GEMİLER

Dersimize Kur’an ayetlerinin nüzul sırasına göre 4. grupta yer alan Zariyat suresinin 3. ayetinin izah ve açıklamasıyla devam ediyoruz.

Cenabı hak Zariyat suresinin 3. Ayeti celilesinde Euzubillah bismillah, Fel cariyati yusra, Sonra kolayca akıp gidenlere, buyurmaktadır. Bu dersimizde ayette geçen iki kelimeden sadece cariyati kelimesi üzerinde duracağız.

Cariyat; Akıp giden anlamına gelir. Bankalarda kullanılan cari hesaplar veya ülke ekonomilerinde kullanılan cari açık tabirlerinde geçen cari kelimesinin kökü bu kelimeye dayanır.

Ayeti celilede kolayca akıp gidenlere yemin olsun buyurur. Bu ayeti celilede geçen kelimeler  de Hazreti Ömer Efendimiz’e sorulmuştu. Hazreti Ömer Efendimiz de; Rasulullah (sav)’dan işitmeseydim size cevap veremezdim ama ben ondan işittim ki cariyat gemiler anlamına gelir, dedi. Soranların ana dilleri Arapça olmasına rağmen bu kelimenin anlamını sormalarından anlıyoruz ki; Kişi Arapça dilini tam olarak bilse dahi kuranın anlamına vakıf olamayabilir.

Ayette geçen Yüsra ise kolaylaştırıcı anlamına gelir. Cenabı hak bir işi iki şekilde kolaylaştır. Birincisi önümüzdeki engelleri kaldırarak o işi kolayca yapmamızı sağlar. İkincisi de işi aklımıza kolay yapma metotları halk eder. Kişi de onu uygulayarak o işi kolay yapmış olur.

Rabbimizin kolaylaştırması günlük yaşamımızda sürekli ihtiyaçtır. O yüzden dua ederek Rabbimizden işimizi kolaylaştırmasını talep edeceğiz.

Cenabı hak Taha suresinin 26. Ayetinde euzubillah bismillah Ve yessir li emri, rabbim senin bana yüklediğin emirleri yerine getirmeyi bana kolaylaştır, buyurarak bu duayı bize Hazreti Musa’nın (as) ağzından öğretir. Bizler de bu duayı sürekli yaparak işlerimizi kolaylaştırmasını talep edeceğiz.

Taha suresinin 25-29 ayetleri nüzul olduğunda Peygamber Efendimiz (sav) Sevr dağının karşısındaydı. O esnada dağda nur aydınlandı.

Peygamberimiz uzun bir duada bulundu. Biz bu duanın sadece konumuzla ilgili olan kısmını öğreneceğiz.  Peygamber Efendimiz, Allah’ım ben de kardeşim Musa’nın senden istediklerini istiyorum, diye duada bulundu.

Toplumumuzda Rabbi yessir velâ tuassir rabbi temmim bi'l-hayr diye edilen bu duanın kuranımızda da hadisi şeriflerimizde dayanağı yoktur ama kelimeleri anlamlıdır, doğrudur isteyen bu şekilde dua edebilir.

İbadet yapma konusunda üşengenlik olduğunda; Rabbim ibadet yapmamı kolaylaştır, diye dua etmeliyiz.

İşte, evde, sokakta birisiyle tartışma hararetli bir tartışmaya girebiliriz. O esnada Rabbim bana sabretmeyi kolaylaştır, diye dua edersek inşaallah kavganın büyümesine engel oluruz.

Özellikle Hac vazifesini yaparken güçlüklerle karşılaşılır. Bu güçlükten kurtulmak için de Rabbim haccımı kolaylaştır, diye dua etmeliyiz.

Ramazan ayında gece kalktığımızda imsaktan önce niyet ediyorsak yarın ki orucumu, imsaktan sonra niyet ediyorsak da bugünün orucunu bana ve aileme kolaylaştır, diye dua etmeliyiz. Yani bu duayı günlük yaşantımızın her alanında ederek Rabbimize sığınmalıyız.

Kuranımızda fulk ve sefine kelimeleri geçer ki bu kelimeler de gemi anlamına gelir. 

Yeryüzünün ilk gemisini 4500 yıl evvel Hazreti Cebrailin (as) öğretmesi ile Hazreti Nuh (as) ile yapmıştır. Hud suresinin 8 ayetinde bu geminin nasıl yapıldığı anlatılır.

