top of page

RAMAZAN-I ŞERİF AYININ BEREKETLERİ VE ORUÇ İBADETİ-2


RAMAZAN-I ŞERİF AYININ BEREKETLERİ VE ORUÇ İBADETİ-2

Sağlığında 100 bin hadisi şerifi ezberleyen Muhaddis İmam Ebu Dâvudu Hufaz (ra.) Büyük muhaddislerimizin üçüncüsüdür. Zaten burada hufaz diye geçmesi hafız anlamındadır. Bizim dini kültürümüzde kuranı kerimi ezbere bilene hafız denmez kâri denir. Ama artık bu hafızlar kalmadığı için şimdi kuranı kerimi ezbere okuyan karilere mecazi olarak hafız diyoruz. Asıl hafız 100 bin hadisi şerifi ezberinde bilen kişi demektir ki bu yaklaşık 120-130 cilt kitap eder. Yani kuranı kerim yaklaşık 100 katı büyüklüğünde ezberi olan kişi anlamına geliyor. Ebu Davut, 100 bin hadisi şerif içerisinde 4300 ünü seçmiş Ebu Davut isimli hadis kitabını tanzim buyurmuştur.

Bu zata soruyorlar, Ya imamı Davut sen ezberindeki hadisi şerifler içerisinden müslümanlara tavsiye olarak şunları bilseler başka bir şey bilmese ve bununla amel etse yeter diyebileceğin hangi hadi şerifi tavsiye edebilirsin dediklerinde şöyle buyurdu, Müslümanlara şu 4 hadisi şerifi tavsiye edebilirim. 1-Ameller niyetlere göredir. 2- Olgun Müslüman malayani terk eder. Yani kendinin dünyevi, ahlaki dini ahreti ne fayda vermeyecek? Boş lüzumsuz lakırdı sözleri terk eder ki bu olgunluğunu artırır. 3-Kamil mümin kendisi için istediğini mutlaka mümin kardeşi için de ister onların hepsine dua eder. 4- (Asıl gelmek istediğimiz de burası) Haram bellidir, helal bellidir ancak bunların dışında şüpheliler vardır. Eğer siz dininizi korumak istiyorsanız şüphelilerden uzak durun.

Nedir bu şüpheliler? Her birimiz Müslümanlar olarak bir müçtehit ulamanın fetvaları ile amel ediyoruz. 16 tane müçtehit ulemanın içtihatlarına göre hareket ediyoruz. Bu 16 müçtehit imamın bir konu hakkında hepsi ittifak ederlerse problem yok. Ancak bir konuda ittifak edememişlerse o mesela şüpheli olmuş olur, işte şüpheliler bunlardır. Yani mezhep imamlarının arasındaki ittifak içermeyip tartışılan herkesin kendi içtihatlarına göre ben şöyle anlıyorum dediği ittifak olunmayan konulara şüphelidir diyoruz. Fıkıhda şüpheli sayacağımız sadece imamı azamla imam şafi hazretlerinin arasındaki ittifak olmayan konuları ortaya çıkarsak 200 küsür mesele çıkar. Bu 200 küsür mesele şüpheli anlamına gelir. Biz bu durumda mecburen karşı mezheplerinde haklarını bilmek zorundayız. Bu Cenabı hakkın bize bir rahmetidir. Ancak amel ederken bir konunun bir tarafından tutup amele edemiyoruz. O konuyla müstakil olarak amel ediyoruz. Ne demektir bu? Ben bir namazı Hanefi olduğum halde bir zaruretten ya da bir ihtiyaçtan dolayı şâfiiye göre kılacaksam o namaz müstakil olarak kılınması için Abdestini de şâfiiye göre alacağız. Abdest bozucu hususlarında da şâfii ye göre dikkat edeceğiz. Namazında şâfii ye göre kılacağız o zaman müstakil o konuyu uygulamış oluyoruz. Bu şekilde 16 hak mezhebin konularını uygulamakta müslümanlar serbesttir.

