top of page

CİNNİLERİN FITRAT VE EVLATLARLA MÜCADELESİ


İblis ve Şeytanlarının Fıtratları Değiştirme Mücadelesi

Nisa suresi'nin 119. Ayeti celilesinde, Esteuzibillah;Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurannehum fe le yubettikunne azanel en'ami, ve le amurannehum fe le yugayyirunne halkallah. Ve elbette onları saptıracağım. Ve elbette onları kuruntulara düşüreceğim. Ve muhakkak onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar. Ve herhalde onlara emredeceğim de Allahu teâlânın yarattığını tağir edecekler, buyuruyor.

İblis Bu meydan okumayı Rabbimize yapıyor. Bu ayeti celile de ilk kelime Ve le umenniyennehum yani kuruntulara düşüreceğim buyuruyor. Peki bu kuruntulara bizde nasıl gerçekleştiriyor? 1- Bizi işlediğimiz günahlarda ısrar ettiriyor. Hatta bazı küçük günahları küçüktür diye önemsememiş görüp işlemeye devam ediyoruz. 2- Hayat uzun ileride hayır işlersin. Hatta tövbe edersin. Şimdi gençliğini yaşa anlamında kuruntu verir. Bu kuruntular nefsimizi okşadığı için hoşumuza gider. Hırs ve emellerimizin etkisinde kalırız. İblis de insanın yaratılışında, bu fıtratı bildiği için kuruntularıyla bunları besler ve beslenen hırs ve emelin etkisi bir ateşe dönüşür. Bu ateş kalbi taşlaştırır. Çünkü sıcak her şeyi kurutur. Cenabı hakka isyan eder, hiçbir vicdanı azap duymadan her türlü zulmü yapar.

fe le yubettikunne, İnsanlar gün gelecek hayvanların kulaklarını yaracaklar. Geçmişte ecdadımız hayvancılıkla uğraştığı için en adı altında kulaklara bu tür işaretler koyarlardı. Ama şimdi bu öyle bir etkileyici mucize ki, Hayvanların kulak embriyosundan alınan kök hücre ile kolonlama dediğimiz yolla hayvanın bir bakıma fotokopisi yapılmaktadır. Buna 4-5 örnek verecek olursak; 1- Ocak 2000 Japonya'da bir boğanın kulağından örnekler alınarak kolonlama yapıldı. 2- Güney Kore'de bir tazının ve köpeğin kulağından alınarak kolonlama yapıldı. 3-Fransa'da bir dananın kulağından alınarak kolonlama yapıldı. 4-Mayıs 2002 de Brezilya'da bir dananın kulağından alınarak kolonlama yapıldı. Kolonlama işi 20 senedir belli bir şekilde ilerledi. Ama şimdi öyle tehlikeli bir gelişme var ki; Bilinçli ve sistematik olarak büyükbaş hayvanları yok edip yapay eti kabul ettirmek. Ardından da insanlar üzerinden para kazanmak ki bütün bunlar rabbimizin işaretiyle mucizevi şekilde kuranımızda haber veriliyor.