Rabbimiz Hakka suresinde euzubillah bismillah …tagal mau hamelnakum fil cariyeh… su kabardığında biz sizi akıp giden gemide taşıdık. Yani o dalgalardan sizleri koruyan bizdik buyuruyor.

Hud ve Rahman suresinde euzubillah bismillah …fi mevcin kel Cibali… dağlar gibi dalgalar içinde akıp giderken sizi bu dalgalardan biz koruyoruz, buyuruyor

Araf suresi, Yunus suresi ve Şuara surelerinde geçen bismillah agrakellezine kelimesi sanki boğulan kişiden çıkan sesin tınısına benzer. Biz sizi suda boğulma esnasında kurtardık buyuruyor. Cenabı hak hem boğmayı hem kurtulmayı halk eder. Bazı sebeplerle kurtarır veya her şeye rağmen boğulmasına sebep olur. Öldüren de yaşatan da Allah’tır.

Yunus suresinde, Mu’minun suresinde ve Lokman suresinde  Euzubillah bismillah huvellezi yuseyyiru kum vel bahri bi niğmeti allahi, Odur size seyir yaptıran. Gemi içerisinde sizi seyrettiren ve denizde o güzellikleri yaşatan Allah’tır. Ve size sunduğu bir nimettir. Hangi araçla seyhat edersek edelim bizi gezdiren seyir ettiren Allah’tır.

İbrahim suresi, Nahıl suresi, Şura suresi, İsra suresi, Rum suresi, Hac  suresinde Euzubillah bismillah  …Ve sahhara lekum ma fil ardı vel fulke tecri fil bahri bi emrih… Denizde akıp gidebilmeniz için denize emreden Rabbimizdir. O akıp gitmeyi de sizin emrinize vermiştir. Giden sizlersiniz ama rabbimiz müsaade etmese o gemi hareket edemez.

Bu 6 surede geçen yuzci kelimesi gemileri yürüten anlamına gelirken Nur suresinde ise bulutları yürüten anlamında kullanılır.

Dünya ticaretine baktığımızda ülkeler arasında yapılan alım satımların, en yüksek ticaretin deniz yoluyla olduğunu görüyoruz. Dolaysıyla her insan bu nimetlerden faydalanıyor.

Sefine Ashabı

Kuranımız sefine ashabı diye bir tabir kullanır. Cenabı hak bu tabiri Nuh aleyhisselamın gemisine binen 83 kişi için kullanır. Gemi kardeşleri anlamına gelir. Hazreti Peygamberimiz de bir hadisi şeriflerinde; Ehli beytim Hazreti Nuh’un gemisi gibidir binen kurtulur binmeyen de boğulur, buyuruyor.

Ankebut suresinde de tufandan kurtulanlar için kullanırken Hazreti Peygamberimiz ise ehli beytine dikkat çekerek ehli beyti için kullanıyor.

Ehl-i beyt iki guruptur. Birinci gurup Hazreti Hasan ve Hüseyin Efendimizden devam eden gurup, ikinci gurup ise Efendimizin eşleri olan mübarek annelerimizdir.

Bizlerin o gemiden nasıl istifade edeceğimiz ise Şura suresinin 23. ayetinde euzubillah bismillah ..el meveddete fil kurba… buyurur ki Peygamber efendimiz bizlerden ev halkına eşlerine ve eşlerinden gelecek çocuklarına yani tüm ehli beytine muhabbet etmemizi istiyor. Sizden bu yaptıklarıma karşılık muhabbetten başka bir şey istemiyorum, o sefinedir binen kurtulur buyuruyor.

İtikat olarak ehli sünnet 73 fırkaya ayrılır. Bunlardan 72 tanesinin saptığını bildiren hadisi şerifler mevcuttur. Bunlardan bir kısmının Peygamberimizin eşleri için küfre varan hakaretleri vardır. Bizler Peygamber Efendimizin bütün eşlerini annemiz olarak görür her birini tek tek hürmet ederiz. Çünkü ehli beyti sevmeyenler bu gemiye binmemiş olur Şura suresinde çarpılır.

İşte tesbihat yaptıktan sonra, kuran okuduktan sonra bağışlama yaparken âline dediğimiz gurup ehli beyttir. Onlara hakaret edenler sefine ashabının dışında kalır ve belasını bulur.

Her Canlıda Sığınma İhtiyacı Vardır. 

Yunus, ankebut, isra ve lokman surelerinde sığınma ihtiyacının ehemmiyeti anlatılır.

Euzubişllah bismillah Fe iza rakibu fil fulki deavullahe muhlisine… Gemiye bindiklerinde ve bir tehlike ile karşılaştıklarında inkarcılıklarını unutarak Allaha sığınıp ona muhlisane dua ederler, buyurur.

