Soru-1: Orucun Farzı Kaçtır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Orucun farzı üçtür.1-Niyet etmek, 2- Niyeti vaktinde yapmak 3- İmsaktan akşam vaktine kadar orucu bozan şeylerden uzak durmak.
Soru-2: Oruca Niyetin Vakti Ne Zamandır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Yarınki oruca niyetin vakti akşam ezanından itibaren başlar, ertesi gün kuşluk vaktine kadar devam eder.
Fıkıh kitaplarında Dahve-i kübrâ vakti diye geçen vakte halk arasında kaba kuşluk denir. Mesela oruç tutmakta tereddütlüyüz veya unuttuk gece niyeti yapamadık o zaman bu kişi hiçbir şey yiyip içmemek kaydıyla Dahve-i kübrâ vaktine yani kaba kuşluk vakti saat 10’a kadar niyet edebilir. Bu kaide Ramazanı şerif orucu, günü belli adak oruçları ve nafile bir orucu tutmak için geçerlidir.
Şafilerin niyetlerini kuşluk vaktine kadar bekletme imkanları yoktur. Mecburen imsaktan önce niyet etmek zorundalar. Niyet imsaktan sonraya kalırsa o günkü Ramazan orucu olmaz.
Soru-3: Oruca Nasıl Niyet Edilir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Niyet Hanefiler de sıhhatinin şartı, Şafiilerde farzdır. Biz kalben bir şeyi yapacağım diye kastedeceğiz, azmedeceğiz, karar vereceğiz, kalbin bu kararı vermesinin adı niyettir. Bir kişi ben sahura yarın oruçlu olmak için kalktım diye bunu kalben biliyorsa bu niyet olur. Eğer imsaktan evvel niyet ediyorsak yarın ki ramazanı şerif orucumu tutmaya diye niyet ederiz. İmsaktan bir dakika sonra ise niyet ettim bugünkü ramazan şerif orucunu tutmaya denir. Hanefilere göre sadece oruç demek yeterli ama şafilere göre Ramazan orucu denmelidir.
Soru-4: Farz Oruçlar Hangisidir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
1-Ramazan orucunun edası 2-Ramazan orucunun kazası. 3 Bozulan adak orucunun kazası. Adak orucu bozulduktan sonra bu adak yerine getirilmediği için farza dönüşüyor. 4-Bozulan nafile orucunun kazası farza dönüşür. 5- Zıhar kefareti, katil kefareti, yemin kefareti ve Ramazan orucunun keyfi olarak bozmanın kefareti 6- Adak kefareti.
Soru-5: Oruç Bize Neden Farz Oldu?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bir hadisi serifte Her şeyin bir zekatı vardır. Bedeniniz zekâtı da oruçtur buyruluyor. Orucu hakkında yoksulların halini bilmek için, nefsin açlığı tatması için farz kılındı gibi yorumlar yapılır. Bu anlatılanların hepsi bir kenara oruç islami bir kavramdır. Taavvudi emirdir. Taavvudi emir demek hikmeti, derinliğindeki sırrı bilinmeyen rabbimizin bizden kayıtsız şartsız yapmamızı istediği emir demektir. Biz hikmetini bilemeyiz. Biz kendimizce yorumlar yapabiliriz ama bu yüzde 100 budur diyemeyiz. Rabbimiz bizden kayıtsız şartsız kulluk yapmamızı istiyor. Biz hikmetine göre ibadet yapmıyoruz ki emir olduğu için yapıyoruz.
Soru-6: Tutması Eftal Olan Oruçlar Hangileridir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
1-Pazartesi Perşembe oruçları. 2-Eyyamı biyz orucu 3-Aşura orucu 4-Şevval orucu 5-Zilhiccenin ilk 9 gününde tutulan oruç. 6-Savmu Davut dediğimiz oruç. Tuttuğumuzu zannedip, vakitlerini bilemediğimiz, nelerin bozduğunu bilmediğimiz belki onlarca, yüzlerce oruçlarımız var. Biz böyle nafile günlerde mutlaka kazaya da niyet edip hem borcumuzu ödeyeceğiz hem de o günün sevabını alacağız.
Soru-7: Önceki Ümmetlerde Oruç Nasıldı, Bir kaçına Örnek Verebilir Misiniz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Hz. Adem (as.) ümmetine eyyamı biyz dediğimiz kameri ayın 13-14-15. günleri tutulan oruç farz idi.
Musa aleyhisselam zamanında ise Musa (as.) kendisi tur dağında 40 gün oruç tuttu. Ayrıca aşure günü orucu onlara farz idi. Yahudiler sonradan uydurdukları keder orucu diye bir oruç tutarlardı.
İsa aleyhisselam kendi nefsine 40 gün oruç tuttu. Hıristiyanlarda oruç önce 30 gün idi sonra yaz günü sıcakta oruç tutamıyoruz. Oruç tutma günlerini bahar ayına alalım ama buna zam yapalım 50 güne çıkaralım dediler. Cenabı hakkın emrettiği orucun özelliğini niteliğini bozdular.
