top of page

HAKİKİ SEVGİ MERHAMETTİR (Kurban Bayramı-Afşin)

  • 9 Haz
  • 5 dakikada okunur

Sevgi, hakkında çokça tanım yapılan bir kavramdır. Asıl tanımlamayı yüce yaratıcımız yapmıştır. Bu dersimizde Rabbimizin kudret dili ve Hazreti peygamber Efendimizin tefsirleri ışığında sevginin ne olduğunu öğreneceğiz.

Sevgi kalpte bulunan soyut bir kavramdır. Sevgi nefsimizde karar kılmışsa adı aşktır. Sevgi kalbimizde karar kılmışsa arkadaşlık ve dostluktur. Sevgi ruhumuzda karar kılmışsa hubbullah ve muhabbetullahtır. Sevginin somut hale gelmesi merhamet, merhametin emaresi ise göz yaşı ve hüzündür. Sevginin daha somut hale gelmesi de vuslat ve kurbiyyettir. 

Cenabı hak Tevbe suresinin 128. ayetinde Bismillah Lekad caekum resulun min enfusikum aziz, aleyhi ma anittum harisun aleykum bil mu'minine raufun rahim, Andolsun ki size içinizden bir resul geldi. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere şefkatli ve çok merhametlidir, buyuruyor.

Cenabı hak bu ayette; O peygamber size çok merhametlidir o nedenle kendi iki sıfatımı sadece onda tecelli ettim, buyuruyor. Bu iki sıfat başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. Bu biz ümmet içinde bir ayrıcalıktır.

Rabbimiz şuara suresi 125. Yeti celilede bismillah …Vahfıd cenahake li menittebeake minel mu'minin. O müminlere kanatlarını indir ve kucakla, buyuruyor. Bu kucaklama bir annenin çok uzaktan gelen evladını hasretle kucaklaması gibidir.

Yukardaki ayetlerde sevginin merhamet olduğunu görüyoruz. Cenabı hak bu ayetlerde Peygamberimize ümmeti için merhamet göstermesi gerektiğini emrederken bizlere de merhameti öncelikle aile efradımıza, eşimize dostumuza göstermemizi emrediyor. Buna islami deyimle muanaka, sosyal yaşamımızdaki adı da muhabbet kucaklaşmasıdır.

Hazreti Peygamberimiz bir seferden dönen evlatlığı Hazreti Zeyd bin Harise’yi hasretle kucaklamıştır. Buradan anlıyoruz ki kucaklaşmak yani muanaka sünnettir. Ancak muanaka karşıt cinslerle olmamalıdır. Hem cinsleri ile muanaka yaparken de kesinlikle şehvet hissi olmamalıdır. Kucaklama; özlenilen kişiyle, sıkıntısı olan, acıdığımız kişiyle ve başarı elde etmiş, tebrik etmek istediğimiz kişiyle yapılır.

Cenabı hak Tevbe suresinin 103. ayetinde Bismillah …ve salli aleyhimonlara dua et, buyuruyor. Yüce Rabbimiz, Peygamber Efendimize onlara dua et diye emretmiştir ki bu merhametin en müşahhas meyvesidir. Seven sevdiğine merhametinden dolayı dua eder. Çünkü onun acı çekmesine dayanamaz. Peygamber Efendimizin üzerimizdeki sevgi şulesi budur.

Rabbimiz Kehf suresinin 28. ayetinde bismillah …ve la ta'du aynake anhum… gözlerini onların üzerinden ayırma, buyuruyor. Hazreti Peygamberimiz vefat etmesine rağmen üzerimizden gözlerini ayırmaz. Yaptığımız salavatlar görevli melekler tarafından oraya ulaştırılır. Oradaki kütük defterine kaydedildikten sonra peygamberimiz bize dua eder.

Peygamberimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde; Ben sizin manevi babanız hüviyetindeyim, buyuruyor. Yukardaki ayette geçen Rauf babalık, Rahim annelik sıfatıdır.

Sevginin tanımını öğrendikten sonra kendi içimize dönersek;

İlk önce sevgi ile kendi ailemizi onaracağız. Rabbimiz Rum suresinin 21 ayetinde bismillah Ve min ayatihi en halaka lekum min enfusikum ezvacen li teskunu ileyha ve ceale beynekum meveddeten ve rahmeh, inne fi zalike le ayatin li kavmin yetefekkerun, buyuruyor.