Gelelim şimdi insanlara; fe le yugayyirunne halkallah, fıtratı tağyir edecekler yani değiştirecekler buyruldu. Yine Rum suresinde vecheke fıtratallah Yani Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise yüzünüzü ona çevirin buyurur. Onun dışındaki fıtratı bozuk olanlardan uzak durun. Şimdi bu 2 ayeti celileye göre hassas olmamız gereken şeyleri örneklendirerek anlamaya çalışalım. 1- Günümüz ebeveynlerinin çocuklarının fıtratının değiştirilmesine duyarsız kalmaları. Halbu ki peygamberimiz şöyle buyurur, Rabbimiz her çocuğun islam fıtratı üzerine dünyaya gelmesini lütfeder. Şimdi anne ve babalar güya çocuğun hürriyetine karışmamış olmak, onları özgür bırakmış olmak için fıtratının bozulmasına seyirci kalıyor. Ama bu 2 ayetin sorumluluğunu, bedeli ödeyecek ve rabbine hesabını verecekler. 2- Özellikle son 10-15 yıldır çok şiddetli yayılan 2-3 alana bakacağız. Hazreti peygamberimiz (sav.) buyurur ki; Kadınların birbiriyle sevişmeleri aralarındaki zinadır. Süratle yaygınlaştırılan mülevves sapkınlık ki işte bu fıtratın değiştirilmesidir. 3- Her kadının yanında 2 şeytan, gencin yanında 18 şeytan vardır. Parlak yüzlü gençlerin yüzlerine şehvetle bakmak ve onlarla düşüp kalkmak, harama yakın mekruhtur. 4- Peygamberimiz (sav.) insanın yüzüne vurmayı yasaklamıştır. 5- Allah (cc.) Dövme yapana da yaptırana da, yüzündeki tüyleri alana da aldırana da, dişlerini törpüleyene de Allah'ın hilkatini değiştirenlere de lânet etmiştir. 6- Sizden herhangi bir kadın ellerini erkek eliymiş gibi bırakmasın. Kınasını yaksın. Sünnet olan kınanın yerine su geçirmeyen makyajlar, su geçirmeyen saç boyaları su geçirmeyen ojeler bunların hepsi fıtratı bozmadır. 7- Peygamberimiz (sav.), Hazreti Aişe (ra.)ha annemize buyurdu ki, boynuna bir şey takmamazlık etmemelisin. Ya bir ip veya ince kesilmiş bir deri parçası bile olsa bir şey asman müstehaptır. Yani kadın fıtratını sürekli destekleyeceksiniz ki cinsiyetlerine savaş açıldığı günümüzde bu mucizevi ikaz ne kadar da anlam yüklüdür. 8- Peygamber efendimiz (sav.) peruk takana, saçına başkasının saçını ekletene lanet etmiştir.

Peygamberimiz (sav.) buyurur ki, Allah e(cc.) erkeklere benzemeye çalışan kadınlara, kadınlara benzemeye çalışan erkeklere lanet etsin. İbni Ömer (ra.) şöyle dedi; Resulullah (sav.) buyurdular ki, başın bir kısmını tıraş edip, bir kısmının perçem olarak bırakılmasını yasakladı. Biz de güzel görüyor diye yaptırıyoruz ama bakın fıtrata ters olduğu için Peygamberimiz ta o gün bunu yasaklamış. Günümüzde çocuklarımıza bunları sıçratabilmek için mücadele edenlerin. Cazibeleştirdikleri ve çocuklarımızı büyük bir etkiyle etkiledikleri çok acıdır. 9- Cinsiyet değiştirme ameliyatları 1370 yıl önce bunlardan haberdar ediliyoruz ama şu an yaşıyoruz. 10- Cinniler eliyle erkeğin cinselliğini bağlama büyüsü yaptırılması ve kadının cinselliğini bağlama büyüsü yaptırılması. İşte cinniler bu fıtratı bozmada insanları kötü yöne katalize ediyorlar. 11-Sebzelerin, meyvelerin, tahılların, gıdaların genetiğinin değiştirilmesi.

Bunların dışında bir de yapmamız gerekenler vardır. Peygamber (sav.) buyurdular ki 10 şey fıtrattandır. 1- Dudağın kırmızılığından aşağı indirmeden bıyığın kesilmesi, 2-Dudak kırmızılığından itibaren en fazla 4 parmak kadar sakalın uzatılması.3- Misvak kullanılması bunun yerine artık diş macunları aldığı için bu yönde toplum rahatlamış oluyor. 4- İstinşak yani burna su çekmek. Bu cinnilerden etkilenmede o kadar önemlidir ki abdest alan kişi sünnet olarak zaten yapıyor ama abdest almasa da sabah uyandığında burnu mutlaka yıkamalıdır. Çünkü İblisin o gece bizim için görevlendirdiği cinni burun boşluğunda yatar. Onun oraya bıraktığı her türlü pislik beynimize giden oksijeni kapatarak çok korkulu rüyalar görmemize ve namaza uyanamamamıza sebep oluyor. Bunun çözümü burnu yıkamaktır. 5-Tırnaklarımızı kesmek. 6- Parmağımızdaki boğum dediğimiz yerleri yıkamak. 7- En geç 40 gün içinde koltuk altını yolmak. 8- Etek tıraşı olmak. 9-İstinca yapmak. 10-Mazmaza yapmak yani ağıza su çekmek.