Ayrıca hıristiyanların ikinci gün orucu, dördüncü gün orucu diye bir oruçları vardır.
Yahya aleyhisselamın ümmetine de aynı şekilde oruç farz kılındı.
Biz Müslümanlara gelince, Peygamberimiz döneminde ilk müslümanlara farz olan oruç aşure orucu idi daha sonra her ayın içerisinde 10 gün oruç tutmak farz oldu. Ardından Ramazanı şerif orucu farz oldu.
Soru-8: Ramazan-ı Şerifi Nasıl Karşılamalıyız?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Peygamberimiz (sav.) buyururlar ki Önceden 1-2 gün oruç tutarak Ramazan'ın önüne geçmeyin. Yani Ramazan başlamadan 1-2 gün ihtiyat olsun veya tedbir olsun maksadıyla oruç tutanlar peygamberimize karşı gelmiş olur.
Soru-9: Üç Aylar Orucu Var Mıdır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde, Ara vermeden sürekli oruç tutanın hiç orucu yoktur. Öyleyse her aydan 3 gün oruç tutunuz ki tüm sene tutmuş hükmüne ulaşasınız. Dinimizde bu 3 ayı tamamen oruç tutmak diye bir şey yoktur. Halk arasında tutulan 3 aylar orucu ne sünnettir, ne müstehaptır, ne menduptur. Peygamber efendimizin baştan sona tam teşekküllü oruç tuttuğu tek ay Ramazan-ı şeriftir.
Soru-10: Oruç Tutmak Bize Ne Kazandırır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bunu 4 hadisi şerifle ufkumuzu zenginleştirelim. Efendimiz (sav.) buyuruyor ki;
1.Oruçlu döşeğinde uyuyor dahi olsa ibadette sayılır.
2. Hadisi şerif ise Tuttuğumuz oruçlar kıyamette hepimize şefaat eder.
3.Hadisi Şerifte Oruçlu olduğun günde yüzün asık olmasın.
4. Hadisi şerifte ise Oruçlu olmayan kimseler oruçlunun yanında yemek yerken onlar yemeklerini yiyinceye kadar melekler oruç tutan kimseye dua yaparlar.
Soru-11: Diğer İbadetler Gündüz ve Geceye Dağılırken, Oruç Neden Sadece Gündüze Kalmıştır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Oruç fecri sadık dediğimiz imsak vakti ile başlar, akşam vakti biter. İster batılı ister doğulu ister müslüman ister gayrimüslim olsun bütün insanların çalışma vakti gündüzdür. Gece çalışanlar da vardır ama bu çoğunluk ifade etmez. Geceler istirahat uyku vaktidir. O zaman insanların genel adeti gündüz çalışma, gece dinlenmedir. Rabbimiz orucu gündüz farz ediyor ki işte bizim o gündüz çalışma adetimizi ibadete çeviriyor. Bizim gün boyu yaptığımız bütün adetleririmizi orucun beraberinde ibadete çeviriyor.
Soru-12: Orucu Tutmamıza Engel Olan Mazeretler Nelerdir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bakara suresinin 183.ayetinde Esteuzibillah, Sizden kim, hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir, buyuruluyor. Ayeti celile 2 mazerete izin veriyor. O mazeretleri sonuna nasıl telafi edeceğimizin yolunu da gösteriyor. İmamı azam efendimiz buyururlar ki Kişi oruçlu iken orucunu açmadığı takdirde gözünün ağrısının ya da sıtmasının artmasından korkarsa orucunu bozabilir. İmamı şafi efendimiz ise biraz daha ihtiyatı elde tutuyor oruç ile birlikte hastalığın zaruretine katlanabiliyor ise asla orucunu açmaz diyor.
Soru-13: İşimizin Ağır Olmasından Dolayı Orucu Tutmakta Zorlanıyorsak Ne Yapmalıyız?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Şeker, kolesterol, tansiyon gibi rahatsızlığı olanlar bundan dolayı onlar oruç tutmakta zorlanıyorsa tutmayabilirler. Sağlıklı olup da böyle bir hastalığı olmadığı halde oldu ki çok acıktı oldu ki çok susadı o zaman alacak tespihi eline, Ya samed ya samed diye 99 defa zikir çekecek. Ondan sonra Ya Rabbi essamed esmâi şerifin hürmetine açlığımı, susuzluğunu gider diye dua edecek. Rabbimizin Es Samed esması tecelli eder inşallah ne açlık kalır, ne susuzluk.
Soru-14: Sahura Kalkmanın Fazileti Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Peygamberimiz (sav.) buyuruyor ki sahurda bereket vardır. O mübarek bir yemektir. Bir yudum su ile de olsa onu asla terk etmeyin. Uyanın bir bardak su için geri yatın. Şüphesiz sahur yiyenleri Allah bağışlar. Allah (c.c.) ve melekleri kalkıp sahur yiyenlere salat ederler. Sahura kalkılan eve melekler gelir selamlar Cenabı Hak nidasıyla selamlar onun için melekler dua ederler. Müslüman bu bereketi nasıl kaçırır? Sahur nimeti geçmiş hiçbir ümmetler de yoktur. Sadece ümmeti muhammede verilmiştir. Peygamberimiz bir hadisi şerifte Kahvaltı diye bir terim kullanır. Kahvaltı burada çok büyük bir şifredir. Hurma ile sahur yapması ne kadar güzeldir? Hadis şerifini biraz açıklarsak Hurma Hz.Adem (as) vakfiye çamurundan arta kalan çamurundan yaratılmıştır. Yani insanın tamamlayan insanın özüne en çok şifalı olan çekirdeğine kadar faydası olan bir bitkidir.