Ayeti kısaca açıklarsak; Rabbimiz önce halaka yani izleri kendi cinsinizden iki eşli olarak yarattık, buyurdu. Öyle sağda solda cinle evlendiğini iddia edenleri duyarsınız böyle bir saçmalık olmaz. İşte bu ayet o iddiayı reddeder. Cenabı hak Hayvanları da bitkileri de kendi cinsinden erkekli dişili yaratmıştır.

Ayetin başında teskunu, yani sükûneti yarattık, buyurdu. Ayetin sonunda da meveddeten ve rahmeh sevgi ve merhamet koyduk, buyuruyor. Gerçek sevgi merhamet olduğu için sevgi ve merhameti arka arkaya kullanıyor. Cenabı hak kuranımızın her ayetinde bir fiil kullanırken bu ayette iki fiili bir arada kullanmıştır.

Ayetin sonunda ceale buyurdu ki detayları yarattım, anlamına gelir. Mesela gözün görmesi incecik bir retina zarından kaynaklanmaktadır.

Cenabı hak meveddet ve rahmete vurgu yaparken sevginin kendiliğinden olmayacağına da işaret eder. Eşler sevgi için gayret etmelidir. Rabbimiz bu gayret neticesinde eşlere sevap verir.  Sevgi gayrete bağlanmış olup bu gayret olmadan eşler arasında sevgi olmaz. Rabbimiz gayret neticesinde sevgiyi gönüllerde halk eder.

Eşler arasındaki sevgi termometre ibresi gibi sürekli iner çıkar. İndiğini hissettiğimiz anda artırmanın yolunu bulup artırmaya gayret etmeliyiz.

Bir kişi sevdiğinin derdiyle dertlenip sevdiğinin acısını dindirmeye çaba sarf ederse, Sevdiğine karşılıksız hizmet ederse, Sevdiğinin sıkıntısını gidermeye çalışırsa, Sevdiğine yaptıklarını onun başına kakmadan devam ettirir ise meveddet  ve rahmet kelimesinden nasiplenebilir. Yoksa dille seviyorum demesi bir şey ifade etmez.

Kişi sevdiği için yukardaki beş şeyi yaparsa sevgi nefiste ve kalpte karar kılar. Rabbimiz bundan hoşnut olur ve sevginin ruhumuzda karar kılması için manevi muhabbet yağmuru indirir.

Cenabı hak Rum, Araf, Şura, Şuara, Nisa ve Nahl surelerinde dolaylı olarak Aile içerisinde bu sevgiyi onarmamız gerektiğini emretmiş ve reçetesini de göstermiştir. Bu ayetlerin özünden çıkarttığımız duamızı her gün etmemiz gerekmektedir. Sürekli hale getirmemiz gereken bu dua; Ya Rabbi! eşimle aramıza ve aile efradımın aralarına meveddet ülfet ve ünsiyetini ilk eyle. (Amin) İşte bu dua her gün azalan sevgimizi tamir reçetesidir. Bu reçetenin gereği olarak bu duayı evlatlarımıza da öğretmeliyiz.

Ailemizin dışına çıkarsak;

Cenabı hak şuara suresinin 100. Ayetinde bismillah Fe ma lena min şafiin. Artık şefaat edecek kimsemiz de yok, buyuruyor.

İslam hukukunda mefhumu muhalif diye bir kural vardır. Bu hususa göre bu ayetten çıkar ki; Dünyadayken birbirine sadık olan müminler ahirette birbirine şefaat edeceklerdir.

Cenabı hak şuara suresi 101. Ayetinde de bismillah Ve la sadikın hamim, sadık ve sıcak dostlarımız da, buyurarak dünyadayken sadık sıcak ve samimi dostlar edinmemiz gerektiğini emreder.

Şefaat konusunda etraftan kırık sesler çıkabilir. Bu ayetlere göre ahirette şefaat haktır. Ancak şefaat edecek kişiyi de kaç kişiye şefaat edeceğini de Rabbimiz belirler. Şefaat sebeptir affedecek Rabbimizdir.

