top of page

KUR’AN-IN HAKKINI İKÂME EDEREK OKUYABİLMEK


1-Yaşamımızın her kesitini esmalar ile bütünleştirmek ve ünsiyet etmek

Cenabı hak Ankebut suresinin 45.ayetinde Euzubillah bismillah; utlu ma uhuye ileyke minel kitabi ve ekimus salet, inness salate tenha anil fahşai vel münker, ve le zikrullahi ekber, vallahu ya’lemu ma tasneun, buyurarak üç ayrı konuyu peş peşe işaret etmiştir.

Kısaca; Kitabı kuranı oku, salâti ikame et, Allahı zikretmek büyük ibadettir, buyurarak üç emri peş peşe sıralamış ve üç ibadetin ayrı ayrı değer taşıdığına dikkat çekmiştir. Bu ayeti celile, zikire ne gerek var, kuran okumak yetmez mi? diyenlere cevap niteliği taşır. Cenabı hak bu 3 zikir benim emrimdir, diyerek bu ayeti celilede önümüze koyar.

Kuran, bütün insanlık ve cinniler için en büyük mürşittir. Salat, namaz demektir ki mukâleme yani Cenabı hakla kelam anlamına gelir. Zikretmek ise Cenabı hakkı kuranda geçen 125 esma-i şerifinden herhangi biriyle zikrederek kalbi arındırmaktır.

Kuran okumak ve namaz kılmak her zaman ve her yerde yapılamayacağı halde kalben zikir her yerde ve her durumda yapılabilen bir ibadettir. Cenabı hak böylece bizlere alternatif yollar sunmaktadır.

1-Abdestsiz olarak hatta cünüp halde iken dahi zikredilebilen sadece esmalardır. Kadınlar özel günlerinde ibadetten uzak kalmamak için her yerde ve her durumda zikir yapılabilmektedir.

2- Her türlü çalışma esnasında dahi kalben zikredilebilen sadece esmalardır.

3-Her türlü araç ve vasıta kullanırken esma-i şeriflerle zikir yapılabilir.

4- Çarşı, pazar gibi her türlü ticaret esnasında kalben zikredilebilen sadece esmalardır.

Nur suresi 37. Ayetinde euzubillah bismillah, …Ve la bey’un an zikrillahi… onları ne ticaret ne alış veriş Allahı zikretmekten alı koyamaz, buyuruyor.

5-insanın her günü farklı olduğu için bazı günler kuran okuyabilme imkânı olmayabilir işte bu hallerde kalben zikredilebilen sadece esmalardır.

Lise ve üniversite sınavlarına giren öğrencilerin sınav öncesinde ve esnasında zikredilebilen sadece esmalardır.

6-Her türlü hastane ve ameliyat durumlarında zikredilebilen sadece esmalardır.

7- Müminler içerisinde iken riyadan kaçınmak için yapılan tek zikir esmalardır.

8-Hangi sebepten dolayı olursa olsun kuranı okumayı bilmeyenlerin yapabilecekleri kalben zikredilebilen sadece esma-i şeriflerdir.

9-Ceza evlerinde kalanların o ortamda yapabilecekleri, kalben zikir edebilecekleri sadece esmalardır.

10-Kafir ülkelerinde kendisini gizlemesi gereken kişinin yapabileceği zikir sadece esmalardır.

11-Her türlü savaş durumunda kişinin yapabileceği zikir sadece esmalardır.

Görülüyor ki Cenabı hak bu 11 maddenin her birinde alternatif çözümü bize gösteriyor.

Yukarıdaki ayette geçen utlu kitabeke (kuranı oku) emrinden direktif alarak kuran 3 katagorik kıvamde okunur diyoruz;

1-Kıratı kuran

2-Tertili kuran

3-Tilaveti kuran

1-Kıratı Kuran

Neml suresinin 92. ayetinde Euzubillah bismillah, ve en edluve-l kur-ane, kuranı okumakla emrolundum, buyuruyor. Ve kuranı okumak Peygamber Efendimize atfen hepimize emrediliyor.