Soru-15: Oruçta Sabah Namazının Vakti Farklı mıdır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Oruç girdikten sonra sabah ezanı tam imsak saatinde okunur. İmsak saatinde okunması sabah namazı vakti olduğu anlamında değil oruç başladı anlamındadır. İmamı şafi hazretlerine göre imsaktan 5-6 dakika sonra sabah namazı kılınır. İmam azam efendimize göre 20 dakikadan önce sabah namazı kılınamaz. Biz şüpheden kurtulmak için her iki mezhebimizi de konularımızda dikkate alacağız. Gerek şafi kardeşlerimiz gerek Hanefi kardeşlerimiz 15 dakika geçmeden sabah namazını asla kılmamalılar. Bunun deliline gelince; Zeyd bin Sabit (ra.) anlatıyor. Biz peygamberimizle birlikte sahur yaptık ve 50 âyet okuyacak kadar bir süre geçtikten sonra sabah namazını kıldık buyurdu.Orta halli bir okuma ile en erken 15 dakika geçmelidir. O zaman işi acil olan, uykusu çok olan 15 dakikayı beklesin ama işi acil olmayanlar 20 dakika beklemelidir.
Soru-16: Oruçta Seferiliğin Şartları Nelerdir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Seferilik Rabbimizin bize verdiği bu bir ruhsattır. Cenabı hak bize yolculukta ve hastalıkta bir ruhsat veriyor. Peygamber efendimiz buyuruyor ki bu ruhsat Allah'ın size verdiği bir sadakadır. O halde onun verdiği sadakayı kullanın, reddetmeyin. Hazreti peygamberimiz (sav.) sefere çıktığında orucunu bozmuştur. Imsaktan evvel niyetimizi yaptık. Önemli bir gelişme oldu. Yola çıkmak zorunda kaldık. Bu kişinin orucu bozması hanefilere göre haramdır. Ama harama rağmen bu kişi orucunu bozarsa seferde olduğu için sadece kazasını tutar. Ancak Şafii uleması buna 3 tane şart koymuş. Ramazan orucu farz orucu olduğu için zaten imsaktan evvel niyet etmek zorunda. İmsak bitmeden sefere çıkmak zorunda kaldılar bu kişi En az 144 km yol gitmelidir. En az 144 km gitse dahi Hanefileri takliden bozup kazasını yapar. Yoksa şâfii hazretlerine göre bu yolu gitmiş bile olsa yine de orucunu bozamaz. İkinci Hadisi Şerif ise yolculukta oruç tutmak asla Allah katında çok makbul bir şey değildir. Allah'ın gösterdiği kolaylığı yani bize verdiği oruçtaki namazdaki, yolculuktaki ruhsatı kabul etmeyen Arafat dağları kadar günah yüklenir. Seferberlikte oruca bu şekilde ruhsat verildiği halde bir kişinin eğer bedeni sağlam veya çok yorucu bir halde değil ve Ramazan orucunu sevabını bu ayda kaçırmak istemiyorum, sıhhatimde sorun yok güçlü kuvvetliyim tutmak istiyorum derse buna peygamberimiz Ramazan ayının hürmetine cevaz veriyor.
Soru-17: Oruçluya İftar Açtırmanın Fazileti Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bir hadisi şerifte Bir oruçlunun kemiklerinin tespih ettiğini, meleklerin onun yanında yemek yenince mağfiret ettiklerini biliyor musun? Buyrulur. Oruçluya iftarını yaptırdığımız zaman onun kemikleri zikre geçiyor iftar açan kişinin sevabına ortak oluyoruz.
Bir hadisi şerifte Kim oruçlu bir kimseyi helalinden yedirir içirirse melekler imsaktan akşam ezanına kadar onun için istiğfar ederler. Gözyaşı ve kalp yumuşaklığı ile rızıklandırılırlar. Gözden yaş akması, Kalp yumuşaklığı manevi rızıktır. Eğer o rızkı Rabbimiz layık görmediği ise ne kadar çırpınsak gözden yaş akmaz.