Rabbimiz ayette sadikın ve hamim diye iki sıfat verdi. Sadıklar; dinine sadık olanlar, dili doğru olanlar, ahlakı güzel olanlar ve güvenilir olanlardır. İmam Fahrettin Razi büyüğümüze göre bu kişilerle arkadaş olunması fıkıhta vacip yani farzdır.

Hazreti Peygamberimiz (sav); Mümin sevgi ile yaklaşandır. Başkalarıyla ünsiyet (yakınlık) kuran kendisiyle de ünsiyet kurulan kişidir. Mümin hem seven hem sevilendir. Ünsiyet kurmayan ve sevmeyen kendisiyle de ünsiyet kurulmayan kişide hayır yoktur, buyurmaktadır. 

Biz ünsiyet kurulabilen ve ünsiyet kurabilen birimiyiz. Başkalarından önce kendimizi tartıp halimize bakmalıyız.

Başka bir hadisi şerifte (SAV); Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun. Ey Allah’ın kulları Allah için ikişer ikişer kardeş olun, buyuruyor. Kardeş için kuranımız ihvan kelimesini kullanır. İhvan kuranımızın bir kelimesi olup bir guruba ait kelime değildir.

Bu dostlukları kullanırken bazı şeylere dikkat etmeliyiz. Mümin saftır, temizdir düşebilir ama bir kere düşer. Gayret edip bir daha düşmemelidir.

Rabbimiz hakka, mümin ve meariç surelerinde Bismillah …ma liz zalimine min hamimin ve la şefiin yutau. Zalimlerin ne sıcak ve candan bir dostu ne de sözü dinlenen bir şefaatçısı vardır, buyurmaktadır.

Cenabı hak burada zalimine buyurdu. Zalim sadece İsrail zalimi değildir. Peygamberler dışında herkes zalimdir. Günah işleyen kişi; 1- Nefsine karşı zalimdir. 2-Mümin kardeşlerine zalimdir. 3- Hayvanlara karşı zalimdir. 4- Çalıştığı arkadaşlarının para kazanmasına engel olmak için entrikalar çevrenler zalimdir.

Peki herkes zalimse biz kimi dost edeceğiz?

O zaman önce kendimiz tövbe ve istiğfarla temizlenmeye gayret edeceğiz.  Tövbe edip temizlenmiş kişilerle dost olacağız. Çünkü bu zalimlikten ancak tövbe ve istiğfarla arınırız.

Ayetin devamında …ve la şefiin yutau, şefaat edecek kimseleri yoktur, buyurdu. Kişi zalim ve arınma gayreti göstermemiş ise ölüm anında o kişi için edilen dua ve tevessül geçersizdir. O yüzden Müslüman kişi ölüm sekaratını yaşarken başıma falan kişi gelip okusun diye nasihat etmelidir.

Hazreti İbni Abbas (ra) aktarıyor; Hazreti peygamberimiz (sav); Birlikte olduğunuz ve birlikte oturduğunuz en hayırlı arkadaşlarınız şunlardır. 1- Onlar görüldüğü zaman vücut dili (yüzü) size Allah’ı hatırlatır. 2- Onun konuşması sizi amel yapmaya yöneltir. 3- Onun davranışları ahireti hatırlatır, buyurmuştur.

Kişiler arasında sevgi başladığında rahmete dönüşür. Onun meyvesi olan hizmete dönüşür. Ailemizin içinde paylaşıp sevgiyi tamir etmek için dua ederek gayret etmeliyiz. Çevremizden sıcak kanlı dostluklar kurmalıyız. Ahirette bu dostlukların şefaata dönüşmesi ve vefat anında da o dostlarımızın başımızda bulunması için bu sevgiyi nefsimizde, kalbimizde ve ruhumuzda konuşlandırmaya muhtacız.

Ya Rabbi! Bu sevgi hürmetine zatına yaklaşmayı nasip eylediğin, ahirete giderken dahi dostlukların kopmadığı, ahirette beraber olabileceğimiz bu manevi birlikteliğin devamını bizlere lütuf eyle. (Amin, Amin, Amin)

El Fatiha

 

 

 

 

Comments


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • YouTube
  • Facebook
  • Instagram

©2022, ELAZIĞ AZİZ MAHMUD HÜDAYİ DERNEĞİ tarafından  kurulmuştur.

bottom of page