Burada geçen Etluve kelimesi tela kökünden gelir. Tela okumak, izlemek demektir. Udlu, vedlu, yedlu, telu, tetlu kelimleride bu kökten türer ve 62. ayette geçer. Bir Müslümanın günde en az 2 sayfa kuran okuması gerekir.

İmam Azamdan bize kadar gelen ve tela kökten türeyen vahdi medlu ve vahdi gayri medlu diye bir tabir vardır. Bu tabiri kabul etmeyen karşı çıkan bazı guruplar olur. Bu konuda bilgi sahibi olmak ve kafamızda şüphe oluşmaması için biraz açarsak;

Euzubillah bismillah, El kitabe vel hikmete ve allemeke… Allahu teala sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve bilmediğini de öğretmişti, buyurur. Burada geçen hikmet kelimesi yukarıdaki söylediğimiz vahyi medlu ve vahyi gayri medlu tabirine işaret eder.

İmam Şafi (ra.) er risale adlı eserinde, bu ayette geçen hikmet kelimesi ile ilgili olarak; Razı olduğum kur’an alimlerinden hikmet kelimesi için Allah resulunun sünnetidir, dediklerini duydum, buyurur.

Ahzap suresinin 33. ayetinde Esteuzibillah bismillah …Fi buyutikunne min ayatillahi vel hikmeti…hanelerinizde Allahın ayetlerinden ve hikmetten okunanları ve izleyin, hatırlayınız, buyuruyor.

Bu ayeti celile peygamberimizin mübarek eşlerine dönük bir uyarı olarak gönderilmiştir. Ancak bütün Müslümanları ilgilendiren bir ikazdır. Hanelerinizde okuduğunuz ayetleri ve hikmeti hatırlayınız emrinde geçen hikmet, İmam Şafi (ra.) ya göre Peygamber Efendimizin hadisi şerifleridir. O sünneti ezberleyip müslümanlara aktarın diye annelerimize emredilmiştir.

Dinimizin yarısını öğrendiğimiz Hazreti Ayşe annemiz bu emrin gereği olarak o derin ilme ulaşmıştır. Cenabı hak onu öyle donatmıştır ki meşgul olmasın diye çocuk dahi vermemiştir.

Bu emri ilahiyenin muhatapları olarak bizler de her gün evlerimizde ayetleri ve hikmet olan sünnetleri sürekli zikretmemiz gerekir.

Vahyi mekru; Tilavet olunan musafı şerif içerisinde yer alan ve namazlarda okuduğumuz ayeti celilerdir.

Vahyi gayri mekru; tilavet olunmayan yani namazda okunmayan vahiy demektir. İlham yoluyla peygamberimizin kalbine ilka olunmuştur. Yukarıda geçen hikmet işte budur. Sünnet dediğimiz kuranımızı bize öğreten hadisi şerifler vahyi gayri mekrudur.

Muhaddis Hafiz Darimi Hazretlerinin Süneni Darimi adlı kitabında, İmamı Nevri Hazretlerinin riyazus-salihin adlı eserinde, Mustafa Asım Köksal Hocanın Kitap Ve Sünnet adlı kitabında ve Konyalı Muhammed Mevlana Ebu Said Hadiminin Berika adlı eserinde geçen bir hadisi şerifte; Hazreti Cebrail (as.) kuranı kerimi getirdiği gibi sünneti de getiriyordu, buyrulmaktadır.

Hazreti Cebrail (as.), Peygamber Efendimiz hayattayken yer yüzüne 24 bin defa inmiştir. Kuranımızda 6 bin küsür ayet olduğuna göre yaklaşık 18 bin defa fazladan inmesi hadisi şerifleri getirmiş olmasındandır.

Peygamberimizin sünnetlerini hadisi şeriflerini küçümseyen ve sıradanlaştırmaya çalışanlara ithaf ediyoruz.