Soru-18: Ölen Yakınlarımızın Borç Oruçlarını Tutabilir Miyiz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bir sahabi hanımefendi peygamberimize gelerek; Ya rasulallah, Annem vefat etmiştir. Üzerinde bir aylık Oruç borcu bulunmaktadır. Bunu annem adına yerine getirebilir miyim? Dedi. Peygamberimiz buyururlar ki Evet, Allaha olan borçların içinde ödemeye en lâyık olanı odur. Şimdi bu hadisi Şerife göre diyelim ki bizim annemiz babamız bir adak yaptı. Adak orucunu tutarken tamamlayamadan vefat etti. Biz onun yerine o kalan adak orucunu tutup annemizi, babamızı rahatlatabiliriz. Eğer babamız anamızın Ramazan orucu borcu varsa bunu tutmakla mecbur değiliz. Ama anamız babamız vasiyet etmiş ise vasiyeti mucibince onun tutamadığı oruçlarının fidyesini vermek zorundayız. Bu hadisi Şerife göre Anne, babamızın yerine hac ve umre yapabiliriz, Yaptığımız ibadetlerimizin sünnetlerini, nafile oruçlarımızı, nafile ibadetlerimizi, zikirlerimizi yaptıktan sonra yarabbi bunun sevabını annemin babamın ruhuna hediye eyledim ya da hibe eyledim dersek bu hibe olur.
Soru-19: Teravih Namazı Hükmü Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Teravih, Ramazan ayının nimetlerindendir orucun mütemmim tamamlayıcısı değildir. Oruçla hiçbir alakası yoktur teravih namazı Ramazan ayında kadın erkek her Müslümanın kılacağı müekket sünnet namazdır. Kılmamanın sorumluluğuna gelince kılmayan bu ayın ilk nimetini reddetmiş olur. Sünneti müekkedenin terki hem şefaati kaybetmek hem de itaptır. İtap demek Cenabı Hak kulunu azarlayacak demektir.
Soru-20: Teravih Namazı Nasıl Kılınır?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Teravih namazının her 2 rekatında oturmak farzdır. Niyet ederken Allah için teravih namazını kılmaya diye niyet etmeliyiz. Yani niyetimizde teravih kelimesini kullanmak zorundayız. Şafi müntesiplerimiz 2 rekatta selam verir. Hanefiler ise 2,4,6,8,10 hatta 20 rekatta bir selam vererek kılabilir. Hanefi mezhebinden olanlar selam verip tekrar tekbir olamadan o arada konuşur veya göğsünü kıbleden 45 derece döndürürse niyeti tekrar etmek zorundadır. Şafiler ise konuşmasalar da her selamdan sonra niyet etmek zorundadır. Bazı camilerimizde teravih biter bitmez vitir namazına başlamadan önce bir dua yapılır bu dua bidattır, böyle bir sünnet yoktur. Bu durumda biz bidat olan bir hükme destek vermemek için elimiz açık kaldıracağız ama bu duaya gönülden katılmayacağız.
Soru 21: Fidye Nedir, Kime Nasıl Verilir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
İleri derecedeki bir ihtiyar, hiçbir zaman sağlığı iyiye gitmeyen hasta orucunu kaza etme ihtimali olmadığından fidye vermelidir. Kaç gün oruç tutamamışsa fitre değeri üzerinden hesap ederek bir fakire öder. Fidyeyi tek bir kişiye verecekse ona her gün sadece bir fidye verebilir. Aynı fakire verecekse bugün 40, yarın 40, 30 gün boyunca 40-40 şeklinde verir. Hepsini bir toptan veremez verirse bir oruç yerine geçer. Ama diyelim ki 5 fakir var her birine 40’ar lira verilir. Bu şekilde 6 gün de 30 fidye tamamlanmış olur.
Soru 22: Fıtır Sadakası Kime Nasıl Verilir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Fıtır sadakası oruçlunun fuzuli yanı boş yere ve kötü sözlerinden temizliği demektir. Demek ki biz fitreyi bunun için veriyoruz. Ancak Fitre zenginin fakire Ramazan ayı içerisinde verdiği sadakadır. Fitre bayram namazını beklemeden birinci ramazandan itibaren verilmelidir. Fitrenin en makbulü en kıymetlisi Ramazan birinci günü verilenidir. Fakir onunla bir şey alsın yesin sevabını da biz alalım. Eğer ihtiyaç sahibi paraya ihtiyacı olduğu zamanda alamamışsa sonra verdiğimizin bize bir kazancı olmaz.
Soru 23: Kadir Gecesi Hangi Gecedir, Nasıl Eda Etmeliyiz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Esteuzibillah, hayrın min elfi şehr Bu âyette Cenabı hak 1000 aydan ifadesini kullanıyor. Bu bin aya manevi derinlikteki pencereden bakarsak. 1000 ay 30 bin gece 30 bin gündüzden oluşuyor yani kadir gecesi 60 bin zaman birimine denk oluyor. Ramazan ayının içine gizlenmiş olan gece imam şâfii rahmetullahi aleyh 23. gece, imamı âzam radıyallahü anhâ ise 27 gece olarak belirtiyor. Kadir gecesi işte böyle bir gizlenmişlik içerisindedir. Ramazan ayında 23., 27. Ya da bu ikisinin dışında bir gecede kur'anımız dünyaya indiriliyor. Emeği, gayreti, alın teri olmayanlar böyle bir bereketten böyle bir değerden sadece bu geceyi ifa etmekle faydalanamaz. Bu gecenin bereketi verilen emeğe yapılan gayrete ve dökülen alın terine nasip edilmesi gayesiyle gizlenmiştir.