Bir örnekle konuyu tamamlayalım, Yıl 1700 yani yaklaşık 300 yıl önce Almanya'nın köln şehrinde 300 yıl önce lavanta kokulu bir koku üretiliyor. Bu satılmaya başlanıyor herkes bunu çok tercih ediyor, hoşuna gidiyor, kullanımı gittikçe yayılıyor. İşte kolonyanın tarihi bu bu şekilde başlamıştır. Şimdi kolonya artık bütün dünyaya yayılmış herkes kullanıyor. Kolonyanın bizim hayatımıza 2 alanda etkisi vardır içinde alkol olduğundan bu müslümana 2 sorumluluk getirir 1. İçmek ya da yenilen bir şeyin içine karıştırıp o şekilde kana karışmasına sebep olmak. 2. Kullanarak elimize, vücudumuza ya da elbisemize değmesine sebep olmak. İçmenin haram olduğu konusunda tüm hezhepler ittifak halindedir. Bizi sıkıntıya girdiren kullanım konusu. Kullanım konusunda bu dönemde alkol o kadar çok yere karıştırılmaya başlandı ki tıbbi alanda kullanırsa oradaki zaruretini eyvallah diyoruz. Her gün gittiğimiz misafirliklerde kolonya ikram olarak sunuluyor. İspirto artık eskisi kadar çok kullanılması da onun da kullanıldığı birçok alan var. Herkesin kullandığı deodorantların hemen hemen yüzde 99 unda alkol var. Bakıyoruz işte mezheplerin rahmetini burada görüyoruz. Hanefi mezhebinde pişmemiş üzüm ondan elde edilen alkol kullanımı katiyen haram iken. Pişirilmemiş üzümün dışındaki diğer maddelerden elde edilen alkol ise bir görüşte mübahtır kullanılabilir, diğer görüşe göre mekruhtur. Şâfi mezhebinde alkol neden elde edilirse edilsin hepsi haramdır. Şimdi bu durumda yukarıdaki bir parfümü deodorantı veya kolonya buna benzer şeyleri kullanırken eğer güvenilirse o üzerindeki yazı doğruysa mutlaka bunun alkolsüzünü bulacak. Aksi taktirde kullanırsa namaz olmaz. Şüpheli bu şüpheliden uzak durmak için kolonyadan mümkün mertebe kaçacağız. Tedbir olarak gittiğimiz yerde kolonya ikram edilirse almıyorum demeyeceğiz, alacağız, elimizde kurutacağız. Elbisemize dokundurmayacağız. Kalktığımız zaman ibadet öncesinde o elimizi yıkayacağız. Elbisenizi bir yere dokunduysa dikkate demediyse orayı mecburen yıkacağız.

ŞAFİ MEZHEBİNE GÖRE ORUCA NİYET

Oruç ibadetine niyet Şafilere göre nasıldır dersek anlamak için şu Hadisi Şerife kulak verelim, Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki, Oruca fecrin doğması öncesinde geceden niyet etmeyen kişinin orucu yoktur. Bu hadisi şerife göre şafi kardeşlerimiz nafile oruçlar hariç bütün farz oruçların niyetini imsak saatinden evvel yapmak zorundadır. O zaman farz oruçlar hangisi 1- Ramazan orucunun edası 2-Ramazan orucunu zamanda tutamamış kazası. 3 Bozulan adak orucunun kazası. Adak orucu bozulduktan sonra bu adak yerine getirilmediği için farza dönüşüyor. 4-Bozulan nafile orucunun kazası farza dönüşür. 5- Zıhar kefareti, katil kefareti, yemin kefareti ve Ramazan orucunun keyfi olarak bozmanın kefareti 6- Adak kefareti.

İmamı Nevevi gibi çok etkin bir ilme sahip olan İbn Hacer El-Heytemî Hazretleri El-Fetava'l Kübra adlı esrinde şöyle bir fetva vermiş Eğer diyor Şafi olan birisi Ramazan orucuna geceden niyet etmeyi unutmuş ise kuşluk vaktine kadar Hanefileri taklit ederek niyet etsin.

