KADİR GECESİ
Esteuzibillah, hayrın min elfi şehr Bu âyette Cenabı hak 1000 aydan ifadesini kullanıyor. Bu bin aya asıl manevi derinlikteki pencereden bakarsak. 1000 ay 30 bin gece 30 bin gündüzden oluşuyor yani kadir gecesi 60 bin zaman birimine denk oluyor. Bu gece dünya yaratıldığından 611 yılına kadar bir sıradan gece iken 611, Ramazan ayının içinde gizlenmiş bir gecede imam şâfii rahmetullahi aleyhe göre 23. gece, imamı âzam radıyallahü anhâ göre 27. gece olarak belirtiliyor. Ancak bunu biz yine de kesindir diyemiyoruz. Kadir gecesi işte böyle bir gizlenmişlik içerisindedir. Ramazan ayında ama 23. ama 27. ama bu ikisinin dışında bir gecede kuranımız dünyaya indiriliyor. Bu gece değer kazanıyor. Öyle bir değer kazanıyor ki sadece o gece için değil Ramazan ayının 30 günü teravihi, sahuru, sabah namazı, orucu, mukabelesi, itikafı, Kadir gecesi, iftarı, fitresi, fidyesi, ve bayram namazı ve bayramı ile bu 30 gece ve gündüzün tamamına yayılmasıyla bu ay bereketlendirilmiş oluyor. Şu anda sosyal hayata baktığımızda bu bir aylık süre içerisinde ticari alanların tamamı bu ayın bereketinden istifade eder. Hatta bizim ülkemizden başka islam ülkelerine kadar uzanan bir yardım köprüsü ile orada nice kişiler bu bir ayda istihdam ediliyor ve bundan niceleri istifade ediyor. Ülkemizin birçok yerinde sokaklarda, caddelerde, meydanlarda bir kaynaşma, bir sevgi, bir paylaşma etkinlikleri yapılıyor. Şimdi buradan anlıyoruz ki emeği gayreti, alın teri olmayana böyle bir bereketten böyle bir değerden sadece bu geceyi ifa etmekle olmuyor. Bu gecenin bereketi verilen emeğe yapılan gayrete ve dökülen alın terine nasip edilmesi gayesiyle gizlenmiş oluyor ki, ancak rabbimiz bir lütuf olarak bu gecenin bereketini emeği geçenlere nasip ediyor. Herkes buradan hakkaniyet ölçüsünde almış oluyor. Bu gece akşam ezanı Allahu Ekber dedi, gece başlar Saat 03 de biter ve sadece 420 dakika sürer. Bu 420 dakikanın her dakikası 60 bin yıla çarpılır ayetteki sır bu. Rabbimiz Ramazan ayını güneşe yılına değil ay yılına tahsis buyurmuş. Güneşe tahsis buyursaydı, adalet olmazdı. Her yıl aynı yıl aynı gün gelir, aynı gün biterdi. Dünyaya baktığımızda iklim zorluk şartları, soğukluk, sıcaklık durumları… Ramazan ayı her yıl aynı zaman biriminde olsaydı o zaman bazı bölgenin insanları serinlikte oruç tutarken, bazı bölgeninkiler sıcaklıkta tutmuş olurdu adalet olmazdı. Ama bunu rabbimiz herkes her ülke, her insan adaletli şekilde faydalansın diye 33 yılda bütün aylara yaymış tahsis etmiştir.
RABBENÂ TEKABBEL MİNNÂ İNNEKE ENTES SEMÎUL ALÎM...
HASAN KARDEŞ....