O gece teravihi cemaatle camide kıldık, sabah namazını da cemaatle kıldığımızda o geceyi sabaha kadar ibadetle geçirmiş oluyoruz. O gece hiç uyumadan değerlendirmiş gibi sevabını alıyoruz. Demek ki bir gece sabaha kadar uyanık durma diye bir şey yok. Mübarek gecelerde izleyeceğimiz yol budur. Kadir gecesinde teraviden sonra bütün camilerde cemaat ile kılınan tesbih namazı doğru değildir. Çünkü cemaatle nafile namazı kılmak tahrimen mekruhtur. Kadir gecesi bizim yapacağımız kaza namazlarımızı kılarız, Yasin suresi okuruz. Teheccüt namazımızı kılarız, manevi tesbihatımızı yapabiliriz, geceyi bu şekilde değerlendiririz.
Soru 24: Kefaret Çeşitleri Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Bir müslüman hanımına senin göğsün, sırtın işte boynun şuran buran anneminkine benziyor dese bunun için 60 gün kefâret orucu tutmak zorunda. Buna zıhar kefareti denir.
Bir kişi hata ile bir adamı öldürmüş olsa ölene de bir rahmet olsun diye kefaret orucu tutması gerekir.
Bir Müslüman bir konuda yemin etse o yeminini de bozsa o yeminini yerine getirmek için yemin kefareti orucu tutar işte bu oruca da yemin kafareti denir. Yemin kefaretin de oruç 3 gün-10 gün tutulur.
Şafi mezhebimize göre eğer erkekler hanımıyla bile bile yakınlaşırsa kefaret tutmak zorundadır bunun dışında kefaret yoktur. Kadınlara ise hiç kefaret yoktur.
Soru 25: Hangi hallerde Kefaret Orucu gerekir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Önce Hanefilere göre inceleyelim, Ramazan ayında oruçlu iken bilerek isteyerek yemek içmek ve cinsel ilişki keffareti gerektirir. Eğer bu beraberliğe kadın da razı olmuşsa ona da keffaret gerekir. Kefâret, Ağızdan gıda ve tedavi niyetiyle bir şeyi mideye ulaşmasıyla oluşur. Ağızın dışından ulaşırsa bu keffaret olmaz. Kefarete sebep olunan yediğimiz içtiğimiz şey illaki ağızdan mideye ulaşacak diğer yollarda ulaşırsa o sadece kazayı gerektirir.
Soru 26: Kefaret Cezası Kaza Orucu Tutularak Ödenir mi?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Kefaret cezası kaza orucu tutularaj ödenmez ancak;
Hanefi mezhebine göre Orucuna geceden değil de zeval vakti niyet etmiş ondan sonra da bir mazeret olmadan bilerek isteyerek orucunu bozmuşsa kefaret gerektirmez.
Bir kişi kefaret suçunu işledikten sonra ağır hastalanırsa kefaret değil kaza gerekir
Kadın kefaret gerektiren bir durumdan sonra hayız nifas gibi bir durum gelişse kefaretten kurtulur kaza gerekir.
Kişi bilerek isteyerek orucunu bozduktan sonra bir seferilik ortaya çıkarsa kefaretten kurtulur kaza gerekir.
Müslüman olduğunu gizlemek zorunda kaldığı ülkede oruçlu iken bilerek isteyerek orucunu bozdu kefaretlik suç işledi ama müslüman olanları tespit etmek için hükümetçe denetim yapıldı. O tespit sırasında oruçlu olmadığını göstermek için açıktan yese bu kişi de kefaret değil kaza yapar.
Soru 27: Bir Kişi Ömür Boyu Bir Defa Kefaret Orucu Tutsa Tüm Cezalarını Öder Mi?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Kefâret 2 gruptur birinci grup bilerek yiyip içtiği için kefaret tutmak zorunda olanlar ikinci gurup ise ailevi beraberlikten dolayı kefaret tutmak zorunda olanlar. Eğer kişi birinci guruptan dolayı kefaret tutması gerekiyorsa bir kere kefaret tutmakla gelecekte olacaklar hariç geçmişteki tüm kefaretlerini ödemiş olur. Ancak ikinci gurupta yani ailevi birliktelikten dolayı kefaret tutmak zorunda olanlar yeme içmeden dolayı kefaret dışında cinsel beraberlikten dolayı ayrıca tutar bu da yine geçmişe dönük olanları siler gelecekteki olacakları etkilemez.
Şafi mezhebinde sadece ailevi birliktelik suçunda kefaret tutuyor. Erkek kadını zorladı kadınla beraber oldu buradaki kefâret suçu şafi mezhebine göre kadına değil erkeğedir. Kadın sadece gününe gün tutar. Ancak kadın ilk başta razı olmadı sonra o da razı oldu ise o zaman kadına da kefaret gerekiyor. Yine Şafi Mezhebine göre Ramazan ayı içerisinde bu şekilde kaç kez beraber olmuşlarsa o kadar kefaret gerekiyor 2 gün ise iki 3 gün ise 3 kefaret gerekir. Aynı gün içerisinde birden çok beraberlik yapılmışsa o toplam bir gün sayılıyor.