Bizim 3 ay sonra keseceğiniz o kurbanın adı udhiye kurbanıdır. Hacda kesilen kurban hediye kurbanıdır. Yani haccı ifa etmenin şükür kurbanıdır. Çünkü onlar misafir olduğu için bizim burada kestiğimiz udhiye kurbanını kesmekle sorumlu değiller. Bu udhiye kurbanı kesmenin hükmü şafi mezhebine göre Sünnet Hanefilerde vaciptir. Ama şâfii birisi yaptığı adak kurbanını yerine getirmediğinde o kurban kendisine farz olur. Hac suresinin 29. ayetinde buyuruyor ki esteuzibillah, Nezirlerini iyi ifa etsinler. imamı şafi hazretleri bu ayeti ölçü olarak almış farz hükmünü vermiştir.

Bakara suresinin 187. Ayetinde Esteuzibillah, Tan yerinde beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırt edilinceye kadar yiyip için sonra geceye kadar tamamlayın yanı akşama kadar orucu tamamlayın. Şimdi bu ayete göre beyaz iplikle siyah iplik tan yerinin ağarması ifade eden bir tanımdır. Şafak söktü dediğimiz olaya tan yerinin ağarması denir. İşte tan yerinin ağarması veya şafağın sökmesine imsak diyoruz. İmsak demek oruç başladı demek. Öyleyse imsaktan önce niyet ederken nasıl niyet edeceğiz?

Hanefilere göre; Akşam iftar açtığımız vakitten imsak vaktine kadar niyet ederken Yarın oruç tutmaya niyet ettim inşallah. Eğer unuttuk veya başka sebepten dolayı kuşluk vakti niyet edeceksek Niyet ettim fecirden itibaren orucumu tutmaya diyeceğiz. Burada fecirden itibaren kelimesini ilave edeceğiz.

Şafiler imsaktan önce nasıl niyet edecek, Onlarda bir matbu kelime var. O kelimeyi mutlaka o matbu şekliyle demek zorundalar. Niyet ettiğim yarın ki farz olan Ramazan orucunun edasını tutmaya diye niyet etmeli. Peki niyetimiz imsaktan sonraya kaldıysa Orada hemen niyetin sözü ve cümlesi değişiyor Niyet ettim bugünkü orucumu tutmaya demeli bakın 03:10 da niyet etse yarınki diyor, 03:12 niyet etse bu günkü diyor arada 2 dakika fark var ama niyet değişiyor. Bu farz olmayan oruçlar için geçerlidir yoksa Şafilerin farz oruçlarının tamamına niyet imsaktan önce yapıması gerekiyor. Mecburen onlar akşamdan itibaren niyetini sağlama alacak. Bunun için de tedbir olarak her gün akşam niyetini yapacak. Niyet ettim, yarın ki farz olan Ramazan orucumu edasını tutmayan, aynı kelimeleri zikrederek o akşam da niyetini tedbir olarak yapacak.

Hem hanefilerin hem şafiilerin Her gün için ayrı ayrı niyet etmesi şarttır. Bu hüküm Hanefinin en büyük fıkıh kitabı reddül muhtar ve şafiiler de şafi ilmihali hepsinde ortak içtihat olarak. Bir kişi imsaktan evvel yani 03:11 den evvel niyet etti ama yarın yapacağı işten bir tereddüdü varsa tutup tutmamak konusunda bir kararsızlık oluşmuşsa O kişi imsaktan evvel bu niyetinden dönebilir. İmsaktan sonra dönüş yok. Biz gündüz oruçlu iken ya susuzluğunuz arttı ya bir organımızda ağrı sancı arttı yada başka bir sıkıntı arttı. Gönlümüzden, kalbimizden yesem mi acaba yemesem mi acaba? Akşama şu kadar saat var, tahammül edebilir miyim? Bu ağrı biraz hafifler mi veya bu içinde olduğum rahatsızlık biraz hafifler mi şeklinde. Tereddütler oldu bunun Orucuna bir zarar yok.

