vaktine kadar tereddüt etmiş zeval vakti niyet etmiş ondan sonra da bir mazeret olmadan bilerek isteyerek orucunu bozmuş. Bu normalde kefâret gerektirirken zevalda niyet ettiği için kefaret gerektirmiyor. Bir kişi kefaret suçunu işledikten sonra ağır hastalanırsa kefaretten kurulur. Kadın ise hayız nifas gibi bir durum gelişse kefaretten kurtulur kaza gerekir. Kişi bilerek isteyerek orucunu bozduktan sonra bir seferilik ortaya çıkarsa kefaretten kurtulur sadece kaza olur. Bazı kişiler çok zayıftır veya hastalığından dolayı oruç tutmakta zorlanmaya başladı ileri derecede zorlandı. Orucunu bozar ama o zorlanma devam eder kendini toparlayamazsa ondan da keffaret düşer, kazaya döner. Müslüman olduğunu gizlemek zorunda kaldığı ülkede oruçlu iken bilerek isteyerek orucunu bozdu kefaretlik suç işledi ama kontrol oldu Kim oruçlu bakalım kim Müslüman tespit edelim dendi. O tespit sırasında oruçlu olmadığını göstermek için yemişliğim açığa vurdu. Bu kişi de kefâretlikten düşer kaza yapar. Bu kefareti kazaya dönüştüren her durum kendi doğal yoldan olması gerekir yoksa sırf kefaretten kurtulmak için o ortamları kendi eliyle oluşturmak hile yapmak uygun değildir.

Kefâretlik bir suçu işleyerek yemiş olsak yanılmadan dolayı ise bu da kefareti düşürür. Sefere çıkmadan önce nasıl olsa bugün sefere çıkacağım orucumu açayım derse böyle sefere çıkmadan önce niyetlendiği orucunu açamaz. Hangi şekilde açarsak kefaretten kurtulur? Hanefiler 90 kilometre, Şafiler 144 km gittikten sonra açarsa kefaretten kurtulmuş olur. Bir kadın kefaret borcunu tutarken hayız, nifaz veya bayram gibi 3 şey araya girdiyse kefaret orucuna ara verir, mazeret geçtiği anda yarım gün bile olsa kaldığı yerden devam eder.

Kefâret 2 gruptur birinci grup bilerek yiyip içtiği için kefaret tutmak zorunda olanlar ikinci gurup ise ailevi beraberlikten dolayı kefaret tutmak zorunda olanlar. Eğer kişi birinci guruptan dolayı kefaret tutması gerekiyorsa bir kere kefaret tutmakla gelecekte olacaklar hariç geçmişteki tüm kefaretlerini ödemiş olur. Ancak ikinci gurupta yani ailevi birliktelikten dolayı kefaret tutmak zorunda olanlar yeme içmeden dolayı kefaret dışında cinsel beraberlikten dolayı ayrıca tutuyor bu da yine geçmişe dönük olanları siliyor gelecekteki olanları silmiyor.

Şafiler Hanefilere göre bu alanda daha kolaylıklar içerisinde. Şafilerde Ramazan orucunda bilerek yese kefâret olmuyor sadece kaza oluyor. Şafilikte sadece ailevi birliktelik suçunda kefaret oluyor. Erkek kadını zorlasa kadınla beraber olsa kefâret suçu kadına değil erkeğedir. Kadın sadece gününe gün tutar. Ancak kadın ilk başta razı olmasada sonra o da razı olsa o zaman kadına da kefaret gerekiyor. Şafi Mezhebine göre Ramazan ayı içerisinde bu şekilde kaç kez beraber olmuşlarsa o kadar kefaret gerekiyor 2 gün ise iki 3 gün ise 3 kefaret gerekir. Sadece aynı gün içerisinde birden fazla beraberlik yaşadılarsa o gün için sadece bir defa kefaret cezası uygulanır. Şafilere bir yol gösterme olacak ama bu fikıhta çok gizlenen fetvalarından olmasına rağmen bunu gizlemeyeceğim. Bir nevi halk arasında hırsıza yol gösterme mukabilinde bir fetva var. Diyor ki, Yeme içme kefaret suçu olmadığından bilerek yeiyip içse ondan sonra ailevi beraberlikte bulunsalar kefaret suçu olmamış oluyor. Çünkü yeme içme ile önce orucu kazaya düşürüyor, sonra aile bir beraberlikle kefaretten kurtarmış oluyor.

Hem Şafi Hem Hanefilerde Kadın erkek beraberliklerinde sevileyin dışındaki bölgelerle temaslar yapmışlar da tükürüklerini yutmamışlar ve nutfe inzal olmuşsa kefaret değil kaza gerekir.

Bismillah subhaneke la ilme lena illa ma allemtena inneke entel alimul hakim Sadakallahül azim. Subhansın ya rab senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz? Her şeyi hakkıyla bilen. Her şeyi hikmetle yapan sensin Amenna ve saddakna velhamdülillahi rabbil âlemin. EL FATİHA.


DEVAM EDECEK…….

72 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page