Soru 28: Orucu Bozan Şeylere Örnekler Verebilir Misiniz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Ebu Hanife (ra.) buyuruyor ki, ilaç amaçlı, Aşı, iğne, serum orucu bozar kazayı gerektirir. İmamı Azam’ın talebeleri İmamı Yusuf ve İmam Muhammed (ra.) bunlar da buyuruyor ki, İğne aşı ve serum normal yoldan yani ağızdan girmediği için bozmaz diyorlar. İmamı şafi (ra.) şöyle diyor, bu iğne aşı olunca adale ve damardan yapılan iğne orucu bozmaz ancak uzun bir iğne ile karın boşluğuna yapılırsa bozar. Makatına ve kadının üreme organına ilaç konulması orucu bozar kazayı gerektirir. Üreme organına pamuk koyulduğunda pamuk tamamen kaybolursa orucu bozar. Kişinin makatına bir şey girse ne olursa olsun orucu bozulur. Derin yaraya konulan ilaç beyne ve karın boşluğuna ulaştığı zaman imamı azama göre bozar. Talebeleri imameyne göre bozmaz. Makattan veya üreme organından konulan fitil orucu bozar ve kazayı gerektirir.
Besin veya gıda amaçlı açlığı veya susuzluğu giderecek özel olarak üretilmiş haplar, tabletler, iğneler, serumlar hangi yolla alınırsa alınsın, orucu bozar ve kazayı gerektirir. Dişe konulan ilacın yutulması veya hafifçe hissetmiş olması orucu bozar. Şafii mezhebine göre bir kimse kulağın iç kısmına pamuklu kulak çöpünü soksa kulağını karıştırsa orucu bozulur. Oruçlu bir kimse taharetlenirken fazla su kullanır, kendini gevşek bırakır da su hukneye girerse orucu bozulur. Taharet alırken. Islak parmağı (haliyle yıkanmadan dolayı ıslandı) Makadın, dübürün veya fercin içine azıcık da olsa girer ya da kendi iradesiyle girdirirse orucu bozulur. Sigara sararken tütün kağıdını tükürüğüyle ıslatıp o tükürüğünü tükürmeyip geri yutarsa orucu bozulur.İp eğiren kişi tükürüğü ile ıslattığı ipin ıslanmış yerini geri ağzına aldığında o dudağının dışında kalan ve ipte olan tükürüğü yutarsa orucu bozulur.
Kitap çevirirken dilimizden parmağınıza tükürük aldık o tükürükle kitabın sayfasını çevirdikten sonra parmağınızda kalan tükürüğü hiç dikkate almadan ikinci bir tükürük almaya ihtiyacı duyduğunda parmağında kalan az şeyi diline dokundursa orucu bozar. Hanefi mezhebine göre diş eti kanadığında tükürükteki kan oranı yarıdan fazlaysa oruç bozulur. Şafilerde ise tükürük bembeyaz da olsa kanın tadını aldığı anda oruç bozulur.Hanefilere göre Diş macunu boğazımıza yutaktan azıcık geçse oruç bozulur. Şafilerde misvakla dişini temizlerken o yıkadığı suyun rutubeti yutağına kaçsa orucu bozulur. Buruna ilaç konulması veya ilacın genizden ağıza geldiğinde yutulması orucu bozar. Eğer bir kişi kasıtlı olarak kendi iradesi olmadan kusarsa orucu bozmaz ama kendi parmağını boğazına sokarak kusarsa ağzı dolduracak şekilde ise ve bundan da bir kısmını yutsa orucu bozulur. Kulağa ilaç akıtmak orucu bozar.
Soru 29:Orucu Bozmayan Şeylere Örnek Verir Misiniz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Üreme organına pamuk koyulduğunda pamuğun bir kısmı dışında kalırsa oruç bozulmaz.
Kulağa kaçan su orucu bozmaz.
Göz damlası orucu bozmaz.
Tükürüğünü yutmaksızın eşini öpmek orucu bozmaz.
Soru 30: Orucun Mekruhlarından Bir Kısmını Sayar Mısınız?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Oruçlu kimsenin istinca yaparken mübalağa etmesi Yani aşırı fazla yıkanması mekruhtur.
Tükürüğü ağızda toplayıp çoğaltarak hepsini bir anda yutarsa mekruh olur.
Sakız eksilmeyen, parçalanmayan ve tadı olmayan bir sakızı çiğnemesi mekruhtur.
Bir zaruret yokken kan aldırma ister hacamat yoluyla olsun, sülük yoluyla olsun mekruhtur.
Kan vermede orucu bozmaz ama takatsiz düşürüp orucu bozmaya zorlarsa mekruh olur.
Oruçlu iken burnumuza iyice su çekmek mekruhtur.
Soru 31: Oruçlu İken Ailevi Hayatımız Nasıl Olmalı?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Cünüp olarak sabahlamak oruca zarar vermez.
Bir kişi uyurken ihtilam olmuş ise bu orucu bozulmaz.