Gemi batarken, uçak düşerken bir musibet karşısında kişinin sığınacağı tek yer Allah’tır. Kafir de olsa halisane şekilde dua eder. Çünkü sığınma insanın genlerinde var olan fıtri bir ihtiyaçtır. Kafirler manevi kalbinin genetiğinde var olan bu inancı örterek küfredenlerden olur.

Bakara ve Yasin suresinde euzubillah bismillah … enna hamelna zurriyyetehum fil fulkil meşhun buyurur ki; Onlar için bir ibret de zürriyetlerini o gemi de taşımış olmamızdır, anlamına gelir. Bu ayeti celile kuranımızın mucizevi ve çözülemeyen ayetlerinden biridir. Çünkü kimin zürriyetini taşıdığı konusunda açıklık yoktur. O yüzden ayeti celile tam anlaşılamamıştır.

Ayette geçen ful kuranımızın 23 yerinde daha geçer. Fulk yaran anlamına gelir. Suyu, atmosferdeki oksijeni yaran demektir. Buradan anlıyoruz ki suyu yaran gemilerden sonra havayı yararak giden hava araçları çıkacağı 1415 yıl önceden haber verilmiş. Yani teknoloji öyle gelişecek ki her nesil bir önceki neslin görmediklerini görecek.

Ayette hamelna buyurarak da hamile kadının karnındaki çocuğu taşıdığı gibi sonradan gelecek zürriyetin havada ve suda taşınacağına işaret ediliyor.

Cenabı hak Casiye suresinin 13. Ayetinde de bismillah Yerde ve gökte olan her şeyi size boyun eğdirdi. Nimet olarak emrinize verdi buyurur. Suya emrederek gemiyi güvene aldı. Sizin güven içinde seyhat etmenizi sağladı.

Yaratmanın sürekli olacağına mucizevi olarak bakarsak;

Kuranımızda 261 ayette geçen El halikun kelimesi yaratan ve yaratır anlamlarına gelir. Bu fiil şimdiki ve geniş zamandır. Geniş zaman süreklilik ifade eder. Cenabı hak bu fiili geniş zaman olarak 23 ayette kullanır. Bu ayetlerin her biri mucizevi olarak gelecekte olacak teknolojik gelişmeleri içinde barındırır. Rabbimiz bu ayetlerle sürekli olarak bilimin önünü açacağını haber verir. O Yüzden müslüman asla tembel ve bana ne diyecek kadar şuursuz olamaz. Müslümanlar Cenabı hakkın bu işaretlerini kullanarak bilime öncülük etmelidir.

Peygamber Efendimizin; Kişiye ayakkabısının ucundaki bağı konuşmadıkça kıyamet kopmaz hadisi şerifini bundan 30-40 yıl önce okuduğumuzda herkes şaşkınlık yaşamıştı. Ama şimdi cep telefonu aracılığı ile bunu yarılamış olduk. Artık kimse mümkün değil diye aklından geçiremez.

Cenabı hak Hud suresinde Euzubillah bismillah, bismillahi mecraha ve mursaha.. Geminin suyu yarıp gitmesi de durması da Allahın ismiyle, izni ile ve yardımı ile gerçekleşir, buyuruyor. Kafir ne derse desin o geminin yürümesi de durması da Rabbimizin izniyledir. Cenabı hak lütfetmese göz kapağımızı dahi açıp kapatamayız.

Bu ayeti celile her ne kadar gemiyi işaret etse de şimdi her evde var olan arabalarımız hatta binek olarak kullandığımız hayvanlar dahi onun izni ile ismi ile hareket edip durabilir. O yüzden araçlarımızın kontağını açarken Rabbimizden müsaade istemeli ve bismillahi mecraha ve mursaha.. ayeti celilesini okumalıyız.

Yine Zuhruf suresinde bismillah subhanellezi sehhare lena haza Bunu bizim hizmetimize rabbimiz vermiştir, buyurur ki arabalarımıza bindiğimizde bu ayeti de okuyabiliriz.

Bunları okumak hem yukarıdaki ayetin emri hem de Peygamber Efendimizin sünnetidir. Her türlü kaza ve musibetten korunmak için Rabbimize sığınarak bir işi ancak onun ismiyle, izniyle ve yardımıyla yapabileceğimizin bilinciyle hareket etmeliyiz. Çünkü canlının sığınma ihtiyacı zaruridir fıtridir.

El Fatiha