Burada İnşallah kelimesini biraz açacak olursak İnşaallah demek bir belirsizlik değildir o yüzden İnşallah demek yanlış olmuyor çünkü inşallah deyince cenabı haktan yardım istemiş oluruz. Bunu bize yine rabbimiz öğretiyor. Hazreti peygamberimize küffarın 3 sorusu vardı. İşte kehf suresi bu sualin cevabı olarak nüzul oldu. O 3 suali cevaplamak için yarın size bilgi veririm deyiverdi inşallah dememiş oldu. Bundan dolayı âyetler yarın inzal olunmadı uzun bir süre o soruların cevabı gelmeyince küffar, peygamber efendimizle alay etmeye başladılar. Bak seni rabbin unuttu. Senin rabbin niye bizim sorularımızı cevaplayan, ayetleri indirmedi gibi cümlelerle efendimize sıkıntı verdiler peygamber efendimiz bundan çok muzdarip oldu. Ayet iner inmez ilk olarak Yarın deme inşallah de diye bize de bu olay üzerinden ikaz gelmiş oldu. O zaman inşallah demek ki bizim her işimizde mutlaka kullanacağınız bir şemsiyedir. Ya Rabbi diyoruz, ben yarın şu işi yapmaya niyet ettim, karar verdim ama tevfik senden benim o işimi kolaylaştır, diyerek kolaylaştırma istiyoruz. Rabbim bu işi yapmakta bana güç kuvvet ver, diyerek istiâne yani yardım talep ediyoruz. Onu bana yapmayı nasip et diyerek de meşiyeti ilahiye yani ona sığınıyoruz. İnşallah sözünde bu 3 tane talebimizi iletmiş duruyoruz. Bundan dolayı bütün işlerimizde Inşallah diyeceğiz. Oruçta da kelimeyi kullandığımız zaman orucumuzu tutarken rabbimizden yardım talep ediyoruz. Kolaylaştırma talep ediyoruz. Allah muhafaza bir ağrı verse bir sancı verse oruç biter mi?

Seferlik bahsi; seferilikte oruç tutma konusunda Cenabı Hak bize ruhsat vermiş. Hazreti peygamberimiz (sav.) sefere çıktığında orucunu bozmuştur. İmsaktan evvel niyetimizi yaptık. Önemli bir gelişme oldu. Yola çıkmak zorunda kaldık. Bu kişinin orucu bozması hanefilere göre haramdır. Ama harama rağmen bu kişi orucunu bozarsa seferde olduğu için sadece kazasını tutar. Ancak Şafii uleması buna 3 tane şart koymuş. Ramazan orucu farz orucu olduğu için zaten imsaktan evvel niyet etmek zorunda. İmsak bitmeden sefere çıkmak zorunda kaldıklarında bu kişi en az 144 km yol gitmelidir. En az 144 km gittikten sonra bile ancak Hanefileri takliden bozup kazasını yapar. Yoksa şâfii hazretlerine göre bu yolu gitmiş bile olsa yine de orucunu bozamaz.

Arkadaşlar günlük her insanın en az 2-3-4 kere kullandığı taharet, istinca ve banyo ile orucun ilişkisine geçelim. 5000 Sayfalık Fıkıh Kitabı Reddil Muhtar, 4800 Sayfalık Hanefinin Fıkıh Kitabı Hindiye, İmam Serahsinin Mebsutu 4-6000 Sayfalık Ana Kitabımız El Muhit, Bahruraid, İslam Fıkı, Büyük İslam İlmihali, Fetvaların Özü bu kitapların hepsinden toplanan 8 tane Fetva okuyacağım anlamak uygulamak size hiç daha çıkmayacak

1-Oruçlu kimsenin istinca da mübalağa etmesi Yani aşırı fazla yıkanması mekruhtur. 2- Oruçlu bir kimse taharetlenirken Fazla su kullanır, kendini gevşek bırakır da su hukneye girerse orucu bozulur. 3. Oruçlu kimse taharetlenirken Suyun hukneye girmemesi için yıkanma esnasında nefes almamalıdır. 4. Makadını sıkmalıdır. Kendini biraz yukarı çekmelidir. 5.Taharet alırken. Islak parmağı (haliyle yıkanmadan dolayı ıslandı) Makadın, dübürün veya fercin içine azıcık da olsa girer ya da kendi iradesiyle girdirirse orucu bozulur. 6. Dübürün dış kısmı ile huknenin arası 2 santim kadardır. 7. Oruçlu iken banyo yapan kişi aynı hassasiyete dikkat etmeli. 8. Ayrıca hukneye sabunlu suyun kaçmasını diğer suya göre daha kolay olduğu için daha da dikkat etmelidir.