İblis ve Şeytanlarının Evlatlarımıza Ortak Olma Mücadelesi

İsra suresi 64 ayetinde Esteuzibillah; Ve onlardan kime gücün yeterse sesin ile oynat, Onların üzerlerine süvarilerinle piyadelerinle sahada bulun ve onların mallarına da ve evlatları da ortak ol. Onlara vaatler yap. Bu ayette işaret edilen 6 alanı tane tane işlediğimiz de; 1- Gerek insan sesinin tınısıyla gerekse insanların yaptıkları eğlence aracı olan saz ve ona benzer elektronik araçların ses tınısları etkileneceğimizi bunda da cinnilerin büyük rol oynayacağını ayeti kerime tane tane anlatıyor.

İsra suresi 64. ayetinde geçen ilk kelime bi savtike (sesinle oynat) Şeytanların Allah'a isyana teşvik eden her çeşit ses yöntemlerini kullanmalarıdır. Meşru olmayan eğlenceler, yüksek gürültülü müzikler ve bu müziklerin nefisleri tahrik ederek sebep oldukları zinalar, fuhuşlar ve benzerleri. Haramdan kazanılmış binek araçları, çocuğumuz hayatını yaşasın diye verilmiş, haramdan kazanılmış harçlıkları ve o çocukların kızlı erkekli tatile çıkma partileri, arkadaşlık adı altında yürüme ve gezme birliktelikleri. İşte Cenabı hak bunları bi savtike diye açıklarken onları oynat ve heyecanlandır, buyuruyor. Nefsin heyecanı ilk defa göbekte başlar. Göbek de başlayan hafif titreme ve heyecan nefsin bir arzusudur. Eğer bu heyecan rahmani olsa o kalpte olur. Göbeklerinde başlayıp kalbine şehevi heyecan veren ikarın ile onları etkile. Şimdi bu etkiyi Adem (as.)mın hayatından bir olayla bütünleştirerek. 1400 yıldır anlatılan bu olayın bize neyi aktardığını derinliğiyle de görmüş olacağız. Ve birde İblise Cennete girmesi yasak olduğu halde Hazreti Ademe fitneyi nasıl verebildiğini de öğrenmiş olacağız. Kendisi cennette olmadığı halde Hazreti Adem (as.) ve Hazreti Havva’ya (ra.) uzaktan telkinde bulunarak kendisinin sadık olduğu yalanını ben size doğru söylüyorum diye yemin ile teyit ederek ikna etmeyi başardı. Cennette yaşanan bu örnek bizi ikaz etmek için halk olundu. Asıl hikmeti budur. Günümüzde cep telefonları sesi ve görüntüyü uzağa kablosuz aktardığı gibi İbliste işte bu teknolojiyi 7000 yıl evvel Hazreti Adem (as.) babamıza uyguladı.

İsra suresi 64. ayetinde geçen ikinci kelime ise lagiv (zamanımızı heba ettirmeleri). Allaha itaatten alıkoyan her boş iş lagivdir. Özellikle satıcılarımızda daha çok yaygındır ki; Karşıyı ikna ediyorum diye her şeye yemin ederler. Bu boş yere yapılan anlamsız lüzumsuz yemin lagiv kapsamına girer. Bakara, Maide ve Furkan suresinde geçer. Kişiye bunları yaptıran İblis'in görevlendirdiği kişi ve cinnilerdir. Bir de Maleyâni olarak anlatılan lüzumsuz meşguliyettir. Hazreti peygamberimiz bizi uyarı niteliğinde buyuruyor ki; Kişinin malayaniyi terk etmesi, müslümanlığının güzelliğinden, kemalindendir.