Hazreti Cibril (as.) vahyi getirdi ve peygamberlik bitmiş olmasına rağmen görevi devam etmektedir. Kenzul ummal isimli hadis kitabında Cebrail (as.) Ademoğullarının ihtiyaçlarını gidermek için görevlidir, buyuruyor. Buna göre Cebrail (as.), insanların kabul edilen dualarının gereğini yerine getirmekle görevlidir.

Araf suresi 204. ayette Euzubillah bismillah,Ve iza kuriel kur'anu festemiu lehu ve ensıtu.. Kuran okunduğu zaman dinleyin ve susun, buyuruyor. Gerek canlı gerek elektronik cihaz yoluyla kuran okunurken konuşmak, herhangi bir iş yapmak hatta tesbih çekmek dahi vücut dilinin konuşmasıdır ki susmamış olur ve yukarıdaki ayeti celileye karşı suç işlemiş oluruz.

Ayette geçen karae kök kelimesi; Okumak, açıklamak, izah etmek anlamına gelir. Kuranımızda toplam 88 defa geçer.

1-Kuranımızın ilk ayeti olan ikra yani oku emri karae kökünden türer.

2-Kuran kelimesi de yine karea kökünden gelir ki anlamı çok çok okunandır.

3-Kıraat kelimesi de karae kökünden türer. Kıraat, harfleri bir araya toplayıp onları kelimeye dönüştürerek okumaya denir. Kıraat, kuranın manasını bilse de bilmese de okumaktır. İşte kıratı kuran budur.

2-Tertili Kuran

Kıraatı kuranın bir üst kategorisidir.

Müzemmil ve Furkan surelerinde Euzubillah bismillah, ve rattilil kur'ane tertila, Kuranın manasını ve hikmetini düşünerek tane tane oku, buyuruyor. Tertili Kuran, her harfin hakkını vererek, kesintisiz tane tane ve anlayarak okumadır.

3-Tilaveti Kuran

Üçüncü ve en yüksek seciyeli okumadır.

Bakara suresinin 121. ayeti celilesinde, Euzubillah bismillah; …el kitabe yetlunehu hakka tilavetih… O kitabın hakkını vererek okuyup tilavet edenler, buyuruyor. Tilaveti Kuran, kuranın manasını düşünerek, hakkını vererek ve gönüllere sindirerek okumaktır. Öyle her türlü okuma tilavet değildir.

Bu makama gelmiş kişiler kuranımızda geçen secde ayetlerini tespit etmişler ve onlara mahsus işaret geliştirmişlerdir. Bizler o işaretli yerleri okuduğumuzda veya duyduğumuzda tilavet secdesi yapmamız gerekir. Tilavet secdesini ayakta yapmak sünnettir. İhtiyaç halinde oturarak da yapılabilir.

Üç okumayı bir değerlendirirsek;

Bu üç meratibi bilmeden güzel sesi ile kuranı okuyan kişiye güzel okudu demek sesi ilmin yerine koymaktır.

Üçüncü mertebeye çıkabilmek için sohbet meclislerine devam ederek kendimizi yetiştirmek asli sorumluluğumuzdur.

Dünyadaki müslümanların tamamı birinci sırada açıkladığımız kıraatı kuran katagorsindedir. Arapça bilmekle 2. veya 3. Katagoriye çıkılmaz. Öyle olsaydı Arap ülkelerinin yöneticileri Gazze’de yaşanan zulme karşı sessiz kalmazlardı. Kuranın ruhuna uygun yaşarlardı. Bunlar zalimlikte zulmedenlerden daha şedid zalimdirler.

Euzubillah bismillah ey yüce rabbimiz mazlumlara zulmeden tüm zalimler için zatı tealana yalvarıyoruz. Lâ ilâhe illâllâhül vâhidül kahhâr, Lâ ilâhe illâllâhül vâhidül kahhâr, Lâ ilâhe illâllâhül vâhidül kahhâr. Amin, Amin, Amin.

El Fatiha.

15 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page