Türklük ve diş etinin kanaması.

Tükürüğü ağızda toplayıp çoğaltarak hepsini bir anda yutarsa mekruh olur. Sigara tiryakileri sigara sararken tütün kağıdını tükürüğüyle ıslatıp hani yapışsın diye ıslatıyor ya diliyle o tükürüğünü tükürmeyip geri yutarsa orucu bozulur. İp eğiren kişi tükürüğü ile ıslattığı ipi Aynı ıslanmış yeri geri ağzına aldığında o dudağının dışında kalan ve ipten olan tükürüğü geri yutarsa orucu bozulur. Kitap çevirirken dilimizden parmağınıza tükürük aldık o tükürükle kitabın sayfasını çevirdikten sonra o parmağınızda çok az kalan tükürüğü hiç dikkate almadan onu silmeden ikinci bir tükürük almaya ihtiyacı duydu o parmağında kalan az şey diline dokundu orucu bozar. İnsanın kendi tükürüğü neden bozuyor? Burada bir sebep var, dinimizin hiçbir sebebi, hiçbir fetvası böyle mantık kabul etmeyecek şekilde olmaz. Burada dıştan bir su yutmuş oluyor. Tükürük dudağının dışına çıkınca o tükürük artık bizim değil.

Diş etinin kanına gelince Hanefi mezhebine göre kanama olduğunda bakılır tükürükteki kan oranı yarıdan fazlaysa oruç bozulur. Tükürükteki beyazlık fazlaysa bir şey olmaz. Şafilerde ise tükürük bembeyaz da olsa kanın tadını aldığı anda oruç bozulur.

Misvak ve diş macunu,

Hanefilere göre diyelim ki oruçluyken diş macunu ile dişini fırçaladı. O diş macununun hepsinin içerisinde tatlandırıcı var boğazımıza bir yutaktan azıcık geçtiyse oruç bozulur. Şafilerde bu kural daha sert zevaldan sonra misvağı bile kullanmayı yasaklıyor. O misvağı orucuma zarar gelmesin diye yıkasa dişini temizlerken o yıkadığı suyun rutubeti nemi yutağına kaçsa orucu bozuyor.

Sakız

Her ramazanın favori sorusudur. Sakıza 3 tane şart koymuş fıkhımız eksilmeyen , parçalanmayan ve tadı olmayan bir sakızı çiğnemesi orucu bozmaz ama mekruhtur.

Kan vermek, Kan verme kan aldırma var bir kan verme diye 2 şekilde olur. Ancak ikisi aynı şey değil. Kan aldırma Hacamat yoluyla, sülüklerle olur. Bir zaruret yokken kan aldırma ister hacamat yoluyla olsun, sülük yoluyla olsun mekruhtur. Hastaneye gidip bir hastaya verdiğimiz buna da kan verme denir. Kan vermede orucu bozmuyor ama seni takatsiz düşürüp oruç bozmayı zorlarsa mekruh olur. Bir kişi böyle kan verdikten sonra oradan buradan duydu ki orucun bozuldu o da doğru zannetti. Orucunu bozdu işte o zaman 60, artı 1 kefaret olur.


Bismillah subhaneke la ilme lena illa ma allemtena inneke entel alimul hakim Sadakallahül azim. Subhansın ya rab senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz? Her şeyi hakkıyla bilen. Her şeyi hikmetle yapan sensin. Amenna ve saddakna velhamdülillahi rabbil âlemin. EL FATİHA.


DEVAM EDECEK…….

48 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Σχόλια


bottom of page