İsra suresi 64. ayetinde geçen üçüncü kelime levhul, levhiyat (faydasız sözlerle sorumluluk yüklendirme) buyrulmuştur. Bu da Lokman, İsra ve Necim surelerinde olmak üzere 3 surede geçer. Levhiyat insanlarla alay etme, dalga geçerek onlarla eğlenme anlamına gelir. Bunları bize İblis'in görevlendirdiği kâfir ve münafık cinler yaptırıyor. Lokman suresinde buyurulur ki; İnsanlardan öylesi vardır ki bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu alay ve eğlenceye almak için asılsız ve faydasız sözleri satın alır, buyruluyor. İnsanları güldürelim diye alay eden, dalga geçerek eğlendiriyorum zanneden kişiler için aşağılayıcı bir azap vardır. Necim suresinde ise Siz gaflet içinde oyalanan ve kafa tutan gafillersiniz, buyruluyor. Bu ayetleri Hazreti Peygamberimiz şöyle tefsir ediyor; İki ses vardır ki söyleyenler lanete uğramışlardır ve günahkardırlar. Ben o iki sesi de yasaklıyorum. İlki insanların zurna namesi ile sevinmeleri esnasındaki şeytanın sesidir. Yani O sesin etkisiyle şeytan bizden fazla seviniyor. İkinci ses ise bir musibet esnasında bir sarsıntı ile yanaklarına vurarak, yakalarını yırtarak feryat edenin ağıt sesidir. Birinci seste şeytan bize ortaklık edip memnun oluyor. Ben bunları bir çukura girdirdim diyor. İkincisi yanaklarına vurarak yakalarını yırtarak çıkan ağıt sesi ki Resulullah efendimiz o ağıtçının her terennümünde o eve lanet yağıyor buyuruyor.

Şarkıcı, kızlar ve çalgı aletleri edindiği vakit bela gelip onları bulur ve hiç kimse kurtaramaz. Nefislerin havasını harekete geçiren çalgılar, şarabı ve benzerini öven şarkılar, kadınların güzelliklerini dikte eden ve kadınlara şehevi arzularını uyandıran nağmeler, eğlenceler ve hayasızca kelimelerin kullanılmasıdır. Kâfirlere özenti, duymak ve kâfirleri taklit etmek, tahrimen mekruhtur.

İsra suresi 64. ayetinde geçen 4. Kelime ve eclib geçiyor. Olayları çarpıtarak, propaganda yaparak ve dezenformasyon yaparak, insanları etkileri altına alma, kendileri suçlu oldukları halde masummuş gibi baskın çıkmaları. Ve orada buyuruyor ki ve eclib’in devamında piyadelerinle yani şuursuz kalabalıklarla eğer biz şuur eğitiminden geçmezsek aynı sürüklenmeye biz de gireriz. İnsanın 10 katı olan cinlerin ve onların başında emir aldıkları İblisin karşısında direnebilmek mümkün değildir. Devam ediyor ayet atlılarınla Yani O kişilerin kendilerine dünyevi varlık ve imkan verilen mağrur kişiler eliyle ve medya gücünün her çeşidiyle onları etkilemeye (imtihanın gereği olarak) İblis ve avanesi olan şeytanlara müsaade edilmiştir. Ama rabbimiz bundan bizi haberdar ediyor. Ayetin son kelimesinde onlara vaadlerde bulun buyuruyor. Onlara deki; diriliş, kıyamet, hesap yok, hesap varsa bile başkalarına sen zaten tertemizsin kalbinde hiçbir şey yok. Senin kalbin ter temiz. Sen cennetlik olman öncelikli gibi etkileyici cümleler İblis ve şeytanların vaatleri böyle kesintisiz ve yalandır. Yalan söylemek kâfirlerin sıfatlarındandır. Onun için bir Müslüman asla kâfirin sözüne inanmaz. Yaptığı devlet anlaşması bile olsa onlar yalan söyler bir şekilde orada bizi yalnız bırakır.