Bir kişi oruçlu iken eğer kendi üreme organına kendi veya başkasının eli dokunmaksızın sadece düşünmek ve karşı cinse bakmakla inzâl vuku bulduysa kişi cünüp olur ama orucu bozulmaz.
Oruçlu iken hanımını öptükten sonra nutfesi inzal olsa orucunu bozar ama sadece kaza gerektirir.
Oruçlu kişi kendi şehvetini kendi eliyle tahrik ve tatmin etse dini kültürümüz istimna denir. Ve bu esnada da nutfe inzal olmuşsa orucu bozulur ve kaza gerekir.
Bir kişi kadına dokunması meshetmesi esnasında kadının vücut sıcaklığını hissetse nutfe inzal olsa da kaza gerekir.
Eşler birbirleriyle oynaşma yaptılar bu sırada erkeğin nutfesi inzal oldu orucu bozuldu yine kaza gerekir.
Soru 32: Diğer Kutsal Kitaplar Hangi Ayda İndirilmiştir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Peygamberimiz buyurur ki, İbrahim (as.) sahifeleri ramazanın ilk gecesinde, Tevrat 6’sında, İncil 13’ünde, Kur'an ise 24. gecesinde indirilmiştir. Kadir gecesinde Kuranı kerimin tamamı levhi mahfuzdan yazıcı meleklerin bulunduğu beytül izze makamının olduğu dünya semasına bize en yakın birinci semaya indirildi. Ondan sonra ihtiyacı oldukça peyderpey dünyaya, Peygamberimize indirildi.
Soru 33: Kuran Mahluk mudur?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Kuran okunduğunda biz dinleyenler, okuyan, kitabın yazıldığı kâğıt, mürekkep hepsi mahluk ama mahluk olmayan hangisi? okunan ve dinlenen şey. Kuran'ın mahluk olmayan kısmı budur. Bu kuranımız Hidayet kaynağıdır ve hidayetin rehberidir. Bizim hidayetimizin muhkemleşmesi için Ramazan ayında hassaten kuranımızdan ne kadar yoğun işimiz olsa da günlük 2 sayfa okumalıyız.
Soru 34: Mukabele Nedir, Mukabele Yapmak Hatim Yerine Geçer Mi?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Ramazan ayının bir diğer bereketi mukabele asıl adı müzakeredir. Ramazan ayının her gecesinde hazreti peygamberimizle buluşur kuranı Hazreti Cibril okur peygamberimiz (sav.) dinlerdi. Bunun adı müzakeredir. Bu müzakere vefat ettiği yıl peygamberimize 2 kere tahakkuk etti. Müzakere, yanlışımız varsa onu düzeltmek içindir. Dinleme sevabı alıyoruz ama hatim yapmış olmuyoruz. Hatim yapmak için bütün harfleri tek tek okumak zorundayız. Biz bunu dinleme esnasında yapamayacağımıza göre hatim yapmış olmuyoruz.
Soru 35: Kuranı Kerimi Okurken Nelere Dikkat Edeceğiz?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Kuranı kerimizi açtık okurken ne kadar okuyacağımızla ilgili mutat belirleme olmayacak. Okurken esneme yorgunluk geldi hiç zorlamak yok hemen ipimizi işaretimizi orada koyup kapatacağız.Kendimiz okurken ya da okunan kuranı kerimi dinlerken elimiz kolumuz oynamayacak. Kadın mutfakta çalışıyor, kuranı kerimi açmış neymiş ben kuran dinliyorum hayır asla öyle olmaz. Bu Allah'ın kelamı oturup dinliyorsak açacağız, dinleyemiyorsak, kapatacağız.Kuran okumayı bırakmak zorunda kaldığımızda Yeniden okumaya başlarken mutlaka Euzu besmeleyle başlamalıyız. Kuranı kerimin üzerine kendisi gibi bir başka kuranı kerim konulabilir. Normal mealsiz bir kuranı kerimin üzerine mealli bir kuran bile konulamaz. Kuranı işimiz var gelince okuyacağız dedik açık bırakıp gitmemeli açık bırakıp gittiğimizde oradaki kelamullah bizden şikayetçi oluyor kapatıp gideceğiz. Kuran Kerim hızlı okunmamalıdır. Kuran okuduktan sonra mutlaka kapatmadan bir iki kelime dua edeceğiz. İmam âzam efendimiz yılda 2 defa hatım yapmak kuranın hakkını edâ etmektir buyuruyor.
Soru 36: Kadınlar özel Hallerinde Kuran Kerimi okuya bilirler mi?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Abdestsiz iken kuranı kerimi asla tutamayız. Günümüzde bu sapıklık o kadar arttı ki efendim kadınlar o aybaşı hallerinde uzak kalıyor diye abdestsiz dokunulabileceğini söylüyorlar. Asla Bu doğru bir şey değildir. Bunun yolunu peygamberimiz bize öğretmiştir.