İblis ve Şeytanlarının Mallarımız ve Evlatlarımıza Ortak Olabilme Mücadeleleri

Bu mücadele insanın doğduğu günden vefatına kadar hiç kesmeden devam eder. Sebe suresi 20. Ayetinde Esteuzibillah, Ancak minlerden bir zümre müstesna İblise ittiba ettiler, buyuruyor. Yani müslümanlardan çok az bir kısmı hariç dünyadaki insanların kahir ekseriyeti İblisle tabi oldu. Az önce okuduğumuz İsra suresinin 64. ayetinin son kelimesine baktığımızda ve şarik hum yani ortak olacaklar. Fil emvali mallarınıza, Vel evladi evlatlarınıza ortak olacaklar. Şimdi bu ilk ayeti ile ilgili olarak Peygamber efendimiz Hazreti Aişe (ra.) annemiz vasıtasıyla buyuruyorlar ki; Sizin içinizde mugaripler (yabancışmış kişi) görüldü mü? Buyurup bir sükut ettiler. Aişe annemiz mugarripler kimlerdir dediğinde; Bu mugarripler Cinlerin kendilerine ortak olduğu kimselerdir, buyurdular. Nasıl ortak oluyorlar dersek Bu hadisi şerifi biraz daha açıklayıcı olan başka bir hadisi şerif dinlediğimizde; Hazreti Abdullah ibni Abbas buyuruyor ki, Peygamberimiz şöyle buyurdu; Sizden biriniz hanımına yaklaşıp bürüyeceği zamanın öncesinde Allah'ın adıyla, Allah'ım şeytanı bizden ve bize rızık olarak lütfedeceğin neslimizden de uzaklaştır. Diye dua eder ve kendilerine rızık olarak bir çocuk lütfedilirse şeytan o çocuğa asla zarar veremez. Hemen Ali İmran suresinde Hazreti Meryem'in babasının bir duasını kuranımınızdan teberrüken bakarak Hadisi şerifi tane tane açıklayalım. İmran (ra.)Hanımı Hannenin (ra.) hamile olduğunu duyunca şöyle dua ediyor, Esteuzibillah, Rabbim ben onu ve onun zürriyetini racim olan şeytandan sana emanet ettim, buyuruyor. Bir babanın, bir ananın bu duayı her gün yapması gerektiğini rabbimiz ayetle bize ifade ediyor. Şimdi toparladığımızda yukarıda hadisi şerifte geçen uzun duayı ezberleyemez isek O cinnin o çocuğumuza ortak olmaması için Bismillahi olarak geçen besmeleyi söylemesi yeterlidir. Besmele yarım ayettir. Yarım ayet olması da rahmettir. Çünkü onu abdestsiz iken cünüp iken dahi söyleyebilme imkanımız vardır. Erkek ve kadın kaba avret yerleri örtülü iken sesli olarak kaba avret yerleri açıkken sessiz olarak bismillah denilmesi elzemdir.

Evlat şu 3 şey için rızıktır. 1- Onunla ünsiyet etmek, 2- Daraldığında ondan yardım almak, 3- Vefatının sonrasında evlatlarımız sebebiyle hayırla yad edilip hayır dualarının sürekli bize ulaşması içindir. İşte böyle bir rızka İblis ve onun görevlendirdiği cinniler ortak olmasın diye bismillah demiş oluyoruz.

Peki İblis bu çocuklarla nasıl bir mücadele eder? Hicr suresinde buyurulur ki; İblis dedi ki rabbim beni azdırmana karşılık andolsun ki yeryüzündeki kötülükleri onlara güzel göstereceğim. İçlerinde ihlâsa erdirilmiş muhlas kulların hariç, onların hepsini azdıracağım buyuruyor. İblis ortak olduğu bu çocuklara igva verir. İgva verdiği kişiler hayatlarındaki bütün kararlarında yanılır istikametlerinde bir türlü doğru gidemezler. Her yaptıkları işlerinde şüpheye düşerler. Ve vesvese ile onlara daha çok musallat olur. Bunun hepsi başta anne babanın sorumsuzluğudur. Kâfir ve münafık cinler tabiatları gereği serkeş, azgın, itaatsizdir. Topluluğa muhalefet eder ve boyun eğmezler. İşte bu tabiatlarını ortağı olduğu çocukların nefislerine bulaştırmak için onlara musallat olurlar. Bu çocukları çirkin ve kötü meslekleri seçmeye teşvik ederler. En acısı çıplaklığa meyil ettirmek için bu çocuklara musallat olurlar.

Araf suresinde, Ey adem oğulları! Avret yerleri kendilerine açmak için elbiselerini soyarak ana babanızı (Hazreti Adem ve Hazreti Havva) cennetten çıkardığı gibi şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır.1- Banyoda, tuvalette, ailevi yakınlıkta bunlarla aramıza bir perde zırhını çekmek için bismillah demez isek her çeşit büyünün, nazarın mahalli oluruz. Cinlerin aradığı da budur. Onların bedenleri insan bedeni gibi güzel olmadığı için bedenimize adeta aşk derecesinde musallat olmaya çalışırlar. 2-Haram kazanç ile alınmış her çeşit dünyalıklara ortak olurlar, insanı faize bulaştırırlar. Bu günün şartlarında faizsiz olur mu? Haram yemeyen var mı ki? Dürüstlük karın doyurmuyor. Gibi cümleler cinlerin insanların zihinlerine nakşettikleri cümlelerdir. O paraları israfa severek harcattırırlar. Zekât verdirmezler. Para nereden kazanıldı ise oraya gider, başka yere gitmez. 3- Zina ve fuhuş yoluyla çocukların doğrulamasına sürüklemek o çocukları sahipsiz bırakıp etkilerine daha çok alabilmek için fuhuşu ve zinayı yayarlar. Ve acı olan hamile kalan bir kadın doktora gidiyor. Doktorun da para kazanmak için bu çocuk alınmalıdır, bu çocuk engelli doğacaktır diyerek anne babayı panikleterek kâfir cinlere hizmet ediyor.

Bu ayetin içerisinden çıkan son cümlemiz olarak; Hazreti Musa (as.), Hz. Hızırla yaptığı yolculukları esnasında yanında yanlarında yeğeni Hazreti Yuşa (as.) vardı. Belli bir süre yürüdükten sonra acıkma hasıl oldu. Hz. Yuşa’ya dedi ki azığımızı getir. Azıkları kızartılmış, pişirilmiş bir balıktı. O anda Yuşa (as.) azığı açıp bakmaya gerek görmeden dedi ki, ya Musa o balık canlandı ve denize canlı bir balık olarak gitti. Ben bunu sana anlatmak istedikçe bana şeytan unutturdu diyor. Ayet de böyle geçiyor, şeytan unutturdu. Bana anlatmayı geciktirdi. Demek ki unutmamızı da % 99 şeytanlar sebep oluyor. Biz bunlara gerek Resulullah efendimizin dilinden gerek Cenabı hakkın kelamullahında lanet edildiğini görürüz. Çünkü bunların zulümleri bugüne kadar varola gelmiştir. Bugünden sonra da kıyamete kadar varola gelecektir. Bu zulümlerinden dolayı onlara lanet ediyoruz.

Bismillah, Subhaneke la ilma lena illa ma allem tena inneke entel alimul hakim, Sadakallahul azim, Sübhansın ya rab senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin, Amenna ve saddakna velhamdülillahi rabbil alemin el Fatiha.


27 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page