Soru 37: Kuranı Kerim Okurken Bağırıp Çağırmanın Dinimizde Yeri Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Zümer suresinin 23. Ayetinin anlamını ve bu bağırıp çağıranları Ayşe annemize sorulduğunda buyuruyor ki; Kuran kimseyi delirtmez onlar delirmiş diyor. Ayşe annemiz onları delilikle itham ediyor. Sahabe efendilerimize bir şey olmamış da güya bunlara füyüzat inmiş. Rablerinden korkanların derileri ürperir, kur'an okunurken derisi diken diken olur öyle bağırıp çağırmaz diyor. Kuran kalpleri huşu eder.
Soru 38: İnşallah Kelimesini Belirsizlik Midir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
İnşaallah demek bir belirsizlik değildir. Çünkü inşallah deyince cenabı haktan yardım istemiş oluruz. Küffar Hazreti peygamberimize 3 soru sormuştu. İşte kehf suresi bu sualin cevabı olarak nüzul oldu. Peygamberimiz 3 suali cevaplamak için yarın size bilgi veririm deyiverdi inşallah dememiş oldu. Bundan dolayı âyetler inzal olunmadı uzun bir süre o soruların cevabı gelmeyince küffar, peygamber efendimizle alay etmeye başladılar. Bak seni rabbin unuttu. Senin rabbin niye bizim sorularımızı cevaplayan, ayetleri indirmedi gibi cümlelerle efendimize sıkıntı verdiler. Peygamber efendimiz bundan çok muzdarip oldu. Ayet iner inmez ilk olarak Yarın deme inşallah de diye bize de bu olay üzerinden ikaz gelmiş oldu. O zaman inşallah demek ki bizim her işimizde mutlaka kullanacağımız bir şemsiyedir. Ya Rabbi diyoruz, ben yarın şu işi yapmaya niyet ettim, karar verdim ama tevfik senden benim o işimi kolaylaştır, diyerek kolaylaştırma istiyoruz. Rabbim bu işi yapmakta bana güç kuvvet ver, diyerek istiâne yani yardım talep ediyoruz. Onu bana yapmayı nasip et diyerek de meşiyeti ilahiye yani ona sığınıyoruz. İnşallah sözünde bu 3 tane talebimizi iletmiş duruyoruz. Bundan dolayı bütün işlerimizde Inşallah diyeceğiz.
Soru 39: Hadisi Kutsi Nedir?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Hadisi kutsinin Kuran ayetlerinden farkı şudur ki, Kuranı kerim ayet ayet Cibrili emin tarafından indirildi. Hadisi kutsi ise Cenabı hak direk Peygamberimizin kalbine ilka eder bu şekilde hadisi kutsi kalbine derc olunur. Kuranı kerim lafsatullah olarak mucizedir. Yani icazdır, icaz aciz bırakan demektir. Kuranı hiçbir kulun beşerin, melaikenin, cinlilerin buna güç getirmeyeceği bu kelamullahın benzerini getirmede aciz kaldıkları anlamına gelir. Kutsi hadiste ise Peygamberimizin kalbine ilka olunan, Cenabı hakkın bize bildirmesi gerektiği olan bu bilgiyi peygamberimiz kendi sözüyle bize aktarır. Onun için hadisi kutsinin lafzı muciz değildir. Yani icaz bırakıcı değildir. Kuranı kerimin icaz bırakma özelliğinden daha düşüktür.
Soru 40: Dinimizde Şüpheliler Nelerdir, Şüpheli Durumlarda Tavrımız Ne Olmalı?
Mehmet Türkoğlu Hocamızın Cevabı:
Her birimiz Müslümanlar olarak 16 tane müçtehit ulamanın fetvaları ile amel ediyoruz. Bu 16 müçtehit imamın hepsi bir konu hakkında ittifak ederlerse problem yok. Ancak bir konuda ittifak edememişlerse o mesela şüpheli olmuş olur, işte şüpheliler bunlardır. Yani mezhep imamlarının arasındaki ittifak edemedikleri herkesin kendi içtihatlarına göre ben şöyle anlıyorum dediği konulara şüpheli diyoruz. Biz bu durumda mecburen karşı mezheplerinde haklarını bilmek zorundayız. Bu Cenabı hakkın bize bir rahmetidir. Ancak amel ederken bir konunun bir tarafından tutup amele edemiyoruz. O konuyla müstakil olarak amel ediyoruz. Ne demektir bu? Ben bir namazı Hanefi olduğum halde bir zaruretten ya da bir ihtiyaçtan dolayı şâfiiye göre kılacaksam o namaz müstakil olarak kılınması için Abdestini de şâfiiye göre alacağız. Abdest bozucu hususlarında da şâfii ye göre dikkat edeceğiz. Namazında şâfii ye göre kılacağız o zaman müstakil o konuyu uygulamış oluyoruz. Bu şekilde 16 hak mezhebin konularını uygulamakta müslümanlar serbesttir.
HASAN KARDEŞİMİZE ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. NE GÜZEL BİR HİZMET. HEM HATIRLATICI HEM DE TAM ZAMANI...Mehmet TÜRKOĞLU-ELAZIĞ AZİZ MAHMUD HÜDAYİ DERNEĞİ HÂDÎMİ... (06.03.2024)